Manavgat’taki yangında soruşturma kapsamında yangını çıkardığı belirlenen C.Y. tutuklandı
Antalya’nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz’da başlayan orman yangınlarıyla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında, ilçe merkezindeki yangını çıkardığı belirlenen C.Y. (16) tutuklandı. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında özellikle Manavgat‘ın Kavaklı Mahallesi ve Sarılar Mahallesi’ni etkileyen ve bir odun deposu, bir marangoz atölyesi, bazı evlerle birlikte ormanlık alanın zarar gördüğü yangınla ilgili İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Bu kapsamda elde edilen deliller, çevrede bulunan güvenlik kameralarının incelenmesi sonucu, yangını C.Y.’nin çıkardığı belirlendi.
Geçen cuma günü polis ekiplerince yakalanan C.Y., emniyet müdürlüğünde 4 gün sorgulandı. Yangını kendisinin çıkarmadığını iddia eden C.Y., polisin delillerine ise itiraz edemedi. Bugün adliyeye sevk edilen C.Y., savcı tarafından ifadesinin alınmasının ardından sulh ceza hakimliğine çıkarıldı. Sulh Ceza Hakimi tarafından da ifadesi alınan C.Y. ‘kasten orman yakmak’ suçundan tutuklandı.
ELLERİNDE TIRMIK VE AĞAÇ DALLARIYLA YANGINLARI SÖNDÜRMEK İÇİN ÇALIŞIYORLAR
Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinde orman yangınlarını söndürme çalışmaları devam ediyor. Yangınların söndürülmesi için çalışan ekiplere mahalle sakinleri de destek veriyor. Mahalle sakinleri kısıtlı imkanlarla ellerine aldıkları tırmık, ağaç dalları ve ağaç kesme motorlarıyla yangınları söndürmek için gece gündüz çalışıyor. Yangın rüzgarın etkisiyle Gündoğmuş’tan Manavgat’a doğru ilerlerken, mahalle sakinleri eski orman deposu yolunda hazır bekledi. Yangının azaldığı noktada orman içerisine girerek söndürme çalışması yapan vatandaş, yangının zaman zaman alevlendiği noktalarda alandan uzaklaşarak yol kenarında çaresizce ellerinde tırmık ve ağaç dallarıyla ormanın yanışını izledi.
Yangını söndürmek için çabalayan mahalle sakinleri bazen yorgun düşerken, bazı vatandaşlar da alanda bulunan mahalle sakinlerine yiyecek ve içecek getirerek destek verdi. Acıkan ve bulunduğu alanda oturan mahalle sakinleri yemeklerini yedikten sonra tekrar tırmık ve ağaç dallarıyla ilerleyen yangını söndürmek için hazır beklemeye geçti. Yangında alevlerin azaldığı noktada gökyüzünü ve araçların geçtiği kara yolu zaman zaman duman altında kaldı. Yoğun yangının dumanından vatandaşlar araçlarını zorlukla geçirirken, itfaiye ekipleri de anonslarla vatandaşları dikkatli olmaları ve helikopterin geçtiği esnada rüzgara dikkat etmeleri konusunda anonsla uyardı.
KIZILDAĞ’DAKİ YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ
Manavgat’ta yangının devam ettiği noktalardan Kızıldağ Mahallesi’ndeki yangın, ekiplerin yoğun çalışması sonucu söndürüldü. Bölgede şu an soğutma çalışması yapılıyor.
BÜYÜKŞEHİR MECLİSİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
Yangın çıktığı ilk andan itibaren bölgede olan ve çalışmaları Manavgat Afet Yönetim Merkezi’nden idare eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, büyükşehir meclis üyelerini olağanüstü toplantıya çağırarak, çalışmalar hakkında bilgilendirdi. Başkan Böcek, yangında yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı ve sabır dileyerek, “27 yıllık siyasi hayatımda böyle bir yangın görmedim. Yangının dört yerde aynı anda çıkması düşündürücü. Can kaybımız var, binlerce canlımız da ormanda gitti. Yangın sürecinde Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak 713 araç 2 bin 108 personel ile gece gündüz oradayız” dedi.
