Daha dayanıklı ve aromatik olması için meşe külü suyuna bandırılarak kurutulan üzümler, kansızlığa iyi gelen ürünlerin başında geliyor.
Mersin’in Gülnar ilçesinde eylül- ekim aylarında hasat edilen üzümlerin bir kısmı sofralık olarak satılırken, bir kısmı ile pekmez yapılırken, kalanı da geleneksel yöntemlerle kurutularak tüketiliyor. Daha dayanıklı ve aromatik olması için meşe külü suyuna bandırılarak kurutulan üzümler, kansızlığa iyi gelen ürünlerin başında geliyor.
İlçede sonbaharın gelmesiyle hummalı bir şekilde toplanan üzümler, çeşitli şekillerde değerlendiriliyor. Sofralık olarak da satılan üzümlerin bir kısmıyla pekmez yapılırken, kalanı da geleneksel yöntemlerle kurutularak tüketiliyor. Günümüzde fabrikasyon olarak, karbonat, kostik ile kurutulan üzümler, Gülnar ilçesinde daha dayanıklı ve aromatik olması için kül ile kurutulmaya devam ediliyor. 40 yıldır geleneksel yöntemlerle üzüm kurutan ve pekmez yapan Saide Yıldız, kurutma aşamalarını şöyle anlattı:
“Meşe külü bir kazana konulan suyun içine atılarak kaynatılıyor. Daha sonra kazandaki su, süzgeç ile süzülüyor. Süzülen su belirli bir süre bekledikten sonra tekrar kazanda kaynatılıyor. Paslanmaz, delikli bakraca konulan üzümler, kazana daldırılıp çıkarıldıktan sonra sergi için ayarlanan alanda kurumaya alınıyor. Hava şartlarına göre bir iki hafta içinde kuruyan üzümler, sap ve çöplerinden ayrılarak yemeye hazır hale getiriliyor.”
VİTAMİN VE MİNERAL DEPOSU
Vitamin ve mineral bakımından zengin olan kuru üzüm, kansızlığa iyi gelen ürünlerin başında geliyor. Bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlayan kuru üzüm, içerisinde barındırdığı lifler sayesinde sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlıyor.