Marksizm, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından geliştirilen bir sosyo-ekonomik ve siyasi teoridir. Bu teori, sınıf mücadelesi önemli bir rol oynayarak nihayetinde sınıfsız bir toplumun kurulmasını vurgular.
Marksizm, 19. yüzyılın ortalarında, özellikle “Komünist Manifesto”nun 1848’de yayınlanmasıyla tanıtıldı. Marksizmin sürdürülebilirliği konusundaki görüşler kişiden kişiye değişebilir. Bazıları, Marx’ın analizlerinin ve teorilerinin günümüzdeki toplumsal sorunlara uygun olmadığını düşünürken, diğerleri Marksist prensiplerin belirli bağlamlarda anlamlı olabileceğine inanır. Sürdürülebilirlik, teorinin nasıl uygulandığına, toplumsal değişimlere ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişebilir.
Karl Marx Kimdir?
Karl Marx, 19. yüzyılın önemli filozoflarından biridir. Alman kökenli olan Marx, ekonomist, tarihçi, politik teorisyen ve gazeteciydi. Marx, kapitalizmi eleştiren ve sınıf mücadelesi teorisini geliştiren önemli bir figürdür. En ünlü eserleri arasında “Das Kapital” ve “Komünist Manifesto” bulunmaktadır. Marx’ın düşünceleri, toplumsal değişim ve adalet arayışı üzerine derinlemesine bir etki yapmıştır. Ancak, onun ideolojileri zaman içinde farklı yorumlara ve eleştirilere maruz kalmıştır. Karl Marx, 14 Mart 1883’te, Londra’daki evinde, karaciğer apsesi ve bronşit gibi sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi. Marx’ın ölümü, o dönemdeki sağlık koşulları ve yaşam tarzıyla ilişkilendirilmiştir.
Marx, ailesi sayesinde düşüncelerini yaymıştır. Liberaller için düşünülenin aksine fazla olumsuz değildir, yalnızca kendilerini ifade etmeyi bilmediklerini belirtmiştir. Geçimsiz ve insanlara laf çarpan biri olarak tanınır. Diyalektik konuşma tarzına sahip olan Marx, Hegel’i fazla içselleştirdiği için proaktif ve realist bir yaklaşıma sahiptir. Gazetede yazarlık yaparken bile çok pasif durulması ve fabrika çalışanlarının haklarının savunulmadığı gerekçesiyle ve Rus Çarlığının araya girmesi sebebiyle Marx, gazeteden kovuluyor.
1843’de Marx ailesi ile Paris’e taşıyor. Sosyalist ve idealist yazarlar ile ‘Das Kapital’ adlı eserinin altyapısını oluştuyor. Temel 3 yapıdan ilki Hegel Diyalektik, ikincisi ingiliz iktisatçılar, üçüncüsü liberal sosyalistler. Marx, Paris’te birçok arkadaşıyla bu konuları tartışıyor. 1852 ve 1857’de küresel krizlerden hareket ile, üretim ve emek sömrüsü yüzünden kriz her zaman olacaktır düşüncesiyle Marx, bu sistemin doğasında bu tarz kayıpların olmasının kaçınılmaz olduğunu öngörmüştür. Teknoloji ve ekonominin büyümeye endeksli olması, krizin nedenidir.
Türkiye’de Marksizm
Türkiye’de Marksizm ve onun etkisi, tarihsel ve politik bağlamlara göre değişiklik göstermiştir. 20. yüzyılın ortalarından itibaren Marksist düşünce, Türkiye’de siyasi arenada önemli bir rol oynamıştır. Ancak, devlet politikaları ve toplumsal değişimler nedeniyle bu etki dalgalanmış ve değişmiştir.
Günümüzde Türkiye’de Marksizm, farklı siyasi gruplar ve entelektüel çevreler arasında hala tartışılmaktadır. Ancak, siyasi ve ideolojik zemindeki çeşitli faktörler nedeniyle Marksist düşünce geniş bir toplumsal kabul görmemiş ve çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır.