Amida Höyük’te ilk yerleşimin M.Ö. 6100 yıllarında Genç Neolitik döneminde başlandığı tespit edildi. Ama önümüzdeki çalışmalarda muhtemelen M.Ö.11 bininci yıllara kadar yerleşimin başladığı tespit edilmiş olacak.
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki 8 bin yıllık Amida Höyük’teki Artuklu Sarayı’nın arkeolojik kazıları, 50 gönüllü arkeologla sürdürülüyor.
Kazı çalışmalarında şu ana kadar sarayın divanesi, kabul salonu, gizli kaçış tüneli ve bazı bölümler gün yüzüne çıkarıldı. Dicle Üniversitesi (DÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve kazı ekibi başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, Artuklu Sarayı’nın 150 odalı olduğunu belirterek, “Kazı çalışmasıyla milattan önce 10- 11 bininci yıllara kadar yerleşimin başladığı tespit edilmiş olacak” dedi.
Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular ve Artuklular’ın da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın tarihi Suriçi’ndeki 8 bin yıllık Amida Höyük’teki arkeolojik kazılar devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce sürdürülen çalışma kapsamında Amida Höyük’te bulunan Artuklu Sarayı’nın ve onlarca medeniyete ait izlerin ortaya çıkarılması için yapılan kazılar, 50 gönüllü arkeologla yürütülüyor.
‘SARAYIN DİVANESİ, KABUL SALONU VE KAÇIŞ TÜNELİ BULUNDU’
Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve kazı ekibi başkanı Doç. Dr. İrfan Yıldız, kazılarda şu ana kadar Artuklu Sarayı’nın divanesi, kabul salonu, gizli kaçış tüneli ve bazı bölümlerinin ortaya çıkardıklarını söyledi. Amida Höyük’te ilk yerleşimin M.Ö. 6100 yıllarında Geç Neolitik döneminde başlandığının tespit edildiğini ifade eden Yıldız, yapılacak kazı çalışmalarıyla 10 bin- 11 bininci yıllara kadar yerleşimin başladığının tespit edileceğini aktardı.
‘AMİDA HÖYÜK, DİYARBAKIR MERKEZİ İÇİN YERLEŞİMİN BAŞLADIĞI İLK YERDİR’
Diyarbakır’da yerleşimin ilk yeri Amida Höyük olduğunu hatırlatan Yıldız, şunları söyledi:
“Şimdiye kadar yaptığımız kazılarda Amida Höyük’te ilk yerleşimin M.Ö. 6100 yıllarında Genç Neolitik döneminde başlandığı tespit edildi. Ama önümüzdeki çalışmalarda muhtemelen M.Ö. 10-11 bininci yıllara kadar yerleşimin başladığı tespit edilmiş olacak. Çünkü Diyarbakır İçkale özellikle içerisinde su kaynağı bulunan bir kaledir. Amida Höyük, Diyarbakır merkezi için yerleşimin başladığı ilk yerdir. Aynı zamanda bir yönetim merkezidir.
İlk çağdan günümüze kadar kesintisiz olarak yönetimin devam ettiği ender kentlerden biridir. Yine yerleşimin devam ettiği ender kentlerden biridir. Şimdiye kadar sarayın meşhur bir divanesi var. Divanesi ortaya çıkartıldı. Kabul salonu ortaya çıkartıldı. Kaçış tüneli, gizli tünel dediğimiz tünel ortaya çıkartıldı ve birkaç mekan ortaya çıkartıldı. Evliye Çelebi, 1600’lerde Diyarbakır’a uğrayınca Artuklu Sarayı hakkında bilgi verir. Artuklu Sarayın 150 odalı olduğunu belirtir.”
EL- CEZERİ’NİN SU DAĞITIM SİSTEMİ TESPİT EDİLDİ
Artuklu Sarayı’nın diğer bir öneminin de sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen El-Cezeri’nin yaşadığı yer olduğunu söyleyen Yıldız, burada ilk robotun yapıldığını ve sibernetik biliminin temellerinin atıldığını kaydetti. Kazılarda El-Cezeri’nin su dağıtım sistemini de tespit ettiklerini belirten Yıldız, “Artuklu Sarayı’nın diğer bir önemi de El-Cezeri’nin yaşamış olduğu yer olmasıdır.
Artuklu Sarayı dünyada ilk robotun yapıldığı ve hizmet verdiği yerdir. Aynı zamanda bugün otomotiv sektöründe kullandığımız krank milinin icat edildiği yerdir. Sibernetik biliminin, otomasyon biliminin temelleri burada atılmıştır. 25 yıl yaşamıştır burada El-Cezeri. Ve El-Hiyel kitabını yazmıştır burada. Şu an yaptığımız kazılarda El-Cezeri’nin su dağıtım sistemini tespit ettik. Amida Höyük’ün içerisindeki kaçış tünelinde bir su kaynağı bulunmaktadır” dedi.
KAZILAR 50 GÖNÜLLÜ ARKEOLOGLA YÜRÜTÜLÜYOR
Kazı çalışmalarında bu yıl farklı bir program izlediklerini anlatan İrfan Yıldız, ‘Genç Gönüllüler’ adı altında 50 gönüllü arkeologla kazı çalışmalarını yürüttüklerini söyledi. Yıldız, “Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve Kültür Turizm Bakanlığımızın işbirliği ile ‘Genç Gönüllüler’ adı altında bir program başlatıldı. Ve burada gönüllüler kazılara başvurup gelip kazılarda gönüllü olarak çalışmaktadırlar.
Bunlar genelde bizim kazıda çalışanlar arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık, resim bölümü öğrencilerdir. Öğrenciler belli periyotlarda gelip çalışırlar. Toplam 52 öğrenci çalışacak kazımızda. 10 kişilik gruplar halinde alıyoruz. 15 gün eğitiyoruz bu arkadaşları, kazıda neler yapılır bunların hepsini öğrenerek ayrılıyorlar. Tamamıyla gönüllü olarak çalışıyorlar. Herhangi bir ücret yok” diye konuştu.