Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmek zorundayız. Türkiye’mizin istikbalini, istiklalini kendi geliştirdiğimiz sistemlerle muhafaza edebilmektir”dedi.
Sanayi ve Teknoloji Zirvesi ‘MUST2024’ MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) Genel Merkezi’nde başladı. Zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asyalı ile işadamları, akademisyenler ve davetliler katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle açılan program MUST’24 tematik film gösterimiyle başladı. Açılış konuşmalarını MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Abdullah Eriş ve MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı yaptı. Zirvede bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Şunu herkes bilsin ki bu hainlerin karanlık ve alçak eylemleri bir an bile bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Omuz omuza sırt sırta çalışacağız. Hainlere inat, daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz. Savunma sanayi projelerimizi çok daha hızlı hayata geçireceğiz. Lider ülke tam bağımsız Türkiye istikametinde yolumuza devam edeceğiz” dedi.
‘ÜLKEMİZİN TARİHİNE VE TALİHİNE YENİ BİR İSTİKAMET VERMENİN DERDİNDE OLDUK’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Cumhuriyetimizin ilk döneminde kısıtlı imkanlara rağmen ülke kalkınmasına yönelik temeller atılmış olsa da sanayinin gelişmesine yönelik yatırımlar yapılmış olsa da bu kalkınma çabası sonraki dönemde maalesef ivme kaybetmişti. Kamu eliyle gerçekleşen sanayi yatırımlarındaki verimsizlikler stratejik yatırımların hızının kesilmesine neden olmuştu. Türk özel sektörü ise uzunca bir dönem üretim öğrense de rekabetçi üretim gücünü kazanmakta zorlandı. Yılda ancak 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir Türkiye. Kişi başına milli geliri sadece 3 bin 600 dolar olan bir Türkiye. Biz hep birlikte bu acı tabloyu değiştirmenin derdinde olduk. Ülkemizin tarihine ve talihine yeni bir istikamet vermenin derdinde olduk. Milletimizin tarih sahnesinde yeniden hak ettiği noktaya gelmesinin derdinde olduk. Milli gelirimizi son 22 yılda 238 milyar dolardan 1,1 trilyon dolara çıkardık.
2002 yılında dünyanın en büyük 18. ekonomisi olan Türkiye her yıl ortalama yüzde 5,4 oranında büyüyerek bugün satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi haline geldi. Sayılarını 191’den 362’ye yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. Sanayi üretimini 3,2 katına çıkardık. İstihdamı 3,9 milyondan 6,7 milyona yükselttik. Sanayimizin öncülüğünde ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık. Otomotiv ihracatımızı 14, beyaz eşya ihracatımızı 9, kimya ihracatımızı 11, çelik ihracatımızı 7, ilaç ihracatımızı 12, mobilya ihracatımızı 16, makine ihracatımızı 11 katına yükselttik. Bugün sayıları 104’ü bulan teknoparklarımızda 11 bine yakın firmamız teknoloji geliştirme faaliyetlerini yürütüyor. Özel sektörümüz bünyesinde yer alan ve sayıları bin 600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezinde çalışan mühendis ve teknisyenlerimiz yüksek katma değerli üretimin önünü açan çalışmalar yürütüyor. ” dedi.
20230 YILINA KADAR 40 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE SEKTÖR YATIRIMI
Bakan Kacır, “Bugün Türkiye Çin’den Avrupa ortasına kadar uzanan geniş kuşakta en fazla sayıda ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. Önümüzdeki dönemde katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm odaklı imalat sanayimizin dönüşümü için yeni enstrümanları devreye alıyoruz. Yüksek teknoloji yatırımları için AR-GE’den seri üretime, uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması kuran teknoloji odaklı sanayi hamlesi programıyla bugüne kadar 100 milyar liranın üzerinde yatırımı harekete geçirdik.
Yatırım taahhütlü Avans Kredisi programımızla yüksek teknoloji yatırımlarına cazip koşullarda uzun vadeli finansman imkanı sağlıyoruz. Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının adresi kılacak, tarihimizin en büyük teşvik programı HİT 30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programını geçtiğimiz aylarda ilan ettik. 2030 yılına dek 30 milyar dolar teşvikle, elektrikli araçlardan batarya üretimine, yarı iletken üretiminden güneş hücrelerine, hidrojen üretiminden biyoteknolojiye 40 milyar doların üzerinde özel sektör yatırımını harekete geçirmeyi amaçlıyoruz. Dünya Bankası işbirliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ve Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri projesiyle 750 milyon dolarlık finansmanı, sanayicilerimize, KOBİ’lerimize, yeşil teknoloji girişimlerine sunarak Türk sanayini yeşil dönüşümde örnek ve öncü hale getiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘HAİNLERİN KARANLIK EYLEMLERİ BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYAMAYACAK’
Kacır, “Sanayicilerimizin ikiz dönüşüm ihtiyaçları doğrultusunda yeni teşvik enstrümanlarını devreye almaya devam edeceğiz. Savunma sanayinde iftiharla gördüğümüz manzara gelecekte Türkiye’nin bu alanda ulaşacağı zirve noktanın adeta fragmanı niteliğindedir. Bu toprakların öz evlatlarına imkan verildiğinde önleri açıldığında ne büyük başarılara imza attıklarını hep birlikte müşahade ediyoruz. Bu anlayışla hareket ediyoruz. Ne yazık ki güzel ülkemiz, ne zaman şahlanışa geçse ayağına prangalar vurulmak isteniyor.
Son 22 yılın kazanımları üzerine yeni hamleler bina etmeye başladığımız sırada birileri Türkiye üzerinde yeni planlar kurguluyor; oyunlar oynamaya birlik ve beraberlik iklimimizi bozmaya çalışıyor. En son güzide kurumumuz TUSAŞ’a gerçekleştirilen menfur saldırı savunma sanayimizin hasımlarımızın hedefinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Şunu herkes bilsin ki bu hainlerin karanlık ve alçak eylemleri bir an bile bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Omuz omuza sırt sırta çalışacağız. Hainlere inat, daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz. Savunma sanayi projelerimizi çok daha hızlı hayata geçireceğiz. Lider ülke tam bağımsız Türkiye istikametinde yolumuza devam edeceğiz” dedi.
‘BU HAMLEDEN VAZGEÇMEMELİYİZ’
Bakan Kacır Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine değinerek “İsrail dünyanın gözü önünde 40 binden fazla insanı 1 yıl içinde katletti. Çocukları, kadınları öldürdü. Camileri, kiliseleri, hastaneleri, okulları bombaladı. 2 milyon insanı yerinden yurdundan etti. Dünya bu soykırımı canlı yayında seyretti, seyrediyor ve maalesef katliam adeta sıradanlaşıyor. Son dönemde bu saldırganlık Filistin topraklarını aştı. Lübnan’a uzandı. İnsanlığın karşı karşıya olduğu acı gerçek şudur. Yeryüzünde adaleti tahkim edecek bir düzen yok. Hakkı hukuku muhafaza edecek bir küresel sistem yok.
Masumları koruyabilecek bir uluslararası teşkilat yok ve biz bu çıplak gerçeklik karşısında hiçbir tereddüt etmeden birşeyi gerçekleştirmek zorundayız. O da milli teknoloji hamlesidir. Bu hamleden vazgeçmemektir. Namerde muhtaç olmamaktır. Türkiyemizin istikbalini, istiklalini kendi geliştirdiğimiz sistemlerle muhafaza edebilmektir “dedi. Program sonunda MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Eriş ve MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a Türk Bayrağı tablosu hediye edildi.