İYİ Parti’li Paçacı, Milli konularda politika, siyaset olmaz. Hep birlikte bu çıkan gazdan dolayı sevincimizi ifade ettik. Ancak abartılı bir şekilde takdim edildi.
Doğal gaz rezervinin, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sevineceği bir sonuç olduğunu belirten Paçacı, bunun nedeninin, milli değer yaratılması olduğunu söyledi. Paçacı, “Muhalefet partisi olmamıza rağmen diğer muhalefet partileri de sevindiler. Ancak iktidarı oluşturan partiler maalesef muhalefet partilerine haksızlık yapıyorlar. ‘Üzüldüler’ gibi sözler duyuyorum.
Bu son derece yanlış ve yakışıksız şeylerdir. Çıkan değer millidir. Milli konularda politika, siyaset olmaz. Hep birlikte bu çıkan gazdan dolayı sevincimizi ifade ettik. Ancak abartılı bir şekilde takdim edildi. Biz bunun yanlış olduğunu ifade ediyoruz. Gazın daha araştırılması lazım. Bunun ciddi bir maliyeti var. Gazın çıkarılıp kullanılmaya hazır hale gelmesi uzmanların ifadesiyle asgari 5 yıllık bir süreyi gerektiriyor. Bunları da düşündüğümüzde bugünkü abartılı ifadelerin yanlış olduğunu söyleyebiliriz.
Çıkan gaz milli bir değerdir. Buna sevinmemek mümkün değil. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Çıkan gaz hepimizi doğal olarak sevindirmektedir. Keşke 320 milyar metreküp değil de 320 trilyon metreküp gaz çıkabilseydi. Ancak araştırmalar devam ediyor. Bizim bu çıkan değerden dolayı parti olarak son derece mutlu olduğumuzu ifade edebilirim” diye konuştu.
‘ÖNCE DİPLOMATİK YOLLA YAPILMALI’
İYİ Parti‘li Paçacı, Doğu Akdeniz’de de çok büyük doğal gaz rezervlerinin olduğunun ifade edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Burada tabi ki Türkiye’nin hakkının, hukukunun korunması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu konuda yapılan mücadelede devleti yönetenlere destek olduğumuzu ifade ettik. Ancak burada eleştireceğimiz konu şudur ki Akdeniz’de denize sınıra olan ülkelerle ilişkilerimiz maalesef iyi değil. Dolayısıyla Yunanistan’ın yapmış olduğu anlaşmaları biz daha önce kendimiz de yapabilirdik ve bugünkü konuma düşmeyebilirdik.
Ancak bundan sonra da bu ilişkilerin düzeltilmesi yolunda diplomatik çabaların gösterilmesi gerektiği kanaatindeyim. Doğu Akdeniz’de yapılan mücadele her şeyden önce diplomatik yolla yapılmalı ancak kararlı olunmalıdır. Diplomatik yolla yapılacak mücadelede başarılı olunabilmesi için diplomasinin dışındaki her türlü imkan da kullanılmalıdır.”