Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşayan Mehmet Erol Buga, Marmara Depremi’nde yıkılan bir binanın rölyef tablosunu yaptı.
Buga, eşinin enkazdan çıktığını ve depremden sonra gördüğü manzaralardan etkilenerek deprem tablosunu yaptığını söyledi.
17 Ağustos Marmara Depremi‘nde yıkılan bir binanın fotoğrafından yola çıkan Mehmet Erol Buga, doğada topladığı atıklardan Yüzbaşılar Mahallesi’nde bir kısmı yıkılan 5 katlı Özlem Güneş Kent Sitesi’nin rölyef tablosunu yaptı. Depremin olduğu sırada özel bir denizcilik firmasında çalıştığını ve depremi denizde yaşadığını söyleyen Mehmet Erol Buga, “Ben rölyef sanatına 25 sene önce başladım.
Oğlumun bir ev ödevine yardım ederken yeteneğim olduğunu anladım ve kendimi keşfettiğim için, çevrede bulunan atık malzemeleri toplayarak beğendiğim resimleri rölyef çalışmalarına dönüştürmeye başladım. Mukavva, CD kapakları, şemsiye sapları doğadaki atık ağaçları her türlü atığı kullanıyorum. 17 Ağustos depremi ile ilgili de bir çalışma yaptım. 17 Ağustos depremi sırasında ben mesleğim gereği denizdeydim. Denizde depremi daha çok hissettim. Eşim ve çocuklarım evdeydi. Depremden hemen sonra sabırsızlıkla dönüş yaptıktan sonra hemen evime geldim” dedi.
‘EŞİM ENKAZDAN ÇIKTI’
Eşinin enkazdan çıktığını ve depremden sonra gördüğü manzaradan etkilenerek tabloyu yapmaya karar verdiğini ifade eden Buga, “Feci manzaralarla karşılaştım. Yıkılmış binalar, feryat eden insanlar, karmakarışık bir ortam vardı. Eşim enkazdan çıktı, çok kötü bir olaydı. Allah bir daha yaşatmasın. Bende bundan etkilenip bu tabloyu yaptım. Çalışmamı 2 yıl önce 17 günde tamamladım. Bu tablonun ana maddesi inşaatlarda kullanılan bir çeşit alçı. İçerisinde teller, CD kapakları gibi her türlü atığı topladım.” diye konuştu.
TABLO DEPREMİ HATIRLATTI
Bir kısmı yıkılan binanın fotoğrafını komşusunun verdiğini belirten Buga, şöyle konuştu:
“Bu resmi bana bir komşum verdi, kendisi depremde bu binanın enkazından çıkmış. O getirdi bana resmi bende onu tablo haline getirmek istedim. Tabloyu görünce durakladı, ağlamaklı oldu ve birbirimize sarıldık. Tabloyu atölyemde bir süre sergiledim, fakat atölyeme gelerek tabloyu görenlerden depremi yaşayan vatandaşlarımız duygularını çok derin olarak hissetti. Hatta bazıları “Hocam bunu buradan alır mısınız, eski günleri hatırlıyoruz” dedi. Bende saygı duyarak tablomu kaldırdım ve atölyemin bir köşesinde saklıyorum.”