‘O AN BENİM YERİMDE KİM OLSA AYNI ÇAĞRIYI YAPAR’
Alevlerin Gündoğmuş’a doğru ilerlediği anlarda ilçeye giderek yardım çağrısında bulunduğunu ve vatandaşın yanında olduğunu ifade eden Başkan Böcek, “Her yer yangın ve alev topuydu. Belediye Hizmet Binası’nın olduğu alanda insanlar ağlayarak sarılacak kişi arıyordu. Herkes bize ‘Başkanım bizi kurtarın’ diye önümüze atlamış. Ben gittiğimde orada sadece iki helikopter vardı. Sosyal medyadan bir çağrı yaptım. Paylaşımın altına Gündoğmuşlular, ‘Allah razı olsun başkanım bizi yanmaktan kurtardın’ diye yazmış. Ben orada bağırmayayım da kim bağırsın. Kim feryat etsin. Eğer Muhittin Böcek olarak orada bağırmasaydım 2 helikopter devam edecekti. Bin defa da olsa yine yaparım. Bin defa doğruyu yapmaya devam edeceğim. İnsanlar yanıyor derken, bir yeri velveleye ver düşüncesi değildir, o an benim yerimde kim olsa aynı çağrıyı yaparsınız” diye konuştu.
KREDİ KULLANMA YETKİSİ VERİLDİ
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Başkan Böcek’in bilgilendirmesinin ardından siyasi partilerin grup sözcüleri de söz alarak yangından zarar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Gündem konuşmalarının ardından, Manavgat ilçesi ve çevre ilçelerinde yaşanan yangın felaketi sonrasında, zararların tespitinin yapılmasına yönelik komisyon oluşturulmasına, yönelik komisyon oluşturulması, yaraların sarılması, gıda, barınma, ilaç, tedavi, ev eşyası, inşaat malzemesi vb. ihtiyaçların temin edilmesi, zarar gören alanların temizliği, onarımlarının yapılabilmesi için ek ödenek tahsis edilmesi ile ilgili madde görüşüldü. Ayrıca ek olarak helikopter veya uçak alımı ya da kiralanması konusunda bakanlık izni alınarak Başkan Böcek’e 100 milyon TL’ye kadar kredi kullandırılması konusunda meclis tarafından yetki verildi.
ASAT BORÇLARI ERTELENİYOR
Büyükşehir Belediye Meclis toplantısının ardından ASAT Genel Kurulu da yapıldı. Genel kurulda Manavgat, Akseki, Alanya, Gündoğmuş ve Gazipaşa ilçelerinde 28 Temmuz günü başlayan ve etkili olan orman yangınları nedeniyle bahse konu bölgelerde bulunan ASAT abonelerine ait borç erteleme veya iptal edilmesi için ASAT Yönetim Kurulu’na yetki verildi.
JANDARMA BİLEZİKLERİNİ BULDU
Jandarma Genel Komutanlığı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki yangında evi yıkılan bir vatandaşın, enkaz altında kalan 8 bileziğinin bulunarak teslim edildiğini duyurdu. Sosyal medya hesaplarından fotoğraf paylaşan komutanlık, “Antalya Akseki’de ikamet eden ve yangın sebebiyle evi yıkılan Süleyman Amcamızın 8 bileziği, Jandarma Komandolarımız tarafından yapılan aramalar sonucunda enkaz altında bulunarak kendisine teslim edilmiştir” ifadesine yer verdi.
YANAN EVLER YIKILIYOR
Manavgat Belediyesi, çeşitli mahallelerde yangın felaketine maruz kalarak kullanılamayacak duruma geldiği için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkımı istenen evlerde çalışmalara başlandı. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in talimatı üzerine harekete geçen Belediye Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, 3 paletli ekskavatör, 3 kazıyıcı yükleyici, 2 yükleyici, 10 kamyon, 3 TIR ve toplam 25 kişilik ekiple, köylere ulaşarak yıkımlara başladı.
BAKANLIK BELİRLEDİ
Bakanlığın belirlemelerine göre, Karaöz’de belirlenen 74 evden 16’sı, Aksaz’da belirlenen 32 evden 15’i, Hocalı’da belirlenen 20 evden 6’sı yıkıldı. Saraçlı Mahallesi’nde de 111 yapının yıkılacağı belirtildi. Hocalı Mahallesi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yapılacak tebliğler sonrasında yıkımların hızlandırılacağı belirtildi. Manavgat Belediyesi ekipleri, Aşağı Işıklar Mahallesi’nde de 2 evin yıkımını gerçekleştirdi.
