‘Türkiye’nin tahıl ambarı’ olarak bilinen Konya Ovası’nda yer altı su seviyesi 50 metre derinliklere kadar geriledi.
Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, Konya Havzası’ndaki yer altı su seviyesinin bu yıl kentin bazı bölgelerinde 15-20 metre kadar gerilediğini ve geçmiş yıllarla birlikte gerileme seviyesinin 50 metre derinliklerine kadar ulaştığını belirtti.
40 bin 083 kilometrekare yüz ölçüme sahip Konya’da 1 milyon 859 bin hektarlık tarım alanının 609 bin hektarında sulu tarım yapılıyor. Türkiye’nin toplam tarımsal üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayan kapalı bir havza yapısına sahip Konya Ovası’nda yer altı su kaynaklarının azalması devam ediyor. Bilinçsiz sulama nedeniyle yer altı su kaynaklarında seviye, yılda ortalama 2,5- 3 metre geriliyor.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Fetullah Arık, sadece bu yıl kentin bazı bölgelerinde yer altı su seviyesinin 15- 20 metre derinliğe gerilediğini belirtti. Geçmiş yıllardaki verilerle bu oranın bazı bölgelerde 50 metre derinliklere kadar gerilediğini belirten Prof. Dr. Arık, şunları söyledi:
“Yer altı sularımızla ilgili çok olumlu bir senaryo çizemiyoruz. Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl çok daha az yağış aldık. Geçtiğimiz yıllarda ortalama 400 milimetre yağış alırken, bu yıl için metrekareye 300 milimetre yağış düştü. Şu an da içerisinde bulunduğumuz durum bol yağışlı bir dönem olması gerekirken, halen istenilen nitelikte yağışların gerçekleşmediğini görüyoruz. Ancak son birkaç yıllık gözlemlerimiz yağışlı periyodun ocak-şubat aylarına kaydığı yönünde.
Umuyoruz ki ocak-şubat aylarında yağış olsun. Havza içerisindeki yer altı seviyelerine baktığımız zaman geçtiğimiz yıl ya da önceki yıl yağan kar yağışlarıyla bir miktar yükselme beklense de maalesef gerçekleşmedi. Yer altı su seviyelerinde düşümler devam ediyor. Havza içerisindeki Karapınar ve Altınekin de bazı gözlem kuyularında, vatandaşın kendi kuyularında yapmış olduğu çalışmalarda 15-20 metre arası düşümler mevcut. Sulak alanlarımızda da bu net bir şekilde belli oluyor. Netice itibariyle yer altı su seviyelerimiz yükselmiyor.”
YER ALTI SU KULLANIMINI KONTROL EDEBİLİRİZ
Prof. Dr. Arık, yer altı sularının azalmasının obrukların oluşumunu de tetiklediğini belirterek, “Obrukların oluşumunda insan eliyle etkili olan yer altı suyu kullanımı olarak söylenebilir. Hem kuraklık hem de aşırı yer altı suyu kullanımında yer altı seviyesi giderek düşüyor. Bu su seviyesindeki oynamalar su kayaç reaksiyonunu artırdığı için obruk oluşumlarını artmasına sebep oluyor. Nitekim 2000’li yıllardan sonra obruk oluşum sayılarının artmasının temel nedeni hem kuraklık hem de yoğun yer altı suyu kullanımıdır.
Kuraklığı ya da diğer jeolojik oluşumları kontrol edemiyoruz ancak yer altı suyu kullanımını kontrol edebiliriz. Havza içerisindeki belgeli ve belgesiz yer altı suyu üretim kuyularını, havza içerisinde tarımsal üretimde su ihtiyacı fazla olan bitkilerin üretimi devam ediyor. Bunun planlı bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Hem vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi hem de su kaynaklarımızın verimli ve tasarruflu kullanılması için ortak çözümler koymamız gerekiyor. Bunun için ise kontrolsüz ve belgesiz kuyuların durdurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.