Sosyal medyanın yeni gözdesi Netflix’te, “Self-Made” mini dizisine konu olan Madam C.J Walker’ın hikayesine gelin birlikte yolculuk yapalım.
Başarılı kadın aktör Octavia Spencer’ın rol aldığı “Self-Made” dizisi 20 mart 2020’de ilk gösterimini gerçekleştirmişti. 4 bölümlük ve yaklaşık 40-45 dakika uzunluğundaki bu mini dizi, Sarah Breedlove, yani bizim bildiğimiz adıyla Madam C.J Walker’ın etkileyici ve bir o kadar da sürükleyici hikayesini konu alıyor. Kendi kendini sıfırdan başlayarak yetiştiren, Guinness Rekorlar kitabına adını “Amerika’nın ilk kadın milyoneri” olarak yazdıran Madam C.J Walker, her kadının örnek alması gereken bir azimle güzellik sektöründe bir marka haline geliyor.
KİTAPTAN UYARLANARAK MİNİ DİZİ HALİNE GETİRİLDİ
Madam C. J Walker’ın torununun torunu A’Lelia Bundles tarafından yazılan “On Her Own Ground” adlı kitaptan uyarlanan dizi, Sarah Breedlove’un başarı merdivenlerini adım adım çıkmasını konu alan biyografik romandan esinlendi.
Amazon.com.tr’den temin edilebilecek kitabın henüz Türkçe çevirisi bulunmuyor.
KÖLE BİR AİLEDE DOĞDU, YILLARCA ÇAMAŞIRCILIK YAPTI
Köle olan bir ailede doğan Sarah Breedlove, yaklaşık dört-beş yaşlarında annesini, yedi yaşında da babasını kaybediyor, 14 yaşında evlendiriliyor ve akabindeki 6 yıl sonra da dul kalıyor. Hayatının yaklaşık 15-20 senesini çamaşırcılık yaparak geçiren Sarah, haftada aldığı 1.5 dolarla geçinmeye çalışıyor.
Sarah aslında yaşadığı döneme bakıldığı zaman şanslı sayılabilecek bir kadın. Ailesini küçük yaşlarda kaybetmesine rağmen bir Afro-Amerikan olarak, siyahilerin özgür kaldığı bir dönemde yaşaması en büyük şansı olmuş.
1800’lerin sonu, 1900’lü yılların başına tekabül eden döneme baktığımız zaman hastalıkların seyri, seyrek yıkanma ve saç derisi hastalıklarının yaygın olduğu düşünülünce Sarah da bundan nasibini alıyor. Kül suyu, dönemin sabunlarında da temizlik için kullanılan bir madde ve Sarah da bu sebeplerden dolayı saçlarını kaybetmeye başlıyor.
O zamanlar hala Sarah Breedlove olarak bilinen gerçek Madam CJ Walker’ın şiddetli kepek ve kellikten muzdarip olduğu doğru. Seyrek saç yıkamasının nedenlerinden biri, o zamanlar çoğu Amerikalının kapalı su tesisatı, elektriği veya merkezi ısıtması olmamasıydı.
HAYATI, KULLANIĞI ÜRÜNLE BERABER DEĞİŞİYOR
Sarah Breedlove, Annie Malone ile 1904 St.Louis Dünya Fuarı’nda tanışıyor. Dizide Addie Munroe olarak yeniden isimlendirilen Annie, ona saçlarını düzenli olarak yıkamasını ve kükürt bazlı bir saç derisi tedavisi kullanmasını söyleyerek kel lekelerinden nasıl kurtulacağına dair ipuçları veriyor.
Dizi bu tanışmayı daha farklı bir şekilde yansıtmış. Sarah, saçlarının dökülmesi yüzünden kocası tarafından istenmiyor, kapısını çalan ve saç ürününün tanıtımını yapan Addie Monroe’ya adeta kendini teslim ediyor. Saçlarındaki etkiyi gören Sarah, ürünün satışını yapmasını istiyor ancak Addie, ona görünüşünden dolayı bunun mümkün olamayacağını söylüyor. Daha sonrası tahmin edileceği üzere bir kırılma noktası oluyor.
ADDİE ONU DURDURAMIYOR, HIRS SARAH’A İLHAM VERİYOR
Self-Made’in gerçek hikayesine göre, saç dökülmesiyle mücadele etmek ve sağlıklı bir saç derisini teşvik etmek için Sarah, eski işvereni Annie Malone’nunkine benzer, saçın hızla uzamasını sağlayacak bir formül geliştirir.