BAŞKAN SÖZEN MAĞDURLARI TESELLİ ETTİ
Manavgat Belediye Başkanı Sözen, yıkımlar sırasında mahalleleri tek tek ziyaret etti. Başkan Sözen’in, evlerin yıkımı sırasında oldukça üzgün olduğunu gözlendi. Başkan Sözen, vatandaşlarla sohbet ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Manavgat Belediyesi’nin her an yangınzedelerin yanında olduğunu dile getiren Sözen, “Bakanlığın yıkım için tespit ettiği yanan evlerin yıkımlarını tebligatlar yapıldıkça gerçekleştiriyoruz. Böyle olmasını biz de istemezdik. Ne söylesek yetersiz kalıyor” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: BUGÜN VE YARIN KRİTİK GÜN
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Manavgat Yangın Yönetim Merkezi’nde açıklamada bulundu. Antalya ve çevresindeki yangınlarla ilgili bilgi veren Mevlüt Çavuşoğlu, kentin farklı noktalarında yangının devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Maalesef Antalya’da yangın devam ediyor, bugün poyraz çok şiddetli ve Manavgat’ın kuzeybatında Kızıldağ bölgesinde bugün rüzgarında etkisiyle biraz hızlandı. Gündoğmuş merkezde çok ciddi bir tehdit yok ama etrafında bazı noktalarda yangınlar var. Oraya müdahaleler yapılıyor, özellikle kuzeybatısında yangın var. Diğer taraftan Güzelbağ’dan aşağıyla Antalya- Alanya yoluna inen Alara bölgesine inebilecek bir yangın var. Oraya da arkadaşlarımız müdahale ediyor. Elbette tüm kahraman orman çalışanlarımız, diğer tüm kurumlarımız, belediyelerimiz hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar destek veriyoruz.”
Isparta- Sütçüler bölgesinde dün başlayan yangının da hem Isparta hem de Antalya’nın Serik bölgesi için tehdit oluşturduğu ve müdahalenin sürdüğünü anlatan Bakan Çavuşoğlu, şu uyarılarda bulundu:
“Bugün ve yarın kritik gün, rüzgar bakımından da yangının durdurulması bakımından da kritik günler. O nedenle herkes elinden geldiği kadar bugün özellikle şu rüzgarla yangınının daha fazla dağılmaması için ve kontrol altına alınması için çaba sarf ediyor.”
YURT DIŞINDAN UÇAK TEKLİFLERİ TARTIŞMASI
Türkiye’nin yurt dışından gelen uçak tekliflerini kabul etmediği iddiaları ve yurt dışından bu konudaki yardımlar hakkındaki soruyu da yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, tüm görüşmeler ve yaşananları da şöyle anlattı:
“Ben de bu kadar yoğun işimin içinde akşam ya da sabah ne oluyor ne bitiyor diye haberlere baktığımda, bunun tartışıldığını görüyoruz. Ciddi bir dezenformasyon var. Her şeyden önce bir afet olduğunda, bu sel, yangın, deprem olabilir, biz Türkiye olarak başka ülkelere yardım ettiğimiz gibi başka ülkelerinde bize yardım etmesini elbette kabul ederiz. Küçük, kendi imkanlarımızla üstesinden gelebileceğimiz durumlarda teşekkür ediyoruz, ihtiyacımız olduğu zaman arayacağız diyoruz. Ama bu büyük bir yangın, yangının başlamasıyla beraber birçok ülke, komşu ülkeler, dost ve kardeş ülkeler veya Avrupa’dan ülkeler de bizi aradı, ‘herhangi bir isteğiniz, ihtiyacınız var mı, biz nasıl yardımcı olabiliriz’ diye. Biz de kendilerine sorduk ‘ne verebilirsiniz, bizim en çok ihtiyacımız olan uçak ve tonajlı su taşıyabilecek helikopter.’ Yani havadan müdahale. Azerbaycan sağolsun hem eleman hem de bazı araç gereç ve bir tane helikopter gönderdi. Biz bu teklifler geldiğinde ‘ne gönderebileceksiniz’, eğer ellerinde bu tür uçak ve helikopter varsa o bilgileri alıyoruz, Tarım ve Orman Bakanlığımıza iletiyoruz, arkadaşlarımız incelemesini yapıyor. Helikopterlerin kullandığı kovalarla belki ilave ihtiyaç olur diye onlara da bakıyoruz. Mesela Azerbaycan’dan geldi 2 tane, Rusya’da bulduk, onları satın alıyoruz. Yani bunlar kırılır, dökülür, çünkü mücadele devam ediyor.”
YUNANİSTAN ARADI
Bu süreçte Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın aradığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Ben de kendisine çok teşekkür ettim ve döneceğimizi söyledim. Arkasından Joseph Borrell aradı AB Yüksek Temsilcisi, kendisi de aynı şekilde sordu ve daha sonra ilgili birimi var AB Sivil Koruma Mekanizması diye ve sivil koruma ve afetlerden sorumlu komisyonda da bir komiser var. Yani AB’nin bakanı gibi. O arkadaşlarımızda bizimle temasa geçti. Joseph’in yardımcısıyla benim yardımcım Faruk Kaymakçı AB’den sorumlu bakan yardımcımız temasa geçti. Kendilerine sorduk ‘hangi ülkeden ne gelebilir’ diye.
Bazı ülkelerden ön bilgi gelmişti. Örneğin Hırvatistan uçak verebileceğini söyledi. Aynı şekilde İspanya verecek. İlgili kurumun muhatabına AFAD üzerinden başvuru yapıldı. Sonra AB bu duyuruyu tüm ülkelere iletti. AB bu duyuruyu yaptıktan sonra dört ülkeden geri dönüş oldu. Hırvatistan, Romanya, Fransa ve İspanya ve onların ne verebileceğine baktık. Özellikle uçak gönderebilecek uygun bir şekilde kullanabileceğimiz ülkeler ise Fransa, Hırvatistan ve İspanya’ydı. Romanya’nın da bir uçağı vardı. Arkadaşlar inceledi sonra teşekkür etti, incelemesine göre bizim yangında pek uygun değil ama biz Romanya’ya çok teşekkür ediyoruz, gönülden bu teklifte bulundular” şeklinde konuştu.
YUNANİSTAN VE FRANSA GÖNDERMEKTEN VAZGEÇTİ
Başka ülkelerden de aynı şekilde teklif geldiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine uygun olanlarla temasa geçtik. Bu duyurudan sonra bu ülkeler geri döndü, daha sonra Fransa gönderemeyeceğini, özellikle İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek Macron’un danışmanı büyükelçimizi arayarak Türkiye’ye bir uçak gönderemeyeceklerini söylediler. Yani tekliflerini geri çekmiş oldular. Daha önce ‘Bir isteğiniz var mı ne yapabiliriz’ diye soran Yunanistan’a da teşekkür ediyoruz ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı genel sekreteri bizim Atina büyükelçimizi arayarak, ‘Biz size böyle bir öneride bulunduk ama bizde de yangınlar olduğu için maalesef size herhangi bir uçak gönderemeyeceğiz’ dediler. Kendilerine de çok teşekkür ediyoruz hem teklif ettikleri hem de AB’ye bu şekilde dönmedikleri halde bize dönüp de neden gönderemeyeceklerini izah etmeleri de elbette teşekküre şayan.”
GURUR MESELESİ YAPILACAK BİR KONU DEĞİL
Yunanistan’a teşekkür eden Bakan Çavuşoğlu, “Biz bu yardım konularında başkasına nasıl yardım elimizi uzatırken böbürlenmiyorsak, bunu severek, bir dayanışma anlayışıyla yapıyorsak, başka ülkelerin ya da kurumların bize yardım etmesinden de incinmeyiz. Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir. Bu bir afettir. Afet durumlarında ve zor şartlarda dayanışma elbette önemlidir. Yani halkımız bu sosyal medyada ya da bazı siyasilerin manipülasyonuyla ortaya çıkan iddialara inanmasınlar. Bu işlerin hepsini arkadaşlarımız, ilgili bakan ve kurumlarımızla beraber tek tek inceliyoruz, koordine ediyoruz. En ufacık helikopterlerdeki ihtiyaç olabilecek kovalar dahil daha başka detaylı ihtiyaç olan malzeme konusunda Türkiye’de yoksa çalışıyoruz” dedi.
ALMANYA’DAN 2 HELİKOPTER DE İPTAL OLDU
Almanya’dan da ortalamanın üstünde su taşıyabilecek iki helikopter gönderileceğine dair bir ön bilgi geldiğini anlatan Çavuşoğlu, “Daha sonra biz Almanya’ya talepte bulunduk. Bugün gelen bilgiye göre Almanya da kendi helikopterlerini özellikle sel afetlerinin olduğu yerlerde kullanacağından Türkiye’ye helikopter gönderilemeyeceğini söyledi. Yani bunların hepsi bizim her gün an be an takip ettiğimiz konular” diye konuştu.
