İnsanlığın sesini çıkarabildiği zamandan beri müzik hep var ve hep var olacak insanoğlunun şansı, gırtlağındaki kasları çalıştırabilme yeteneğinde yatar!
Hepiniz her gün, gerek asansörde, gerek iş yerinizde veya evinizde, bindiğiniz uçak veya katıldığınız parti kongrelerinde, kahvelerde ve AVM’lerde, veya uzun bir günün sonunda evinizde müzik dinliyor ve çoğunlukla bunlara ister istemez eşlik ediyorsunuz.
Dolayısıyla, müzikten nefret eden, edebilen kimseye rastladınız mı? Bakınız, sizi bu önemsiz görünen, ancak ilgililerinin yüzlerce bin dolar para harcayabildikleri bir ortama götürmek istiyorum.
İnsanlığın ilk sesini çıkarabildiği zamandan beri müzik hep vardır ve hep var olacaktır… İnsanoğlunun şansı, gırtlağındaki kasları çalıştırabilme yeteneğinde yatar! Avcılık dönemlerinde, vahşi hayvanların, doğanın sesini çokça taklit edip, kabilelerine aş sağladılar… Takip eden yıllar boyunca insanlar, dertlerini, umutlarını, sevinçlerini hep müzikle dile getirmişlerdir. Ninniler bile, beşikteki bebeği rahatlatmak için yaratılmışlardır.
Müzik, temelde insanoğlunun icat ettiği matematiksel bir anlayışa dayanan sesler silsilesidir ve gelişmişlik seviyesi veya lisanı ne olursa olsun, katkıda bulunduğu evrensel bir dokuyu oluşturur ki, çoğumuz, lisanını bilmesek bile nam salmış uluslararası şarkıların nakaratını hatırlayabiliyoruz. Hatırlamasak da önemli ve öncelikli değil bu kuram. Bu, insan olmakla ilgili bir durumdur.
Tekrar dikkatinizi ilk paragraftaki ifadelerime yönlendirmenizi rica edeceğim… Bindiğiniz taşıtlarda veya evinizde televizyonunuz açıkken duymuş olduğunuz namelere (yani müzik seslerine) hem kayıtsız kalmayabilirsiniz, hem de sizi zerre kadar ilgilendirmeyebilir, ancak çoğumuz nakaratlara eşlik edebiliyordur.
Sizi sözde ilgilendirmese dahi, müzik etrafınızda ve içinizdedir. Küfür bile ederken hepimiz müzikle haşır neşiriz… O halde bu sesleri biraz daha dikkatlice duymak, duyulan sesin kaynağını, gerek kullanılan lisan, gerekse de bütünlük açısından irdelemek niye sorun olsun ki?
Günümüz teknolojisinin ulaşmış olduğu seviye, gerçekten kalbimize dokunan, bizleri dolayısıyla olumlu veya olumsuz hislendiren müzik parçacıklarının aslına uygun bir şekilde yeniden yaratılmasına imkân tanımaktadır. Ancak, sorum şudur sizlere: duyduğunuz müziği evinizde tekrar yaratmayı istiyor musunuz? Etrafta uçuşup duran kelime kalabalığından yoruldunuz mu? Bundan sonraki yazılarım zaten bu amaca yönelik olacaktır…