Tunceli Valiliği, 31 Ekim’e kadar kent sınırları içerisindeki ormanlık alanlarda piknik ile kamp ve çadır kurmayı yasaklamasına rağmen, Türkiye’nin bitki ve yaban hayatı çeşitliliği bakımından en zengin milli parklarından olan Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yasaklara uyulmuyor.
Uluslararası sözleşmelerle korunan milli parktaki Munzur Çayı’nın kenarında uzun araç kuyrukları oluşurken, buraya gelenler çadırlarda kalmaya, ateş yakarak piknik yapmaya devam ediyor.
Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtlarına göre milli parka bayram tatilinde yaklaşık 10 bin araç giriş yaparken, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Avukat Barış Yıldırım, “Burada saptanmış 2 binin üzerinde endemik bitki türü var. Bu bitki türleri Avrupa’nın herhangi bir ülkesindeki sayıdan çok daha fazla ve dolayısıyla buranın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınması gerekiyorken insan baskısının kontrol altına alınmaması ekosistemi yoğun şekilde etkiliyor. İlgililerin buradaki insan baskısına müdahale ederek, alınan yasak kararlarınının denetlenmesini sıklaştırması gerekiyor” dedi.
‘NESLİ TÜKENME TEHLİKESİ ALTINDAKİ HAYVANLAR YER ALIYOR’
Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan başkanlığında gerçekleştirilen ve orman yangınlarının önüne geçilmeyi amaçlayan ‘Orman Yangını Hazırlıkları Değerlendirme Toplantısı’nda 15 Haziran-31 Ekim arasında kent genelindeki ormanların tamamında ateş yakmanın, Pülümür ve Munzur vadilerinde ateşli, ateşsiz piknik ve kamp yapmanın, çadır kurmanın yasaklandığını duyurulmuştu.
1971 yılında milli park ilan edilen, 42 bin 674 hektarlık alanda zengin akarsu kaynakları, endemik bitki örtüsü ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok yaban hayvanıyla Türkiye’nin en zengin milli parkları arasında yer alan Munzur Vadisi Milli Parkı kent sınırları içerisinde yer alıyor. Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Bern Sözleşmesi’yle korunan ve ceviz, kavak, söğüt, çınar, asma, karaağaç, çalı gibi bitki türleriyle kaplı olan, vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisi ile ayı gibi daha birçok canlı türüne de ev sahipliği yapan milli parkta valiliğin koyduğu yasaklara uyulmuyor.
Geçen yıllarda birçok noktada orman yangının çıktığı Munzur Vadisi Milli Parkı’na bu yıl sadece bayram tatilinde PTS kayıtlarına göre 10 bin araç girdi. Hafta içleri de birçok kişinin geldiği milli parkta, mangal, semaver yakılarak piknik yapıldığı, çadır kurularak kamp yapıldığı ve çöplerin doğaya atıldığı gözlendi.
‘DENETLEMELER YAPILMAZSA YABAN HAYATI VE ENDEMİK TÜRLER YOK OLACAK’
Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Avukat Barış Yıldırım, denetlemelerin sıklaştırılmasını talep ederek, “Tunceli Valiliği, 5442 İl İdaresi Kanunu ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri ile çerçevesinde Munzur ile Pülümür Vadisi’nde ve ormanlık alanlarda ateşli, ateşsiz piknik, kamp yapmayı yasakladı. Bu karar gereğince gerekli adli önlemlerin ve tedbirlerin alınması gerekiyor. Yasağa rağmen özellikle Munzur Vadisi’nde ve Pülümür Vadisi’nde birçok noktada piknik yapılıyor. Kamp alanı olarak kullanılan sahalar var. Özellikle Munzur Vadisi havzası ekolojik olarak ciddi bir öneme sahip.
Önemli bitki alanı önemli bir doğa alanı. Burası Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Bern Sözleşmesi ek 2 listesine göre korunan yüksek miktarda geniş bir yaban hayatı popülasyonu içeriyor. Yaban keçişi, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak, su samuru, ayı ve kurt gibi canlılar burada habitat buluyor. Yine Munzur Nehri’nde sadece burada habitat bulan kırmızı benekli Munzur alabalığı var. İnsan baskısı buradaki yaban hayatı ekolojisini etkiliyor. Yaban hayatı canlıları Munzur Nehri’ne su içmeye inemiyor.
‘KAZA SEBEBİYLE, KORUNAN CANLI TÜRLERİ YOK OLUYOR’
Araç trafiğinin, yüksek miktarda milli park sınırlarının içerisinde devam ettiğini ve araç çarpmasıyla birçok korunan canlı türünün yok olduğunu belirten Avukat Barış Yıldırım, “Burada saptanmış 2 bin üzerinde endemik bitki türü var. Bu bitki türleri Avrupa’nın herhangi bir ülkesindeki sayıdan çok daha fazla ve dolayısıyla buranın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınması gerekiyorken insan baskısının kontrol altına alınmaması ekosistemi yoğun şekilde etkiliyor.
İlgililerin derhal buradaki insan baskısına müdahale ederek alınan yasak kararların denetlenmesini sıklaştırması gerekiyor. Piknikçilerin yoğunluğu ve insan baskısından dolayı milli parkın içinde bulunan endemik türler ve yaban hayatı yok olacak. Burada çevre, orman ve milli parklar kanunu ve anayasamız gereğince koruma statüsünde kaynaklı her türlü önlemin alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.