HANGİ ÜLKELERDEN NE GELDİ?
Bakan Çavuşoğlu, ülkelerden gelen uçak ve helikopterlere ilişkin şunları söyledi:
“Şu anda ülkemize gelen uçak sayısı hem Ukrayna hem Rusya’dan sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili kurumlarımızın girişimleriyle gelen var. Azerbaycan’ı söylemiştim. İran’dan 2 helikopter, 1 uçak geldi. İspanya’dan 2 tane uçak geldi Dalaman’a indi, Muğla bölgesinde çalışıyorlar. Katar’dan ekip ve teknik ekipman ülkemize geldi. Rusya’dan 5 yangın söndürme uçağıyla, 3 helikopter, Ukrayna’dan da 3 tane amfibik uçak geldi. Bazıları tanker uçak, denizden su alamayıp havaalanında doldurulması gereken, diğerleri amfibik uçak deniz yakın olduğu için denizden suyu alıp dökebiliyorlar. Zorlu şartlarda tüm arkadaşlarımız mücadele ediyor. Kolay değil. Bugüne kadar görmediğimiz bir afetle karşı karşıyayız. Bu mücadeleyi de hep beraber verip, inşallah hep beraber üstesinden geleceğiz. Gayretlerimizi sürdüreceğiz.”
ÜÇ BAKANDAN YANGIN AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Manavgat’ta AFAD Koordinasyon Merkezi’ndeki koordinasyon toplantısı sonrasında açıklamada bulundu.
‘KRİTİK BİR GÜN OLACAK’
Kritik bir günün geride kaldığını, yarın da özellikle rüzgarın kuvvetli olması sebebiyle başka bir kritik gün olacağını belirten Mevlüt Çavuşoğlu, bu zorlu günde tüm orman teşkilatı ve başta belediyeler tüm kurumların elinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi. Antalya’da bugüne kadar 19 noktada yangın başladığını, 14’ünün kontrol altına alındığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Esasen bu başlayan bazı noktaların yayılmasıyla 5 noktada çalışmalar devam ediyor” dedi.
YANGINLARDA SON DURUM
Çavuşoğlu, yangınlarla ilgili şu bilgileri verdi:
“Gündoğmuş Çayırucu’ndaki yangının bu gece kontrol altına alınabileceğini bildirdiler. Bugün üç bölgede Gülendağı, Gündoğmuş, Demirciler’de kahraman personelimiz ateş altında kaldı. Çok şükür yaralanmadan, yanık olmadan yine kahraman çalışma arkadaşlarımız sayesinde kurtarmış olduk. Rüzgar çok farklı yönlerden esiyor ve yarın çok kritik bir gün olacağını düşünüyoruz. Rüzgarın özellikle güçlü olması sebebiyle. Gündoğmuş’un güneybatısında hem Alara çayının Alanya tarafından hem de kuzey batısından aşağıya doğru gelme riski var. Bu yönde tedbirler alındı. Yarın sabah erken saatlerden itibaren helikopter ve uçaklarla burayı destekleyeceğiz. Taşağıl, Demirciler bölgesi bugün çok zorladı. Taşağıl bölgesinde aşağıda biraz daha kontrol altına alındı, Demirciler bölgesinde devam ediyor. Kritik bölgelere sıçramasını engellediler. Karadan çalışmalar devam ediyor, yarın sabah erken havadan da çalışmalar devam edecek.”
UKRAYNA’DAN 4 HELİKOPTER DAHA GELİYOR
Yangınların başladığı günden bu yana Antalya’da 6 bin 524 personel, 8 uçak, 2 İHA, 30 helikopter, 456 arazöz, 426 iş makinası ve 172 itfaiye aracıyla toplamda 1841 aracın yangınlara müdahale ettiğini açıklayan Çavuşoğlu, “Yarın Ukrayna’dan 4 tane daha yangın söndürme helikopteri gelecek. Bir şirketten bulduk. Bu helikopterlerin bir avantajı da akşam saatlerinde de yangına müdahale edebilecek. Tüm imkanlarımızla seferberlik halinde Antalya ve Antalya dışından gelen tüm değişik kurumların iş birliği ve uyum içinde yangınla mücadelemizi sürdürüyoruz. Başta Muğla diğer bölgelerde de yangınla mücadelemizde gayret sarf ediyorlar. Isparta Sütçüler bölgesinde tarım ve orman bakanımız bölgeye gitti ve oradaki yangın da kontrol altına alındı” dedi.
