Kayseri’de istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir mahallede, bir olaya istinaden halkımızın ayaklanıp Suriye kökenli şahısların evlerine zarar vermek, araçlarını yakıp yıkmak, ve fiziki şiddete mağruz bırakılması sonucu birçok elzem olaylar yaşanmıştır.
Bu olaylara istinaden;
Suriye’nin çeşitli bölgelerinde görev yapan Türk birliklerine zarar verilmeye başlanılması, El-Bab, Cerablus, Karkamış gibi bölgelerde kamu araçlarına zarar verilmesi, orada yaşayan halka gıda ihtiyacını karşılanması için gönderilen Tırların yakılması ve araçtaki Türk vatandaşların ağır yaralanmasına sebep oldu.
Bu olayların başlamasının ana sebebi Kayseri’de yaşanan olaylardan çok Türkiye-Suriye yakınlaşması ya da Erdoğan-Esad yakınlaşması olarak yorumlayabiliriz.
Türkiye’nin ve Yerel hükümetin kontrolünde olan bölgedeki halk Beşar Esad’dan bağımsız kendi kontrolünde özerk bir devlet kurmak istiyor. Türkiye gelmeden önce Zeytin Dalı operasyonları öncesi
PKK/YPG, DAEŞ, AMERİKAN, RUSYA VE İNGİLİZLERİN kontrolünde olan, terörün kol kestiği kadınların ve çocukların acımasızca öldürüldüğü bir Kuzey Suriye’ydi.
Türkiye’nin operasyonlara başlamasıyla birlikte terör örgütleri temizlenip, Türkiye’nin garantörlüğünde bir ülke haline geldi Kuzey Suriye.
Türkiye Cumhuriyeti;
Üniversite, sağlık merkezleri, bankalar, ulaşım ve temiz su ile gıda hizmetlerine ulaşmasını sağladı. Güvenliğini temin ettiği Kuzey Suriye bugün Türk bayrağını yakıyor, Türk kamu araçlarına zarar veriyor, MOSSAD ve diğer istihbarat hedeflerinin galeyana getirmesiyle Kuzey Suriye’de Halk iç kargaşa yapıp yeniden terör örgütlerin yerleşmesine, halkın sefalet ve yoksulluğa bırakılmasına, çocukların ölmesine tekrar soykırım izlenmesine sebep olacak.
PEKİ, KUZEY SURİYE NERESİDİR?
Kamuoyunda Suriye’nin kuzeyi ya da kuzey Suriye şeklinde Farklı zamanlarda gerçekleştirilen askerî operasyonlar neticesinde DAEŞ ve PKK/PYD terör örgütlerinden temizlenen bölgelerden oluşan üç ana bölgeden bahsediyoruz.
FIRAT KALKANI BÖLGESİ
Adını 2016 yılı Ağustos’unda başlayıp 2017 Mart’ında sona eren Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan alan bölge, kabaca batıda Halep’in kuzeyindeki Azez ve Mare kasabalarından başlayıp, doğuda El Bab ve ona bağlı köylere uzanan, kuzeyinde Çobanbey ve kuzeydoğusunda Cerablus’u kapsıyor.
Bu bölge diğer bölgelerden daha önce terörden temizlendiği için göre daha kalabalık ve yaşam şartlarının daha iyi olduğu bir alan olarak tanımlanabilir.
ZEYTİN DALI BÖLGESİ
İkinci Bölge, Zeytin Dalı Bölgesi. Burası da ismini 2018 yılının Ocak ayında başlayıp Mart ayında sona eren operasyondan alıyor. Temel olarak Afrin ilçesini merkez alan bu bölgenin batısında İdlib, güneyinde Tel Rifat ile Halep’in kuzey yerleşimleri ve doğusunda Azez bulunuyor.
Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı arasında bir sınır yok. Geçiş kapısı gibi sınırlandırıcı uygulamalar da bulunmuyor. Yani iki bölge birleşik. Ancak toplumsal, ekonomik, askerî ve siyasi dinamikleri farklı. Ayrıca idari işlerin ve güvenlik uygulamalarının kararlarını farklı otoriteler veriyor. Bu nedenle aralarında zaman zaman önemli farklılıklar görülebiliyor.
BARIŞ PINAR BÖLGESİ
Üçüncü Bölge ise Barış Pınarı Bölgesi. Bu bölgenin adı da 2019’da Ekim’inde PKK/YPG’ye karşı yürütülen Barış Pınarı Operasyonu’ndan geliyor. Bu bölge, kuzeyinde Türkiye’ye sınırı bulunan ancak batı ve doğusu PYD, güneyi ise Suriye Ordusu’yla çevrilmiş bir bölgeden ibaret. Barış Pınarı’nda iki büyük yerleşim yeri bulunuyor: Tel Abyad ve Ras El Ayn.
Bu bölgeyle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile arasında doğrudan fiziksel bir ulaşım bağı yok. Ancak politik ve askerî kontrol bakımından Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı ile aynı otoriteye bağlı olduğu için burayı da diğer bölgelerle birlikte düşünmek gerekiyor.
Sükunet ile kalalım.
Ülkemizi, mazlumları ve vatanımızı Allah korusun!