Salomon Türkiye Marka Müdürü Orçun Kutluad, doğal ortamlarda koşmak anlamına gelen trail runningin hem vücudu hem de zihni zorlayan, eğlenceli ve heyecan verici bir aktivite olarak öne çıktığını söyleyerek seçilen koşu ayakkabısının da bu koşullara uyum sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
Uluslararası Atletizm Federasyonu WorldAthletics.org’un tahminlerine göre, 1990’ların ortasından bu yana patika koşusunun (trail running) popülaritesi her yıl yüzde 15 artıyor ve bugün dünya çapında 20 milyon patika koşucusu bulunuyor. 2015 yılında atletizm disiplini olarak tanınan ve giderek yaygınlaşan patika koşusunu yaparken, koşu hızı, mesafe, zemin ve hava koşulları sürekli değişiyor.
Giyilen ayakkabıların da bu değişkenlere uyum sağlaması gerektiğine dikkat çeken Salomon Türkiye Marka Müdürü Orçun Kutluad, “Trail running sporunun lider markası olarak, koşucuların ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için sürekli yenilikler yapıyoruz çünkü koşuculara sadece ayakkabı değil, bir yaşam tarzı sunmayı hedefliyoruz” dedi. Kutluad, Salomon’un yeni sezon için beğeniye sunduğu modelini anlatırken, trail running ayakkabısı seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini de açıkladı.
Pandemiye rağmen, patika koşusunun son 10 yılda yüzde 231 arttığını gösterdiğini belirten Kutluad, “Koşuculara fiziksel ve zihinsel faydalar sağlayan trail running, doğayla bağ kurmanın da en eğlenceli yollarından biri. Trail running yaparken, vücudunuzun farklı kaslarını çalıştırır, kalp sağlığınızı korur, stresinizi azaltır ve ruh halinizi iyileştirirsiniz. Ayrıca, doğanın güzelliklerini keşfeder, yeni yerler görür ve yeni insanlarla tanışırsınız” diye konuştu.
İyi bir trail running ayakkabısının koşu stiline, arazi tipine ve hava koşullarına uygun olması gerektiğine dikkat çeken Orçun Kutluad, doğru ayakkabı seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
“Öncelikle ayakkabının numarası, ayağın şekil ve genişliğine uygun olmalı. Ayakkabı ne çok dar, ne de çok bol olmalı. Aksi takdirde, ayağı sıkabilir, vurabilir veya kayabilir. İkinci olarak, ayakkabının tabanının, koşulan arazi ve yüzeye uygun olmasına dikkat edilmeli. Ayakkabının tabanında bulunan dişler, tutuşu ve çekişi artırır. Dişlerin derinliği ve şekli, arazinin teknik özelliklerine ve yüzeyin kuru, ıslak veya çamurlu olmasına göre değişir. Üçüncü olarak, ayakkabının orta tabakası, koşulan mesafeye ve hıza uygun olmalı.
Ayakkabının orta tabakasında bulunan köpük, yastıklama ve enerji dönüşü sağlar. Yastıklama, inişleri yumuşatır ve ayak sağlığını korur. Enerji dönüşü, koşu boyunca yorgunluk hissini önler ve performansı artırır. Son olarak, ayakkabının üst kısmı, ayağı saracak ve rahat bir ayak yerleşimi sağlayacak şekilde tasarlanmış olmalı. Bu kısım, ayağın hareketlerine uyum sağlar, ayağı destekler ve nefes alır. Ayrıca, ayakkabının üst kısmının, hava koşullarına göre su geçirmez veya ısı yalıtımlı olmasına da dikkat etmek gerekir.”
“İYİ BİR TRAİL RUNNİNG AYAKKABISI HER TÜRLÜ ARAZİYE UYGUN OLMALI”
76 yıl önce Fransız Alplerinde doğan Salomon markasının yeni ayakkabı modeli Thundercross’un trail running tutkunlarının ihtiyaçlarına cevap verdiğini dile getiren Kutluad, sundukları koşu deneyimini şöyle anlattı:
“Thundercross’un tabanında bulunan 5 mm derinliğindeki dişler, teknik arazi ve yüzeylerde olağanüstü bir tutuş ve çekiş sağlıyor. Orta tabakadaki enerji köpüğü inişleri yumuşatıyor ve akıcı bir koşu sağlıyor. Koşu ne kadar uzun olursa olsun SensifitÖ yapısı, hassas ve rahat bir oturuş sağlıyor. Topuk yüksekliği 31 mm, burun yüksekliği ise 27,2 mm olan Thundercross, 4 mm’lik topuk burun farkı ile yastıklama ve zemin hissi arasında mükemmel bir denge sunuyor. Böylece koşucular en zorlu arazi ve koşullarda bile güvenle koşabiliyor. Hem hızlı hem de yavaş koşanlar, hem kısa hem de uzun mesafeler, hem kuru hem de ıslak koşullar için ideal olan Thundercross, trail running sporuna yeni başlayanlar için de iyi bir seçim, çünkü koşucuya güven vererek koşuyu daha keyifli ve konforlu hale getiriyor.”
UZUN MESAFE KOŞUCULARI İÇİN AYAKKABIDA FARKLI KRİTERLER GÜNDEME GELİYOR
Kutluad, uzun mesafe koşucuları için doğru ayakkabı seçiminin hem sağlık hem de performans açısından çok önemli olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Uzun mesafeli koşularda, ayaklar çok fazla yük ve sürtünme altında kalır. Bu nedenle, ayakkabının hem yastıklama hem de dayanıklılık özelliklerine sahip olması gerekir. Ayakkabının hafif, nefes alabilir ve ayağa uyumlu olması da konforu artırır. Uzun mesafe koşanlar, farklı arazi ve yüzeylerde koştuğu için, ayakkabının tutuşu da çok önemlidir. Tüm bu kriterleri karşılayan bir ayakkabı, koşucunun hem performansını hem de keyfini artırır.”