‘TEKLİFLERİ GURUR YA DA KİBİR OLSUN DİYE REDDETMEMİZ SÖZKONUSU DEĞİL’
Türkiye’de özellikle dışarıdan gelecek yardımları reddettikleri, kabul etmediklerine dair iddialara cevap verdiğini de hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, “Bir kere daha söylemek isterim ki hiçbir zaman sadece bugün değil, hele hele böyle bir afette hiç olmaz. Bize gelen teklifleri sırf gurur ya da kibir olsun diye reddetmemiz söz konusu değil. Çünkü ormanlarımız, mahallelerimiz, şehirlerimiz yanıyor. Böyle bir durumda biz nasıl böyle durum içine düşen ülkelere ve toplumlara yardım ettiysek, farklı ülkelerden gelen teklifleri de titizlikle değerlendirdik. Birçok ülke gönlünden kopanı söyledi, biz de ihtiyacımız varsa o yardımları kabul ettik. Ama bizim daha çok helikopter ve uçağa ihtiyacımız vardı, helikopterde kullanacak bazı araç gereçlere ihtiyacımız vardı ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürdük. Hem ikili ülkeler düzeyinde hem de AB ve BM’nin bazı ajansları Mülteciler Yüksek Komiserliği gibi onların böyle yüksek kapasiteleri var, o düzeyde temaslarımızı sürdürdük” dedi.
YUNANİSTAN TARTIŞMASINA YANIT VERDİ
Bu ülkelerden yardımların ulaştığını da anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“AB içinde önce verebilirim deyip de sonra kendi bölgesindeki yangınlardan dolayı veremeyeceğini söyleyen ülkeler de oldu. Başta Fransa olmak üzere. Yunanistan da komşumuz olduğu için, ‘Niye yardımı kabul etmiyoruz, ilişkilerimiz kötü olduğu için mi Yunanistan’dan gelen yardım teklifini reddediyoruz’ gibi sorular, yorumlar geldi. Hayır böyle bir şey söz konusu değil, geçmişte de depremler, yangınlar ve buna benzer afetler olduğu zaman Türkiye ve Yunanistan birbirine yardım etmiştir. Yunanistan Dışişleri Bakanı bu teklifte bulundu fakat AB üzerinden ilana çıkıldığında kendileri buna olumlu dönüş yapamadı, daha sonra neden yapamadıklarını, neden uçak veremeyeceklerini büyükelçimizi arayıp açıklamada bulundular. Biz de bu nezaketleri için çok teşekkür ediyoruz. Çünkü Yunanistan’da değişik bölgelerde yangınlar var. İtalya’da çok bölgede yangınlar var.
Dolayısıyla her ülke kendisini düşünmek ve yanı başındaki ülkeye destek olmak zorunda. Biz de imkanı olan ve işimize yarayacak olan yardımların gelmesi için sadece ülkelerden değil, özel şirketlerle de temaslara geçerek onları imkanlar çerçevesinde getirdik getirmeye de devam ediyoruz.”
SAHADA İNSANÜSTÜ BİR GAYRET
28 Temmuz’da başlayan yangının ilk saatleri itibarıyla devletin tüm kurumlarıyla Manavgat, Akseki, Alanya, Muğla, Adana, Osmaniye, Mersin ve Van’da olduğunu dile getiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ilgili tüm bakanlar ve tüm kurumlarla her yerde yeşil vatanı, ormanları ve evleri korumak için canlarını ortaya koyarak yangınla mücadele verildiğini kaydetti. Kurum, “Antalya’da milletimizle bir beraber olarak, yeri geldi vatandaşımız tırmığını aldı ormancımız ve itfaiyecimizle birlikte mücadele verdi, vermeye devam ediyor. İnsanüstü bir gayretle sahada mücadele yapılmaktadır” dedi.
48 MAHALLE DOĞRUDAN ETKİLENDİ
Yangında Antalya’da 48 mahallenin doğrudan etkilendiğini, tamamen boşaltılan mahalle sayısının 31, kısmen zarar gören de 17 mahalle olduğunu belirten Kurum, yangından doğrudan etkilenen 670 vatandaşın, 654’ünün hastane tedavileri yapılarak taburcu edildiğini, 9’unun da hastanede tedavisinin devam ettiğini açıkladı. 1882 afetzedeye Aile Bakanlığının psikososyal destek verdiğini belirten Kurum, zarar gören hayvanlar için 70 veteriner hekimin 7 gün 24 saat hizmet verdiğini kaydetti.
