Mersin’in Anamur ilçesinde muz üzerine çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Bünyamin Kozak, “Anamur muzda lider Anamur, muzun başkenti oldu” dedi.
Muzun başkenti olarak bilinen Anamur’da sektörünün ilerleyişi devam ederken, alternatif bölgelerde başlatılan yeni üretimlerde Anamur’un örnek olması için girişim başlatıldı. Anamur Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü emeklisi Ziraat Yüksek Mühendisi Bünyamin Kozak, bölgede yeni üretime başlayan muz üreticilerinin sık sık Anamur’a gelerek üretim konusunda kendilerinden bilgi ve uygulamalı örnekler aldıklarını dile getirdi.
Anamur’un muzun lokomotifi olmayı sürdürdüğünü kaydeden Bünyamin Kozak, muzun 1700’lü yıllarda Türkiye’ye geldiğini ve 1930’lu yıllarda Anamur’a ulaştığını, 1970’li yıllarda da seraya alınmaya başlayınca uygulanan teknolojilerin arttığını söyledi.
‘ANAMUR MUZDA LİDER KONUMDA’
Teknolojik uygulamaların da devreye girmesi ile Anamur’un muzda lider olduğunu kaydeden Kozak, “Anamur, muzun başkenti oldu ve Antalya’dan Hatay’a kadar muz geliştiren, muz yetiştirmeye çalışanlar, ilk başta Anamur’da muz hangi durumda diye bakmaya geldi. Biz burada hazırladığımız uygulama ve araştırma bahçesinde, bölgedeki sorunları çözmek için çalışmalara başladık. Bu çalışmalara üniversitedeki hocalarımızı da dahil ettik” dedi.
‘MUZDA ÇEŞİTLİLİK ELDE ETMEYİ HEDEFLİYORUZ’
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü’nden Prof. Dr. Şener Kurt ile çalışma yürüttüklerini söyleyen Kozak, muzun afrodizyak etkisinden yararlanarak, gençlik hormonlarındaki artış, hücre çoğaltma özellikleri ve muzun değişik hastalıklara, dayanıklılıkları üzerine araştırma yaptıklarını aktardı. Değişik bahçelerde ortaya çıkan farklı çeşitleri, verimi yüksek olan çeşitleri, bir bahçede toplamaya çalıştıklarını kaydeden Kozak, şöyle konuştu:
“Amacımız ileride bir muz müzesi şeklinde, burayı değerlendirmek. Bazı bahçelerde kısa boylu ama parmağı uzun muz var. Bazı bahçelerde uzun boylu, soğuğa dayanıklı muz var. Bazı bahçelerde tarak sayısı çok fazla olan muzlar var. 22-23 tarağa ulaşan muzlar var. Bu gördüğümüz değişik özelliklerdeki muzları, burada bir araya getirerek, daha güzel sonuç veren muzları çoğaltmaya ve verimli çeşitleri elde etmeye de uğraşıyoruz.”
Şu anda ellerinde araştırmaya dâhil 15 çeşit olduğunun altını çizen Kozak, “Bu 15 çeşidi kaybetmemeyi ve artırmayı planlıyoruz. Artırdığımız zaman, ileride bu çeşitlerdeki özellikleri, bir araya getirebilecek bazı çalışmalar yapılabilir. O anlamda çok önemli. Yani elimizdeki her bir ağaç, farklı bir genetik özellik gösteriyor ve o genetik özellikleri ileride bir gün bir araya getireceğimizi ümit ediyoruz” diye konuştu.