AK Parti Genel Merkez Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkan Yardımcısı Atay Uslu, ‘Metaverse kapı aralıyoruz’ başlıklı makalesinde, Metaverse kelimesinin ‘kapı’ veya ‘kapılar’ olarak Türkçeye çevrilmesini teklif etti.
Metaverse’ün insan hayatının yüzde 60’tan fazlasını işgal edeceğinin öngörüldüğünü belirten Uslu, ‘Metaverse nedir’ sorusunu, Mevlana’nın ‘Dünya zaten bir rüyadır’ ve Neşet Ertaş’ın ‘Ah yalan dünyada’ sözleriyle yanıtladı.
AK Parti Genel Merkez Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı’nın başlattığı Metaverse konulu çalışmaların yöneticilerinden, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Atay Uslu, ‘Metaverse kapı aralıyoruz’ başlıklı bir makale hazırladı. AK Parti’nn Metaverse konulu çalışmalarında yer alan Atay Uslu, ‘Metaverse nedir’ sorusuna ise Platon, Mevlana ve Neşet Ertaş’ın sözleriyle yanıt verdi.
Teknolojinin sunduğu imkanların neredeyse sınırsız bir şekilde artmasının, hayal gücüyle bilgi arasındaki mesafeyi bulanıklaştırdığını ve azalttığını anlatan Uslu, bugünlerde, bilgi ve hayal gücü arasındaki mesafeyi ortadan kaldıran yeni bir kavram olarak Metaverse’ün hayatımıza girdiğini söyledi.
İLK 1992’DE GÜNDEME GELDİ
Meta (öte) ve universe (evren) sözcüklerinin oluşturduğu Metaverse’ün ilk olarak 1992 yılında Neal Stephenson imzalı Snow Crash adlı bilimkurgu romanında kullanıldığını kaydeden Uslu, Metaverse’ün ne olduğuna dair seçenekleri şöyle sıraladı:
“Kimilerine göre internetin gelecekteki yeni hali, kimilerine göre web 3.0’ın en popüler mecrası. Kimilerine göre yakın gelecekte internetin yerini alacak bir sistem. Kimilerine göre sanal ve fiziksel gerçekliğin buluşacağı bir mekan. Kimilerine göre tüm dijital dünyaların birleştirildiği, yani internette yapabildiğiniz her şeyin tek bir alanda toplandığı yeni bir 3D evren konsepti. Kimilerine göre sanal ve fiziksel dünyayı bir araya getirecek yeni bir evren. Kimilerine göre de dünyamızın dijital ikizi.”
SİYASETTE BİR İLK
Siyasette bir ilk olan, 21 Şubat’taki AK Parti Forum Metaverse programını hatırlatan Uslu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, şu sözlerine de yer verdi:
“Metaverse ve benzeri mecralar belki torunlarımızı da aşıp onların çocuklarının hayat biçimlerinin ayrılmaz birer parçası olacak. Meta projeler, web 3.0 denen çok daha kapsamlı, çok daha kuşatıcı, çok daha karmaşık bir teknolojik dönüşümün üzerinde inşa edilen mecralardan yalnızca biri. Dijital teknolojilerin nevruzu, dijital teknolojilerin yeni bir safhası diyebileceğimiz web 3.0 ve onunla bağlantılı en popüler mecra olan Metaverse hakkında konuşmak, tartışmak, tespit ve tekliflerimizi paylaşmak üzere bir aradayız. Tabii bu siyasette bir ilk.”
ARSA SATIŞINA SÜLÜN OSMAN ÖRNEĞİ
Uslu, Metaverse’de arsa alımının gerçekliğe olan ilişkisini, Taksim Meydanı’ndan Galata Köprüsü’ne İstanbul’un en güzel yerlerini insanlara satan ünlü dolandırıcı Sülün Osman örneğiyle yanıtladı. Uslu, “Çokça sorulan şekliyle, ‘Metaverse’den arsa alalım mı?’ Sülün Osman Galata Kulesi’ni mi satmış? Önce şunu fark etmek yanılgılardan kurtulmayı kolaylaştırabilir.
