Açıkgöz, mevsimsel grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle sağlık sistemini zorlayan koronavirüs hastalığının zorlayıcı hale gelebileceğini belirtti.
Zonguldak İl Pandemi Kurulu Üyesi Dr. Bilgehan Açıkgöz, “Önümüzdeki süreçte aslında bizi belki de ilk döneme göre daha zorlu bir süreç bekliyor” dedi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi ve İl Pandemi Kurulu üyesi Dr. Bilgehan Açıkgöz, koronavirüs salgının ilk zamanlarında vaka sayılarıyla gündeme gelen Zonguldak’ta bugün daha kontrollü bir seyir geçirildiğini söyledi.
Türkiye’de olduğu gibi Zonguldak’ta da vaka artışları olduğunu ancak aynı nüfusa sahip iller arasında farklılığı bulunmadığını ifade eden Dr. Açıkgöz, “Salgının ilk döneminde Zonguldak özel bir yer olarak karşımıza çıktı ve Zonguldak için özel önlemler alındı. Benzer kentlere göre vefat sayıları fazlaydı. Şu an öyle bir şey yok ancak salgının ilerleyen dönemlilerinde neyle karşılaşacağımızı şu an kestirmek çok mümkün değil. Uzun zamandır Zonguldak’taki seyir de Türkiye’deki seyir gibi devam ediyor” dedi.
‘ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE ZORLU SÜREÇ BEKLİYOR’
Dr. Açıkgöz, ileriki günlerde salgındaki artış trendinin devam edeceğinin öngörüldüğünü belirterek, yeni kısıtlamaların gündeme gelebileceğini söyledi. Mevsimsel grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının artacağı döneme girdiklerini anlatan Dr. Açıkgöz, şöyle dedi:
“Salgının artışını bekliyoruz. Özellikle mevsimsel olarak sonbahar ve kış dönemlerinde solunum yolu enfeksiyonlarını daha fazla görüyoruz. İnsanlar kapalı mekanlarda daha fazla bulunuyorlar, daha fazla bir araya geliyorlar. Dolayısıyla yakın temas ve hava yoluyla bulaştığını bildiğimiz bu hastalık için riski artıran faktörler. Mevsimler özellik gösteren mevsimsel grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını da tabloya eklenmesiyle sağlık sistemini zorlayıcı olan bu hastalık daha da zorlayıcı hale gelebilir. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte aslında bizi belki de ilk döneme göre daha zorlu bir süreç bekliyor.”
‘AŞI İÇİN PLANLAMA YAPILMALI’
Dünyayı zor günler beklediğini ancak aşı umudunun devam ettiğini de sözlerine ekleyen Dr. Açıkgöz, “Bu hastalığa karşı tek umudumuz etkili bir aşının geliştirilip insanların bir şekilde aşılanması ve bağışıklanması. Aşı devreye girerse tablo farklı olacaktır. Dünyanın aşıyı üretme kapasitesi çok önemli. Koronavirüs tüm dünyadaki tüm bireyleri etkiliyor. Belirli yaş gruplarına özel bir hastalık değil. Dünyadaki herkesin bu aşıyla aşılanması gerekiyor.
Dünyanın aşı üretim kapasitesini çok aşan bir miktar, tüm dünya nüfusuna yetecek aşı üretmek. Aşı üretimine geçildikten sonra bir miktar aşı her ülkede olacaktır ancak ülkemizin ne kadar aşıya ulaşabileceği, yakın dönemde bunların ne kadar insana ulaştırılabileceği soru işareti olarak karşımızda duruyor. Burada belki şunu düşünmek lazım. Elimizdeki aşıyı ya da ulaşabildiğimiz aşıyı ilerleyen dönemlerde risk gruplarına ve riskli yaş guruplarına, riskli hastalığı olanlara da ya da riskli meslek guruplarına önceden bağışıklayarak kullanmanın bir programını yapmak lazım” diye konuştu.