KONTEYNERLER KURULUYOR
59 kişinin yurtta kaldığını da anlatan Kurum, “Daha çok vatandaşımız yerleşim bölgesinden ayrılmak istemiyor. Biz de hızlı bir şekilde AFAD koordinasyonda çadırlar ve konteynerlerimizi kurmaya başladık. Kalemler ve Evrenseki ile diğer mahallelerimizde acil yerleşime ihtiyaç duyan vatandaşlarımız için toplam 62 konteyner ve 122 çadır kurduk. Hayvanlarımız için geçici barınmasını sağlayacak ahır talepleri var, Tarım İl Müdürlüğü koordinasyonunda ahırların da geçici kurulumunu sağlıyoruz. Lavabo ve duş ihtiyaçları için toplam 15 merkez alana konteynerleri kurduk” dedi.
912 AİLEYE 12 MİLYON 200 BİN LİRA ÖDENDİ
Kızılay koordinasyonunda beslenme ihtiyaçlarını gidermek için 13 bin 500 öğün yemek dağıtımı gerçekleştirildiğini belirten Kurum, “Hasar tespitlerine başlandı. Bu kapsamda Antalya’ya 47.5 milyon lira ödenek gönderildi. Zarar tespitleri kapsamında şu ana kadar 912 ailemize toplam 12 milyon 200 bin lira yardım yapıldı ve yardımlar devam ediyor. Vatandaşımızın yaralarını saracak adımları atacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatı, bölgede zarar gören hayvanların bire bir değeri neyse tespitleri arkadaşlarımız yapıyor ve bu değerleri karşılayacak adımları atıyoruz” diye konuştu.
Yapı hasarlarına ilişkin de Manavgat’ta 300 kişilik ekiple 33 mahallede çalışmalar yapıldığını belirten Kurum, “Akseki, Alanya ve Manavgat’ta toplamda 2 bin 926 binada yaklaşık 6 bin bağımsız binada tespit yapıldı ve 1071’i konut, diğerleri ticarethane, ahır ve diğer müştemilatlar olmak üzere toplam 1960 birimde hasar, acil yıkılacak yapı tespitleri yaptık. Yangından zarar gören mahallelerimizin hepsine ulaşıldı ve 3 mahalle haricinde elektrik verilemeyen mahalle kalmadı. Konteynerler kuruluyor ve oralara kalıcı enerji verilecek. Şu an itibarıyla iki mahallemiz dışında tüm mahallerimize de içme suyu verilmiş durumda” dedi.
ÖÇK, DOĞAL SİT VE ORMAN ALANINA KONUT YAPILMAYACAK
Konutların kendi yöresel mimarisiyle inşa edileceğini de anlatan Kurum, altında ahırı deposu, üstünde 3-1 varsa 3+1, 2+1 konutu varsa aynısı olacak şekilde yapılacağını söyledi. Kurum, “Bu konutlarımız hiçbir şekilde özel çevre koruma bölgeleri, doğal sit alanları veya orman alanlarına yapılmayacak. Bunun altını çizerek ifade ediyorum, aynı köylümüzün yeri nereyse oraya yapılacak veya hazine mülkiyetine yerleşime uygun alanlara yapacağız. Dolayısıyla herhangi bir doğal sit alanı, özel çevre koruma bölgesi veya orman alanını bugüne kadar imara açmadığımız gibi bu yangından sonra da ne Antalya ne Muğla ne Marmaris ne de Bodrum’da imara açmayacağız. Yine aynı yerine yapacağız” dedi.
AHIRLAR 2- 3 AY İÇİNDE TAMAMLANACAK
Konutların TOKİ Başkanlığı eliyle yapılacağını da kaydeden Kurum, şöyle devam etti:
“İlk önce ahırlarımızın ihalelerini kısa bir zamanda yapmak istiyoruz. Çünkü vatandaşımızın hayvanları şu an yaylalarda ve iki ay sonra ahırlarına gelecek. Ahırlarımızı 2- 3 ay içinde bölgede zarar gören ne kadar ahır varsa yaymadan gelmeye müteakip mevcut yerlerine yapacağız. Konutlarımızla ilgili de 1 ay içinde ihalelerimizi yapıp en geç önümüzdeki yaza kadar toplamda 1037 konutumuzu hızlı şekilde çalışacağız. Diğer taraftan evi yıkılan, tamamen zarar gören vatandaşlarımıza eşya ve kira yardımı yapılıyor. Bu çerçevede ilk 10 bin lira aktarıldı. Aktarılmaya devam ediyor” diye konuştu.
