Diş Hekimi Doktor Atilla Alexander Akgöl, belirtileri arasında kronik kötü ağız kokusunun bulunduğu periodontal hastalıkları hakkında bilgiler verdi.
Diş Hekimi Doktor Atilla Alexander Akgöl, “Düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı yapılmadığında, plak birikimi artar ve diş eti iltihabına yol açar. Ayrıca, genetik yatkınlık, sigara ve tütün ürünleri kullanımı, diyabet, hormon değişiklikleri, zayıf beslenme ve stres de periodontitisin oluşumunda etkili olabilir” dedi.
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Ağız, Diş Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doktor Atilla Alexander Akgöl, en yaygın belirtileri arasında diş eti çekilmesi, dişlerde sallanma ve kronik kötü ağız kokusunun bulunduğu periodontal hastalıkların diş kaybına kadar gidebilen ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıda bulundu. Periodontitisin diş eti ve dişleri destekleyen diğer yapılar üzerinde ciddi enfeksiyonlara yol açan ilerlemiş bir diş eti hastalığı olarak biliniyor. Akgöl, tedavi edilmediğinde periodontitisin diş kaybına neden olabileceğini belirterek, “Periodontitis, diş eti iltihabının (gingivitis) ilerlemesi sonucunda ortaya çıkar. Bakteriyel plakların diş eti çizgisinin altına inerek iltihaplanmaya ve doku hasarına yol açmasıyla gelişir” dedi.
‘DİŞLERİN GEVŞEMESİ HABERCİ OLABİLİR’
Periodontitisin belirtileri arasında kırmızı, şiş ve hassas diş etleri, diş etlerinde çekilme, diş fırçalarken veya diş ipi kullanırken kanama, dişler arasında boşlukların oluşması, sürekli kötü nefes kokusu (halitozis), dişlerin gevşemesi veya yer değiştirmesi ve ağrı ve rahatsızlık bulunduğunu kaydeden Akgöl, “Bu belirtiler, hastalığın ilerlemiş olduğunu gösterir ve acilen tedavi edilmesi gerekir” diye konuştu.
‘KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ BİRİNCİL NEDEN’
Periodontitisin oluşumunda çeşitli faktörlerin rol oynadığını belirten Akgöl, “Kötü ağız hijyeni, bu hastalığın birincil nedenidir. Düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı yapılmadığında, plak birikimi artar ve diş eti iltihabına yol açar. Ayrıca, genetik yatkınlık, sigara ve tütün ürünleri kullanımı, diyabet, hormon değişiklikleri, zayıf beslenme ve stres de periodontitisin oluşumunda etkili olabilir” ifadelerini kullandı.
‘CERRAHİ MÜDAHALE GEREKEBİLİR’
Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Akgöl, şöyle devam etti:
“Periodontitis tedavisi, hastalığın şiddetine bağlı olarak değişebilir. Genellikle profesyonel temizlik, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahaleler kullanılır. Diş taşı ve plak temizliği ile enfeksiyon kontrol altına alınabilir. Derin temizlik ile diş köklerinin yüzeyi temizlenir ve pürüzsüz hale getirilir. Antibiyotikler ve antimikrobiyal ağız gargaraları da enfeksiyonu kontrol altına almak için kullanılabilir. Cerrahi müdahaleler arasında ise flap cerrahisi, yumuşak doku grefti ve kemik grefti yer alır.”
Periodontitisin önlenmesi için alınması gereken önlemlere de değinen Akgöl, “Düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, sağlıklı beslenme, sigara ve tütün ürünlerinden kaçınma, düzenli diş hekimi kontrolleri ve stres yönetimi, periodontitisin önlenmesinde önemli rol oynar. İyi bir ağız hijyeni, düzenli diş hekimi kontrolleri ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile periodontitis önlenebilir ve kontrol altına alınabilir” şeklinde konuştu.