Bir zamanlar yazılar yazılırdı, uzun uzun kitaplar basılırdı romanlar kendi dilimizde yayınlanırdı Kürtçe bir zılgıt çekilir duygular Kürtçe anlatılırdı ama saklı sessiz aktarılırdı duygular.
Kimsesiz gibi davranılırdı yıllarca kök salmış bu dile bu topraklarda Kürtçe doğmuş duygulara kural koyulurdu eskiden şimdi değişti her şey geç oldu ama güç olmadı.
Duygular kendi dilinde anlatıldığında yansıtır gerçekleri İngilizce düşünen insan Türkçe ifade edemez ki kendini eksik kalır yarım, bir türlü tamamlayamaz kendini duygularını anlamını taşımaz başka dil başka dilin vermez o tadı garipser tıpkı bir çiçek gibi yerini doldurmaz araları boşluk bırakır.
Tüm bunların ardından güneş doğar bir gün tozlu raflardaki kitapların üzerine bir klip yapılır kendi öz dilinde kendi duyguları sözleri mısraları kendi düşünceleri kendine ait benliği ile tüm coğrafyayı yeniden yansıtır tüm benliğiyle ‘Ew çi bû law‘ der yükselen sesiyle tekrar bu topraklarda..
Amed TV Genel yayın yönetmeni doğduğu topraklara albüm yaparak tozlu rafları temizledi. Saklanan duyguları gün yüzüne çıkararak duyguların dilinin olmadığını kanıtladı.
Bu topraklarda her duygu tadılırken yalnız kötü duyguların ifadesi anılırken şimdi ilkleri de başarmaya başladı, Duyguların anlamlı olduğu bu coğrafya.