DİĞER AFET BÖLGELERİ
Muğla ve Marmaris’te de tespitlerin devam ettiğini anlatan Kurum, Osmaniye Kadirli’de 7 bina, Mersin’de Aydıncık’ta 57, Silifke’de 20 olmak üzere 77 bina, Adana Kozan’da 6 köyde 61 binanın yangından zarar gördüğünün tespit edildiğini söyledi. Kurum, Van Başkale’deki sel felaketinde zarar gören 178 konut ve diğer ticarethane, ahır, samanlık olmak üzere 26 bağımsız bölümle ilgili de hasar tespit ve enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
GÖRÜLMEMİŞ BİR AFET
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, zor bir süreç, olağanüstü bir durum ve görülmemiş bir afet olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Topyekün mücadele var, belli noktalarda kontrol altına aldık, devam eden yerler var, yeni başlayan yerler olabiliyor. Sıcaklığın 45 dereceye kadar yükselmesi, nemin yok denecek kadar az olması mücadelede bazen zorluklar yaşanıyor. Ama onlarca helikopter ve uçak, binlerce arkadaşımız, iş makinası, arazözler insanüstü bir mücadele var arazide. Temennimiz en kısa sürede bitirilmesi. Bir taraftan yangının yerleşim yerleriyle ve diğer ormanlarla bağını koparmak için de yeni yollar açıyoruz, boşluklar bırakıp yangının oralarda bitirilmesi için de çok büyük bir gayret var. Çalışan arkadaşlarımıza minnettarız. Köyünü, ormanını korumaya çalışan arkadaşlarımız olağanüstü gayretleri var.”
DEZENFORMASYON UYARISI
Yangını söndürdükten sonra izlerini kaldırmak için de topyekün bir mücadele verileceğini dile getiren Karaismailoğlu, “Bunların hepsini geçmişinden daha iyi olacak şekilde çözeriz, vatandaşlarımız müsterih olsun. Tabii böyle insanüstü mücadele yapılırken, diğer taraftan da oturdukları yerden dezenformasyonla olağanüstü gayret gösteren arkadaşlarımızın moralini bozmaya da hiç kimsenin hakkı yok. Vatandaşlarımız lütfen bunları dikkate almasın. İnşallah bu afetin de üstesinden kısa sürede geleceğiz ve afetin izlerini kısa sürede ortadan kaldırıp afet öncesinden daha iyi bir yaşam kalitesine vatandaşımızı kavuşturacağız” diye konuştu.
‘BURAYA GELİP SELFİE ÇEKİP GİTMİYORUZ’
Sosyal medyadaki yanan evlerle ilgili ev projeleri hazırlandığı gibi tartışmalara ilişkin soruyu yanıtlayan Murat Kurum, şöyle konuştu:
“Maalesef hem sosyal medyada hem yangın üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan odakları görüyoruz. Maalesef üzülerek izliyoruz. Bugün birlik beraberlik, su olup yangına akma günüdür. Biz bu anlayışıyla, seferberlik ruhuyla, devlet millet kaynaşmasıyla, burada biz dışarıdan izlemiyoruz. Buraya gelip selfie çekip gitmiyoruz, bilfiil uykusuz kalarak tüm ekibimizle sahada vatandaşımızla beraberiz. Yeri geliyor onlarla yangın söndürüyoruz, yeri geliyor onların zararlarını giderebilmek adına çalışma yapıyoruz. Ancak maalesef belli odaklar işte buradan nasıl bir siyasi rant üretirim, buradaki uyumu, ahengi, kaynaşmayı, milletin moralini ve kahramanca çalışan arkadaşlarımızın moralini nasıl bozarım anlayışıyla bir tezgah yürütmekte, bir algı peşinde. Ama biz açıkçası milletimizle beraber yeni konutlarımızı, mevcut yerlerine nasıl yapabilir ve onların mağduriyetini bir gün, bir saat önce nasıl ortadan kaldırabiliriz, bunun için çalışıyoruz, bu anlayışla da çalışmaya devam edeceğiz.”