Monopol, bir pazarda belirli bir ürün için üretici ya da dağıtımcı olarak tek bir firmanın bulunması durumudur.
Bazı özelleştirilen firmalar için durum tekelcilik yönetim sistemiyken bunlardan şikayetçi olmak sadece ‘Psikiyatrist’ ile bir konuşma yapıyor gibi dinlenilmek ve şikayetinizin çözümsüz kalmasının sizdeki yaratacağı öfke sorununu halletmekten ibaret. Almak istediğiniz ürün ya da hizmetin bir tekelcilik firması ile üretilmesi durumu her zaman zora sokar. Hele ki bu ürün ihtiyaç ürünü ise (elektrik, su vb.). Pazardaki rekabetin yoksunluğu, talep sahiplerinin zorundalılığından ötürü Pazar sahibini eşkıya yordamına çağırır gibi dikta yönetimi baş gösterir.
Tekelcilik ya da Monopol sisteminin gizli baş gösterişi de elbette mümkündür
Birden fazla üretici grubun yer aldığı bir yarışta, talep sahiplerinin dini bütünlüğüne, ahlaki sisteminde, etik kurallarında, gelenek ve göreneklerinde demagoji yapıp bizden başkası ancak sizi köreltir ve sizi geçmişinizden alıp tüm olgu ve oluşlarınızı parçalar düşüncesine inandırırsanız, yarışta ne kadar çok rakibiniz olursa olsun Monopol sistemi kurarsınız. Sistemin başlangıcında talep sahiplerinin dini ve ahlaki kurallarına göre gösterişler yapıp ruhlarına dokunduktan sonra yapacağınız tüm illegal faaliyetler gizlilik ile dehr olur.
Monopol sisteminin koruduğu ya da koruyacağı zatlar
Sistemin yönetildiği merkezde ya da merkezdeki herhangi birisi ile irtibatta olan birisini tanımak, akrabası ya da bir arkadaşı olmak; adına ‘torpil’ denilen bu muhabbet yakınlığı Monopol sistemde işlerinizin daima erkenden hallolmasına ya da sistemde yer bulup talep sahiplerine ilah gibi davranma şansı verir.
Sistemi kabul edip zaruri ihtiyaçları ilahlarımızdan almak zorunda kalmaya devam edersek kul olmaktan daha öte gidemeyiz. Bir parça ekmeği ya da hiç bir şey alamayan binlerce liralık en düşük maaşı lütuf sayarız.