İstanbul’da yaşayan iş insanı Sezgin Çalışkan, köyünde 2,7 milyon liralık yatırımla tarıma başladı 20 kadını istihdam etti.
Çocukluk arkadaşlarıyla bir araya gelerek, Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Miyesseler köyünde 630 dönümlük araziyi kiralayıp, 2,7 milyon TL’lik yatırımla tarıma başladı. Bölgedeki 20 köylü kadını da istihdam eden Çalışkan, örnek olmak ve toprağın bereketini göstermek için yatırımını köyüne yaptığını söyledi.
İstanbul‘da ve farklı şehirlerdeki imalathanelerinde pasta, kurabiye gibi unlu mamuller üreterek zincir marketlerin tedarikçiliğini yapan Sezgin Çalışkan, çocukluk arkadaşları Ercan Topaloğlu ve Emrah Turan ile bir araya gelerek, memleketleri Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine yatırım yapmaya karar verdi.
Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden Miyesseler köyü yakınındaki Filyos Çayı kenarında atıl durumdaki 630 dönüm arazi kiralayan Sezgin Çalışkan ve arkadaşları, alana ilk olarak 185 bin çilek ile 100 bin kapya biberi fidesi dikti. Çevre köylerden 20 kadın istihdam edilerek, üretime başlandı. Üretilen ürünler için zincir marketlerle anlaşmalar yapıldı. Çaycuma Belediyesi de yapılan yatırıma destek için Çalışkan’a üretim ve istihdamı artırması amacıyla 300 bin çilek fidesi desteğinde bulundu.
Üretim alanı gün geçtikçe artırılırken, hasat zamanında 35 kadına istihdam edilmesi hedefleniyor. Çalışkan, ayrıca toprak verimliliğini analiz ettirdikten sonra bölge toprağının ne kadar verimli olduğunu köylülere de anlatmaya başladı. Tarlasını köylülere açan Çalışkan, halkı boş arazileri işleyerek üretime katkıda bulunmaları için profesyonel üretimi öğretmek için çalışmalar yapıyor.
2,7 MİLYON TL’LİK YATIRIM
Sezgin Çalışkan, 18 yıldır gıda sektöründe çalışmalar yaptığını ve ilk kez kendi memleketine yatırım yaptığını söyledi. Köyündeki boş arazileri iyi tarım uygulamasıyla buluşturma hedefiyle arkadaşlarıyla yola çıktıklarını anlatan Çalışkan, “Biz buraları kiralayıp yatırım yapmaya karar verdik. Şu anda 600 dönümün üzerinde yer işliyoruz. 2,7 milyon civarında yatırımımız var. Günlük ortalama 20 kişi istihdam ediyoruz, tabii hasat zamanı da 35 kişiye çıkmayı planlıyoruz. Genelde köylerden kadınları çalıştırıyoruz. Kadınlara bu işin nasıl yapabileceklerini de öğretiyoruz. Burada öğrenip kendi bahçelerinizde bunlarını da yapabileceklerini teşvik ediyoruz” dedi.
‘BÖLGE TOPRAĞI ANTALYA KADAR VERİMLİ’
Tarlada henüz üretime başlamadan önce zincir marketlerle yaptıkları sözleşme gereği pazarlama konusunda sıkıntı yaşamadıklarını ifade eden Çalışkan, şöyle konuştu:
“Burası tarla, bahçe dışında aslında fabrika. Biz bunun bölgeye örnek olması ve daha da geliştirilmesini istiyoruz. Burada 7 toprak analizi yaptık. Türkiye’nin önde gelen gübre ürünlerinin mühendisleri geldi, burada araştırma yaptık. Antalya’dan sulama işini profesyonel ekiplere verdik. Bir saat içinde 570 ton suyu bu alana verebiliyoruz. Testleri geçti. Antalya’dan bizim dezavantajlarımız da var ama ciddi avantajlarımız da var.
Biz ektiğimiz çileği havalar müsait etti mi 6-7 ayda hasat edebiliyorsunuz. Antalya çok sıcak bölge olduğu için bu ürünü orada yapamazsınız. Biz ekip, satalım, para kazanalım değil, bölgeye örnek olalım istedik. Bu bölgesel kalkınma projesi. Milli servet buralar. Bu toprakların yatıyor olması bize üzüyor. Belediyemiz ile de projemiz var. Üretime ve istihdama önem veriyorlar. Köylerde de bu işleri canlandırmayı hedefliyoruz.”
Ercan Topaloğlu ise hedeflerinin daha çok üretimle daha çok insana tarımı aşılamak olduğunu ifade ederek, “Sonuç itibarıyla çok güzel bir noktadayız. Küçük bir alan kuracaktık ancak daha büyük bir proje yaptık” diye konuştu.