Metaverse’ü fiziksel dünyanın bilindik kavramlarıyla ve yanlış terminolojiyle düşünmemek gerekir. Metaverse ile gerçek arasında da kolayca geçişkenlik yapmak doğru değil. Metaverse arsa ile popülarite kazanan bir kavram. Ama Metaverse sanal arsa almak değil, hatta arsa almak hiç değil. Cevap değerleme, finans, ödeme, yatırım, sahiplik, hukuk gibi kavramların Metaverse’de nasıl yeni bir içerik ve üslup kazandığıyla, en önemlisi de Metaverse ortamını nasıl algıladığınızla yakından ilişkili olacaktır.
Çoğu kuralın farklı işleyebileceği yepyeni bir süreci ve yepyeni bir kavramı konuşuyoruz. Yani sanal evrendeki arsa normal bir arsa gibi düşünülmemeli. Daha açıkçası, gerçekten alınan şeyin ‘arsa’ olup olmadığıysa tartışmaya açık. Bu satışlar Sülün Osman’ın satışları gibi olabilir mi diye? Metaverse uzmanları olmaz diyorlar” diye konuştu.
METAVERSE TÜRKÇEYE ÇEVRİLSİN
‘Metaverse aslında bir kapı mı, yeni dünyalara kapı mı açıyoruz? Kapılar açılıyorsa, bu kapının hangi tarafı gerçek’ sorularına dikkati çeken Uslu, “Dün televizyon hayatın yüzde 10’unu işgal ederken, bugün internet yüzde 30’ları geçmiş durumda. Yarın metaverse hayatın yüzde 60’ını aşacak/alacak diyenler var. O zaman hangisi gerçek, hangisi sanal hayat olacak? Az zaman geçirdiğimiz mi gerçek, çok zaman geçirdiğimiz mi gerçek olarak algılanacak. Ayrıca Metaverse kelimesinin kapı veya kapılar olarak Türkçeye çevrilmesini teklif ediyorum” dedi.
MEVLANA VE NEŞET ERTAŞ’IN SÖZLERİ
Gerçeklerin karıştığına işaret eden Atay Uslu, şöyle devam etti:
“Hangisi gerçek, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik, ne kadar gerçek. Gerçekler karışıyor mu? Aslında Metaverse öncesinde de hatta sosyal medya öncesinde de hep böyle miydi, yani algı ve gerçek hep karıştırılıyor muydu? Yalan dünya hangisiydi? Mevlana şöyle cevap verir; ‘Dünya zaten bir rüyadır. Dünya uyuyanın rüyası gibidir. Uyuyan kişi bunun sürekli olduğunu sanır. Sonuçta ansızın ecel sabahı doğar, zan ve hile karanlığından kurtulur. Halk ozanımız Neşet Ertaş da yalan dünyadan şikayetçidir; ‘Ömrümü boş yere çalan dünyada. Ah yalan dünyada, yalan dünyada. Yalandan yüzüme gülen dünyada.”
UYARIDA BULUNDU
Platon’un, karanlık bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilen hikayesini de örnek olarak gösteren Atay Uslu, şu uyarıda bulundu:
“Metaverse daha şimdiden regüle edilmez veya medeniyet kodlarıyla üzerine çalışılmazsa, sosyal ilişkileri sosyal medyadan daha fazla deforme edebilir ve daha fazla kutuplaşmaya sebep olabilir. İnsanın tüketimci duygularını daha da kontrolsüz bir şekilde manipüle edebilir. İnsanlık sosyal medyanın doğumunda yaptığı hatayı tekrar etmeyip, Metaverse’ü sattığı hayalle değil, tehditleriyle ve fırsatlarıyla, akıl, mantık, bilim, ahlak ve insani değerler etrafında anlamak, şekillendirmek, yön vermek için çalışmalıdır.”