50 metrekarelik dükkanında unutulmaya yüz tutmuş naht sanatını gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, Osmanlı el sanatlarından biri olan ‘naht’ sanatını 50 metrekarelik dükkanında icra eden nahthat Muzaffer Okur, unutulmaya yüz tutmuş sanatı gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.
Kara Kuvvetler Komutanlığı Dikimevi’nde terzilik yaptıktan sonra emekli olan Muzaffer Okur, ilgi duyup eğitimini aldığı naht sanatını 8 yıl önce açtığı atölyesinde sürdürüyor. Yaptığı işi sabır ve aşk olarak nitelendiren Muzaffer Okur, eğitimini aldığı sanatın ardından kendini keşfettiğini söyledi.
Naht sanatını ahşaba işlediğini söyleyen Muzaffer Okur, “Geri kalan ömrümü naht sanatı yaparak geçirmeyi planlıyorum. Çocukluğumdan beri ahşaba olan bir sevgim vardı, sonradan kendimi keşfettim ve kursa gittim. Kursa gittikten sonra kendimi keşfettim ve 8 senedir bu sevdam devam ediyor. Naht sanatı, ahşap oymacılığı ve ahşaba şekil verme, süsleme anlamına geliyor. Selçuklu döneminden günümüze kadar gelmiş olan bir sanat, Osmanlı döneminde hat safhaya ulaşmış. Medreselerde, camilerde bu sanatı örmek oldukça normaldi. Günümüze kadar ulaşmış bir sanat. Ben de naht sanatını ahşaba işliyorum” dedi.
‘HER HARF 5 İŞLEMDEN GEÇİYOR’
Bir tablonun zorluğuna bağlı olarak 1 hafta ile 5 ay arasında tamamlanabildiğini ifade eden Okur, “Genelde ceviz ağacı, zeytin ağacı, ardıç ağacı gibi ağaçlar kullanıyorum. Naht sanatında her bir harfin bir tanesi 5 işlemden geçiyor. Bunun çizmesi, kesimi, zımparası, verniği ve yapıştırması olarak işlem yapıyorum. Her harfin bir tanesi 5 sefer elimizden geçtikten sonra bir tablo ortaya çıkıyor. Bir tablo zorluğuna bağlı olarak 1 hafta ile 5 ay arasında tamamlanabiliyor. Kabe kapısının örtüsünü yapmak 5 ayımı almıştı, ceviz ağacı ve ıhlamur ağacından yapmıştım. Yaklaşık 2 bin 500 parça ve 12 bin 500 işlemden geçti 5 ay boyunca” diye konuştu.
‘YENİ NESİLLERE BU SANATI AKTARMAK TEK AMACIM’
Yaptığı sanatı görenlerin ilk olarak sabrını sorduğunu belirten Okur, şöyle konuştu:
“Bu nasıl bir sabır diye şaşırıyorlar. Ben de yaptığım işi sabır ve aşk olarak nitelendiriyorum, sabır olmadan olmaz. Bu sanatın en büyük sermayesi sabır. Şu dönemlerde naht sanatına sosyal medyadan çok dönüş yapanlar var. Hatta Kocaeli’nde bu konuyla alakalı kurs açmayı düşündük. Malum pandemi dönemi olduğu için şu anda bir şey yapamıyoruz ama sosyal medya üzerinden birçok öğrencimiz var. Yeni nesillere bu sanatı aktarmak tek amacım.”