Uluslararası Enerji Ajansı bugün Küresel Metan Takibi 2022, metan gazı sızıntısı raporunu açıkladı.
Rapora göre, 2021 yılında yakıt operasyonlarındaki metan gazı sızıntılarının 180 milyar metreküp doğalgaza eş değer olduğu ve bu sızıntının pazara sokulmasıyla kar elde edilebileceği ifade edildi.
IEA raporunda “2021’de fosil yakıt operasyonlarından kaynaklanan tüm metan sızıntıları elde edilip satılabilseydi, doğal gaz piyasalarına ek olarak 180 milyar metreküp doğal gaz tedarik edilmiş olacaktı. Bu, Avrupa’nın enerji sektöründe kullanılan tüm gazına eşdeğerdir ve günümüzün piyasa sıkılığını hafifletmek için fazlasıyla yeterlidir” ifadelerini kullandı.
RUSYA GİBİ BAZI BÖLGELERDE ÖLÇÜM YAPILAMIYOR
2021’de Türkmenistan, Teksas ve Orta Asya’nın bazı bölgelerindeki sızıntıya bağlı önemli emisyon olayları uydular tarafından doğrulandığı ifade edilerek Orta Doğu’daki büyük kara tesislerinde nispeten az sayıda büyük sızıntı tespit edildiği belirtildi. IEA, uyduların her yeri kapsayamadığını ifade ederek ekvator bölgeleri, açık deniz operasyonları veya ana Rus petrol ve gaz üretim tesisleri gibi kuzey bölgeleri üzerinde ölçüm yapamadığını belirtti. IEA ayrıca enerji sektöründen kaynaklanan metan emisyonlarının, yayınlanan resmi rakamlardan yüzde 70 daha yüksek olduğunu vurguladı.
İNSAN KAYNAKLI METAN EMİSYONU YÜZDE 40
Metan gazının Sanayi Devrimi’nden bu yana küresel sıcaklıklardaki artışın yaklaşık yüzde 30’undan sorumlu olduğunu belirten IEA, metan emisyonlarındaki hızlı ve sürekli azalmanın, kısa vadeli küresel ısınmayı sınırlayacağı ve hava kalitesini önemli ölçüde iyileştireceğini ifade etti. Petrol, doğal gaz, kömür ve biyoenerjiyi içeren enerji sektörü, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunun altı çizildi. Ayrıca 2021 yılında enerji sektörü kaynaklı metan emisyonları, geçen yıl yüzde 5’in biraz altında büyüdüğü belirtildi.
NORVEÇ ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Raporda sızıntıları ortadan kaldırmak için gerekli teknolojiye Norveç’in üretim tesislerinde ulaşıldığı belirtildi. Üretim ve işleme tesislerinden kaynaklanan küresel metan emisyonları, tüm üretici ülkelerin dünya çapında en düşük olan Norveç’in emisyon yoğunluğuna erişmesi halinde, emisyonların küresel olarak yüzde 90’dan fazla düşeceği vurgulandı.