Mardin’de yaşayan, Amerikalı aktris ve fotomodel Marilyn Monroe’ya benzerliğiyle ünlenen Melek Karahan (46), kazancının yüzde 90’ını sokak hayvanları için harcadığını söyledi.
Mardin’de kedi sığınmaevi açan Karahan, “Kendimi sokak hayvanlarına adadım. Kendi imkanlarımla bakıyorum. Kazancımın yüzde 90’ını onlara harcıyorum, bu canlara sahip çıkmak mutlu ediyor” dedi.
Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden 9 yıl önce geldiği antik kent Mardin’e yerleşen, 4 çocuk ve 2 torunu olan Amerikalı aktris ve fotomodel Marilyn Monroe’ya benzerliğiyle dikkat çeken Melek Karahan’ın, sabun ve kolonya sattığı 6 metrekarelik dükkanına girenler, çok sayıda kedi ve köpekle karşılaşıyor. Yerli ve yabancı turistler, hayvansever olduğunu öğrendikleri Karahan ile hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Özellikle yerli turistlerin beraber fotoğraf çektirmek için zaman zaman sıra beklediği Karahan, kazancının tamamına yakınını ise sokak hayvanları için harcadığını belirtti. Hayvanların hayatının bir parçası haline geldiğini belirten Karahan, şunları söyledi:
“Benim 6 metrekarelik küçük bir dükkanım var ve buranın bütün geliriyle ben, sokak hayvanlarına bakıyorum. Son 2 ay içerisinde 182 kedi ve köpeğin tedavisini yaptırdım, bu devam etmektedir. Hayvanlar beni çok seviyor ve ben de onları çok seviyorum. Ben engelli ve bakıma muhtaç hayvanlar için varım. Mardin’de bulunma sebebim. En çok sokak hayvanlarına bakıyorum ben. Onların sadece yemesi içmesi değil, rahatsızlıklarını da tedavi ettiriyorum. Hani kazalı olanları falan. Bende felçli kedi ve köpekler de vardır. Örneğin, bu kedimizin ağızına tekme atmışlar insanlar. Alt çene kemiği kırılmıştı. Platin takıldı, fakat platin çıktı yerinden, tekrar dikildi ve dişleri yok şu anda. Kazancımın yüzde 90’ını sokak hayvanlarına harcıyorum. Klinik masraflarını hayvanseverler bilir. Herkes bir kediye bakarken ben birçok cana bakıyorum ve klinik masraflarım hiç bitmiyor. Olsun, ben orasını düşünmüyorum. Allah yardım ediyor bir şekilde. Ben gece gündüz bunlarla yaşıyorum, bunlarla yatıyorum bunlarla kalkıyorum. Kedi sığınmaevimden hepsi arkamdan gelip burada dükkanda yatıyorlar.”