Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarı, iddiası ve güçlü liderliğiyle, ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın teknolojik bağımsızlığımızdan geçtiği anlayışıyla kritik teknolojileri üreten ve geliştiren Türkiye’yi inşa ediyoruz” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, kara yoluyla geldiği Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde organize sanayi bölgesinde kurulan biri tekstil, ikisi enerji olmak üzere 3 ayrı fabrikanın açılış törenlerini katıldı. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Çetin ve iş insanları tarafından karşılanan Kacır, ilk olarak bir tekstil fabrikasının açılışını yaptı. Tesisin ülkeye hayırlı olmasını dileyen Kacır, “Dünya, ticaret kurallarının yeniden yazıldığı çalkantılı bir dönemden geçiyor.
Bu süreçte küresel güç mücadelesi; teknolojik gelişim, dijital dönüşüm ve planlı sanayileşme gibi parametreler üzerinden yaşanıyor. Güçlü Ar-Ge, inovasyon ve üretim ekosistemi inşa eden ülkelerin, gelecekte söz sahibi olacağına hiç şüphe yok. Türkiye olarak bizler de kritik teknolojilerde bağımsızlık, katma değerli üretim ve yüksek teknoloji ihracatını artırma, nitelikli istihdamı sağlama ve topyekün kalkınma hedefleriyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Gerçekleştirdiğimiz büyük ölçekli yatırımlarla, uyguladığımız uzun vadeli politikalarla sanayi ve teknolojide ülkemize çağ atlatacak adımlar atıyoruz. Artık dünyayla entegre olup rekabet gücünü artıran, kritik teknolojilere adapte becerisi yüksek bir Türkiye var. Sanayi sektöründeki istikrarını ve başarısını sürdürülebilirlik, inovasyon ve nitelikli insan kaynağı ile her geçen gün daha da perçinleyen bir Türkiye var” dedi.
‘REKOR BİR İHRACATA ERİŞTİK’
Güçlü bir üretim altyapısını inşa ettiklerini belirten Bakan Kacır, “Ticari araç üretiminde Avrupa lideriyiz. Askeri insansız hava aracı üretiminde, dünya lideriyiz. Beyaz eşya üretiminde Avrupa’da lideriz, dünyada ikinciyiz. Güneş paneli üretiminde Avrupa’da lideriz, dünyada dördüncüyüz. Çimento ve demir-çelik üretiminde Avrupa birincisiyiz. 2002 yılında 36 milyar dolar seviyelerinde ihracata sahipken; son 12 ayda 257 milyar dolarlık rekor bir ihracata eriştik. Bu ihracat büyük oranda imalat sanayinden oluşuyor. Türk sanayisi; ülke ekonomisinde ve kalkınmasında ana aktör hale gelmiş durumda.
Şimdi; Cumhuriyetimizin ikinci asrında Türkiye Yüzyılı’nda; yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat odaklı ekonomi modelimizden taviz vermeden ülkemizi müreffeh yarınlara ulaştırmak amacıyla aşkla, şevkle çalışıyoruz. Yurdumuzun dört bir yanında planlı sanayileşme hamlelerimizi gerçekleştiriyor, katma değer içeren bir üretim anlayışı sergiliyoruz. Sanayimizdeki bu üretim anlayışımızın lokomotif sektörlerinden biri de tekstil sektörüdür. İhracat odaklı büyüme yolculuğumuzun önemli yapı taşlarından tekstil sektöründe, Avrupa’da ve dünyada kendini kanıtlamış bir ülkeyiz. Geçtiğimiz yıl 14,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz sektörde 199 ülke ve serbest bölgeye ürün ihraç ettik. Tekstil sektörümüz, hazır giyim sektörümüzün de kuvvet çarpanı.
Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin toplam ihracatı 32,9 milyar dolara erişti. Sektörümüz 1 milyon vatandaşımıza doğrudan, 2 milyona yakın vatandaşımıza dolaylı olarak ekmek kapısı olarak kalkınmamızda öncü rol üstleniyor. Bizler de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Ar-Ge ve yatırım teşviklerimizle sektörümüzü güçlendiriyoruz. Son 22 yılda 15 bin 679 tekstil yatırımı için yatırım teşvik belgesi düzenledik, 1,1 trilyon liralık sabit yatırımı teşvik ederek, bir milyondan fazla yeni istihdamın önünü açtık. Bugün teknoparklarımızda, tekstilde Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin gelişiminde 45 firmamız kilit rol üstleniyor. 78 Ar-Ge ve 54 tasarım merkezimiz tekstilde üretim altyapımızın gücünü pekiştiriyor” ifadelerini kullandı.
‘ÜRETİNİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
“Önümüzdeki dönemde sektörümüzün katma değerli üretim altyapısını güçlendirerek, sanayimizin yeşil dönüşüm ve markalaşmaya yönelik adımlarını destekleyerek tekstil sanayimizin iç pazarda ve uluslararası arenada rekabetçiliğini ve marka değerini yükseltmeye devam edeceğiz” diyen Kaçır, şöyle devam etti:
“Esnek ve hızlı üretim, hızlı teslimat, hedef pazarlara olan yakınlık, kaliteli ve geniş ürün yelpazesi, yetişmiş insan gücü ve bilgi birikimiyle küresel pazarlarda ön plana çıkan Türk tekstilini dünya pazarında hak ettiği noktaya taşımak için sektör temsilcileriyle yakın iş birliği içinde bulunmaya devam edeceğiz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz toplam yatırım büyüklüğü 90 milyon dolara ulaşan Pelsan-Telasis Tekstil fabrikalarıyla da hijyen ve çatı izolasyon sektörümüzün kullandığı, önemli ölçüde dışa bağımlı olduğumuz tekstil ürünlerinin ülkemizde üretimini gerçekleştiriyoruz.
Çevreye duyarlı üretim altyapısıyla organik ve sürdürülebilir üretimi hedefleyen bu tesislerimiz tam kapasiteyle üretime geçtiğinde 900 vatandaşımıza istihdam sunacak. Üretiminin yarısından fazlasını ihraç ederek çarı açığımıza azaltmaya katkı sağlayacak. Bakanlık olarak yatırım teşviklerimizle, bizler de bu iki tesisin üretim yolculuğunda gerekli desteği vermiş bulunuyoruz. Ülkemizin tüm şehirlerinde topyekün kalkınmayı sağlamak ve refahın toplumun tüm kesimlerine yayılmasını temin etmek adına yurdun dört bir yanında yatırımların önünü açmaya, üretenin yanında olmaya devam edeceğiz.
Avrupa sınır kapılarına yakınlığı, Marmara Denizi ile birlikte Ege’ye ve Karadeniz’e ulaşım kolaylığı, İstanbul’a komşuluğu, cazip yatırım ortamı ve sanayi altyapısı ile Tekirdağ’ımız son 22 yılda önemli bir üretim üssüne dönüştü. Son 22 yılda şehrimizdeki yeni ya da ilave yatırımlar için 2 bin 920 yatırım teşvik belgesi düzenledik. 407 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve104 binden fazla nitelikli istihdamın önünü açtık. Şehrimizde sanayinin çarklarının daha hızlı dönmesi adına10 yeni organize sanayi bölgesi ve 2 endüstri bölgesi kurduk. Şehrimiz katma değerli üretim ve teknoloji geliştirme altyapısını geliştirmek için 1 teknopark, 54 Ar-Ge merkezi ve 13 tasarım merkezini kazandırdık.
Firmalarımızın Ar-Ge ve teknoloji odaklı projelerine 12 milyar liralık destek sunduk. Teknoloji seviyesi yüksek katma değerli ürünlerin üretimini Ar-Ge’den seri üretime destekleyen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında; Tekirdağ’da toplam yatırım büyüklüğü 5,6 milyar liraya ulaşan 9 projeyi destekliyoruz.”
Trakya’da Ergene Havzası Koruma Eylem Planı ile ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden Bakan Kacır, “Sanayimizin Trakya bölgemizde çevreye etkilerini en aza indirmek üzere; Islah OSB’lerin kurulması, müşterek ileri atık su arıtma tesislerinin ve Marmara Derin Deşarj Sistemi’nin yapılması çalışmalarımıza devam ediyoruz. Toplam 16 milyar lira finansman desteği sağladığımız proje kapsamında organize sanayi bölgeleri müşterek atıksu arıtma tesislerinden 5’ini devreye aldık. Bölgede arıtılarak temiz hale gelen suların, denize deşarj edilmesi için yürütülen Derin Deşarj Projesini de tamamladık.
Bu yıl da Ergene Havzası’nda bulunan 2 OSB’nin atık su arıtma tesisi inşaatı ve bölgede yer alan 4 OSB’nin atık sularının müşterek arıtma tesisine iletilmesi amacıyla yürütülen kollektör hattı inşaatını tamamlamayı hedefliyoruz. Trakya bölgemizde çevreye duyarlı sanayileşmenin öncüsü ve destekçisi olmaya devam edeceğiz. Saymakla bitmiyor. Tekirdağ için ne yapsak az gelir. Yatırımlarımızı ve desteklerimizi Tekirdağ’ın sürdürülebilir büyüme yolunda sunmaya devam edeceğiz” dedi.
‘KRİTİK TEKNOLOJİLERİ ÜRETEN TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDİYORUZ’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, daha sonra bir enerji fabrikasının açılışını gerçekleştirdi. Burada konuşan Kacır, “Yeşil dönüşümün ve enerji bağımsızlığının öneminin her geçen gün arttığı kritik bir dönemden geçiyoruz. Aynı zamanda karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik küresel hedeflerin olduğu bir süreci yaşıyoruz. Ülkemizin yenilenebilir enerji teknolojilerinde üretim ve ihracat yetkinliklerine güç katan bu tesisin ülkemize, milletimize ve enerji sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarı, iddiası ve güçlü liderliğiyle, ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın teknolojik bağımsızlığımızdan geçtiği anlayışıyla kritik teknolojileri üreten ve geliştiren Türkiye’yi inşa ediyoruz.
Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda; savunma sanayimizin başrolde olduğu bir dönüşüme tanıklık ediyoruz. Geçmişin acı tecrübeleri bize gösterdi ki; ateş çemberi içerisinde güvenli bir liman olan Türkiye’nin bekası ancak ve ancak savunma sanayisinde milli ve özgün teknolojiler geliştirerek mümkündür. İşte bu anlayışla yürüttüğümüz çalışmalarla; 22 yılda önemli atılımlar gerçekleştirdik. Yerlilik oranımızı yüzde 80’lere çıkardığımız, ihracatımızı 5,5 milyar dolara yükselttiğimiz savunma sanayimizde 100 yıllık projeleri 22 yıla sığdırdık.
Tüm dünyanın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada jeopolitik dengeleri ve savaş paradigmalarını alt üst etti, stratejileri değiştirdi. Mühendislerimizle, bilim insanlarımızla, teknisyenlerimizle, girişimcilerimizle Cumhuriyetimizin ikinci asrını ‘Türkiye Yüzyılı’ yapma adına, tam bağımsızlık anlayışıyla yürüyüşümüze devam ediyoruz” diye konuştu.
‘YEŞİL DÖNÜŞÜM ALTYAPISINI İVEDİLİKLE TESİS ETMEK ZORUNLULUKTUR’
Bakan Kacır, önümüzdeki dönemde Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda ülkenin teknolojik bağımsızlığını tahkim ederken kritik ve stratejik tüm sektörlerde kabiliyeti güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Bunlardan biri de enerji. Son yıllardaki küresel gelişmeler, enerjide dışa bağımlı olan ülkelerin vatandaşlarına müreffeh, barış ve huzur dolu bir gelecek inşa etmekte zorlandıklarını tekrar gösterdi. Diğer yandan da fosil yakıtların neden olduğu karbon salınımı da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırdı. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasını öncelikli hale getirdi. İhracatının yüzde 40’tan fazlasını Avrupa Birliği’ne (AB) gerçekleştiren Türkiye için Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na uyumlu bir yeşil dönüşüm alt yapısını ivedilikle tesis etmek, sürdürülebilir kalkınma için bir tercihten öte zorunluluktur.
Bu nedenle Türkiye Yüzyılı’nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak; başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde sağlamayı, bu alanlarda üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi görüyoruz. Ortaya koyduğumuz planlı, kararlı politikalarımız ve desteklerimizle elektrik üretiminde toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e çıkardık. Ayrıca yenilenebilir enerji alanında ekipman ve teknolojilerin yurt içinde imal edilmesine yönelik millî teknolojimizi geliştirerek üretim hacmimizi de artırdık.
Rüzgar türbini üretiminde iddia sahibiyiz. Kule, kanat ve jeneratör üretiminde elde ettiğimiz kabiliyetler, bizi Avrupa’da rüzgar türbini bileşen üretiminde ilk 5 ülkeden biri kılıyor. Aynı zamanda rüzgar enerjisinde olduğu gibi geleceğin önemli bir enerji kaynağı olarak görülen güneş enerjisinde girişimcilerimizi, araştırmacılarımızı, yatırımcılarımızı, sanayicilerimizi çeşitli mekanizmalarla destekliyoruz. Dünya Bankası iş birliğinde, yeşil dönüşümdeki en kapsamlı ve en büyük bütçeye sahip çalışmamız Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle de KOBİ’lerimizin kendi bünyelerinde güneş enerji sistemleri kurmaları için 14 milyon liraya kadar destek sağlıyoruz.
Güneş paneli imalatı için 2012 yılından bu yana toplam yatırım tutarı 33,1 milyar liraya ulaşan 43 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. İnovasyon ekosistemimizin kurumsal altyapıları olan teknoparklarımızda yer alan 167 yenilikçi girişim, ve 13 Ar-Ge ve tasarım merkezinin güneş enerjisi alanında 300’den fazla Ar-Ge projesine yaklaşık 4 milyar lira destek sağladık. 2002’den günümüze kadar TÜBİTAK’ın burs ve destek programları kapsamında güneş enerjisi alanında 1500’den fazla proje ve binden fazla bilim insanına 2,6 milyar lira destek sunduk.
Özellikle ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ GÜNAM Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, ulusal araştırma merkezlerimiz arasına dahil ettik. Merkezimiz bünyesinde fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, güç elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projeleri destekliyoruz.”
Bakan Kacır ile beraberindekiler, açılışını gerçekleştirdikleri tesisleri gezerek incelemelerde bulundu.