Tunceli’de bir araya gelen ve aralarında baro, sivil toplum kuruluşları (STK) ve çevrecilerden oluşan grup, Erzincan’ın İliç ilçesinde 9 işçinin toprak altında kaldığı maden ocağının kapatılması için yürüyüş düzenleyip, basın açıklaması yaptı.
Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan altın madeni ocağı sahasında meydana gelen ve 9 işçinin toprak altında kaldığı facianın 7’nci gününde Tunceli’de; aralarında baro, STK ve çevrecilerin bulunduğu bir grup, yürüyüş yaptı. Ellerinde ‘Siyanüre hayır’ pankartları olan grup, Sanat Sokağı’nda toplandı. Grup adına konuşan Tunceli Baro Başkanı Fatma Kalsen, faciadan önce kentte madenciliğe karşı çok kez uyarılar ve tepki gösterdiklerini söyledi.
Kalsen, “Faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren birbiri ardına ortaya çıkan felaketlerle sık sık ortaya çıkan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından işletilen Çöpler Kompleksi Maden İşletmesi Madenciliği ile yalnızca doğamız ve kaynaklarımız değil, aynı zamanda yaşamlarımız da yok ediliyor. Faaliyetleri günümüzde bilinen, mevzuatla dolanılarak, parça parça oluşturulmuş projelerle çok büyük miktarda kazanan Çöpler Kompleksi Maden İşletmesi’nin yarattığı tahribat ve oluşturulan tehlikeye dikkat çekmek için kent konseyi olarak basın açıklamaları, paneller, miting ve sempozyum düzenledik. Ne bakanlık ne yerel idare ne de mahkemelerce uyarılarımız dikkate alınmamış” dedi.
‘FELAKETİN TÜM SORUMLULARI YARGI KARŞISINDA HESAP KARAR VERMELİ’
Ciddi bir felaket ile karşı karşıya olduklarını belirten Kalsen, “Madenlerimiz, ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının yağma alanı olmaktan çıkarılmalı, İliç’te meydana gelen felaketin tüm sorumluları yargı karşısında hesap karar vermeli, tüm ÇED olumluları iptal edilmeli ve işletme durdurulmalıdır. İliç’te meydana gelen felaketin tüm sorumluları yargı karşısında hesap vermeli. Yoğunlaşan bu metaller, etkili dozlara ulaştıklarında endokrin hastalık, tedavi enfeksiyonu, kanserler ve otizm gibi ciddi yaygınlığa neden olabilirler. Biz kent konseyi olarak süreci sürekli takip etmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyoruz. Bilgimizi bu süreci daha büyük olumsuz sonuçlar üretmemesi konusunda kullanmakta ısrar ediyoruz” diye konuştu.