Sülfürün kokusunu örtmek için balmumu, hindistancevizi yağı, kükürt, bakır sülfat ve menekşe özü parfüm karışımı kullanıyor. Denver, Colorado’da yaşarken tedavisini kapı kapı dolaşarak satmaya başlıyor.
Dizide de anlatıldığı gibi, Annie Malone gerçekten de eski çalışanını formülünü çalmakla suçladı. Sarah’nın, Malone’nin kükürt tarifinin biraz değiştirilmiş bir versiyonunu bulduğu doğru olsa da, petrol jeli ve kükürt kombinasyonu o zamanlar yaklaşık yüz yıldır kullanılıyordu.
ÖNLENEMEZ BİR BAŞARI VE BÜYÜME
Netflix’in hikayesi Sarah’ın, işinin mucize saç ürünü üretiminden çok ötesine geçtiğini doğruluyor. Şampuan da dahil olmak üzere çeşitli başka ürünler de piyasaya sürüyor.
Indianapolis’te bir fabrika, bir güzellik okulu ve bir salon kuran Madam C.J Walker, Amerika Birleşik Devletleri’nin çoğunda genişledi ve işi geliştikten sonra ürünlerini Orta Amerika ve Karayipler’de sattı. Çok sayıda kadını işe aldı, onları satış temsilcisi ve kuaför olarak eğitti.
GUINNESS REKORLAR KİTABINDA YER ALIYOR
Netflix dizisinde onu milyoner olarak etiketleme kararı, büyük olasılıkla kısmen, Amerika’nın ilk kadın kendi kendine milyoneri olarak övülmesinden kaynaklanıyor. Yine de, sadece bir milyoner gibi yaşamakla kalmadı, bugünün dolarları açısından 600.000 doların yaklaşık 9 milyon dolar olduğunu belirtmekte fayda var.
Enflasyon için yapılan bu ayarlama, bazılarının onun net değerini 10 milyon dolara kadar çıkarmasının nedeni oldu. Walker, hayatının sonuna doğru, mimar Vertner Tandy’yi tasarlaması için tuttuğu, 34 odalı, 20.000 metrekarelik İtalyan tarzı lüks bir malikanede yaşamıştı.
BÖBREK YETMEZLİĞİ SONUCU ÖLEN SARAH, KIZINI MİRASÇI BIRAKTI
Annesinin Charles Joseph Walker ile olan evliliği sırasında A’Lelia Walker adını alan kızı Lelia, Knoxville Koleji’ne girerek üniversite eğitimi aldı.
Mezuniyetinin ardından annesinin işinin bir parçası oldu. Daha sonra 1931’de ölümüne kadar elinde tuttuğu pozisyon olan 1919’da annesinin şirketinin başkanı oldu. “Lelia” olarak doğdu ve dizide Tiffany Haddish tarafından canlandırıldı.
ÜRÜNLERİN GÜNÜMÜZDE SATIŞI VAR MI?
Madam CJ Walker Manufacturing Company, Temmuz 1981’de kapılarını kapattı. Ancak, Mart 2016’dan itibaren, adı Sephora’da satılmakta olan ve halen devam eden Sundial Brands tarafından başlatılan Madam CJ Walker Beauty Culture tarafından piyasaya sürülen yeni bir hatta görünmeye başladı. Ancak söylenene göre, kullanılan formül o döneminkinde farklılık gösteriyor.
DİZİYE GENEL BİR BAKIŞ
Genel olarak bir değerlendirme yapılacak olursa Self-Made, pazarlama, ihtiyaç analizi, ürün geliştirme, müşteri-tüketici oluşturma, pazarlama iletişimi, satış sonrası hizmet gibi konuları dönemin şartlarına göre ele alıyor. Hatta finansman için kapı kapı dolaşan Sarah’ın, dönemin ünlü konuşmacısı ve aktivisti Booker T Washington’la olan sahnelerine de tanık oluyoruz.
Uyarlama dizilerde genel olarak, konu biraz daha farklı olacak şekilde beyaz perdeye aktarılabiliyor. Zira dizide de Washington, Sarah’ın ona ulaşma çabaları sonrasında, siyahi kadınların erkeklerden bir adım önde olmasının kabul edilemez olduğunu söyleyerek, onu hayal kırıklığına uğratıyor.
Octavia Spencer, Sarah rolünün altından başarıyla kalkmış. Dizide Sarah’ın reklamcı eşinin onu aldatması ve karşı tarafın taksisi olan Addie’nin, Sarah’tan çaldığı satış temsilcisi Dora’yla olan ilişkisine de değinilmiş.
Kadın dayanışmasının oldukça etkileyici anlatıldığı bu mini diziyi karantina günlerinde değerlendirmenizi tavsiye ederim.