Beykoz’da 1593 yılında yapıldığı değerlendirilen Midilli Ali Reis Camii’nin avlusunda Osmanlı’dan kalma mezar taşları zamanla ya yıkıldı ya da üzerlerindeki yazılar silindi.
Mahalle halkı mezar taşlarına ilişkin onarım yapılmasını isterken, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aras Neftçi, “Taşlar maalesef üst üste yığılmış, çatlamış, aşınmış ve büyük zarar görmüş. Bunları tekrar dikmek için çok iyi bir uzman ekiple restorasyonu yapılmalı ve kıble yönüne gömü şeklinde düzenlemesi gerekmektedir” dedi.
Beykoz ilçesi Anadolu Kavağı’nda Midilli Ali Reis tarafından 431 yıl önce yapıldığı değerlendirilen tarihi caminin üzerine, 7 yıl önce yağmur ve rüzgarın etkisiyle 600 yıllık çınar devrildi. Caminin çatısı ve minaresi büyük zarar görürken, Osmanlı’dan kalma avludaki bazı mezar taşları tahrip oldu. Çatı ile minare 2021’de başlatılan çalışma ile onarılırken, tahrip olan mezar taşları zamanla ya kırıldı ya da üzerlerindeki yazılar silindi. Mahalle sakinleri, çınarın devrilmesinden önce de caminin avlusunda çok sayıda mezar taşı olduğunu belirtirken, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde görevli, restorasyon alanında uzman mimar Doç. Dr. Aras Neftçi, mezar taşlarının bulunduğu yerde büyük bir mezarlık olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Doç. Dr. Aras Neftçi, “Zamanla yol açılmış, binalar genişlemiş. Mezar taşları da üst üste uygun olmayan bir biçimde yığılmış. Maalesef o kadar çok mezar taşı, tarihi eser kaybına uğradık ki artık bunların da kaybolmasına gönlümüz razı değil” dedi.
‘UZMAN EKİPLE RESTORASYONU YAPILMALI’
Tarihi mezar taşlarının adeta tarladan toplanan taşlar gibi üst üstüne yığıldığını belirten Doç. Dr. Neftçi “Halbuki İslam kültüründe ve Osmanlı’da nakli kubur çok yapılır. Bir mezarlığı taşırken onları uygun biçimde kıble ve İslam kurallarına göre dizersiniz. Ama burada taşlar maalesef üst üste yığılmış, çatlamış, aşınmış ve büyük zarar görmüş. Bunları tekrar dikmek için çok iyi bir uzman ekiple restorasyonu yapılmalı ve kıble yönüne gömü şeklinde düzenlemesi gerekmektedir” diye konuştu. Mezar taşlarının 18’inci ve ağırlıkla Osmanlı’nın son dönemi olan 19’uncu yüzyıldan kalma olduğunu söyleyen Doç. Dr. Neftçi, “Burada farklı mesleklere ait serpuşlar ve külahlar var. Buradan anlıyoruz ki devlet ricali ve önemli insanlar da buraya defnedilmiştir” dedi.
‘MEZAR TAŞLARI, ORTAK KİMLİK DİLİMİZDİR’
Mezar taşlarının neden önemli olduğuna dair bilgi veren Doç. Dr. Neftçi, “Zamanla tabiricaizse tapu senetleri yok oluyor. Yemen’e, Kırım’a, Bosna’ya gittim. Orada da aynı mezar taşlarını gördüm. Bunlar bizim ortak kimlik dilimizdir. Ortak kültürümüzün en büyük şahitleridir. Ondan dolayıdır ki bizde epey mezar taşı var. Bunlar yok olsa bir şey olmaz demememiz lazım. Çünkü hepsi kendi başına bir değerdir ve medeniyetimizin çok önemli abideleridir. Ufak, büyük diye ayırmamalıyız; hepsi birbirinden kıymetlidir” diye konuştu.
‘GALATA MEVLEVİHANESİ’NDE BU İŞ, ÇOK İYİ YAPILDI’
Tarihi mezar taşları ile ilgili yapılması gereken çalışmalara ilişkin Doç. Dr. Neftçi, “Bence bu dar alanda yapılması zor. Burada, yakın planda boş alan varsa, orada bunlar usule uygun tekrar düzenlenir. Bu bir heyet işidir. Özellikle din işlerinden görevli birisi, restoratörler, mimarlar, sanat tarihçileri birlikte yapar ve başarılı olur. Ona inanıyorum; bunun örnekleri var. Mesela Galata Mevlevihanesi’nde bu iş, çok iyi yapıldı” dedi. Doç. Dr. Neftçi, ayrıca tarihi eserlerin yurt dışına kaçırılmaması için caydırıcı ve ağır cezaların önemine dikkat çekti.
‘CAMİ, BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ MERKEZ’
Anadolu Kavağı Mahallesi Muhtarı Serkan Çağlar, tarihi caminin bölge halkı için önemli olduğunu belirterek, “Cami, bölge için önemli bir merkez. Buranın daha bakımlı, turizme yönelik daha çekici bir hale getirilmesi lazım. Daha önce mezar taşlarına önem verilmemiş. Burada inşaat olduğu ve üzerine ağaç yıkıldığı için bazı taşlar kırıldı. Çocuk parkının olduğu yer, mezarlıktı. Oradan çıkan taşlar, buralara konuldu” diye konuştu.
‘BAHÇEDE MEZAR TAŞLARI VARDI’
Anadolu Kavağı Mahallesi’nde doğup, büyüdüğünü belirten Mete Yılmaz da “Ağaç yıkılınca camiye epey zarar verdi. Minare yıkıldı. Ağaç yıkılalı 7 sene geçti ancak şu anki duruma gelebildik. Bizim çocukluğumuzda bu bahçede mezar taşları vardı. Bir de buranın altında kazı yapıldı. Çıkan taşlar da avluya koyuldu. Bir de çocuk parkı yapılırken oradan çıkan mezar taşları da buraya alındı. Durak meydanının orası da mezarlıktı. Oradan çıkan taşlar da buraya geldi” dedi.
VAKIFLAR 2’NCİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN AÇIKAMA
İstanbul Vakıflar 2’nci Bölge Müdürlüğü’nden devam eden restorasyon ve konuya ilişkin yapılan açıklamada ise şöyle denildi:
“Midilli Camisi, 2021 yılında onarıma alınmıştır. Restorasyon işi sırasında yetersiz tuvaletlerin yer altına alınması ve çevre düzenlemesi için Beykoz Belediyesi ile protokol imzalanmıştır. Bu kapsamda revize projeler çizilmiş ve ilgili Koruma Bölge Kurulu’ndan onaylanmıştır. Yer altı tuvaletleri Beykoz Belediyesi tarafından yapılmaktadır, daha sonra hazirenin ihyası ve çevre düzenlemesi yapılıp, cami için geçici kabul yapılacaktır”.