Konya Ovası’nda kuraklık nedeniyle 2020-2021 sezonunda buğday ve arpa hasadında verim kaybı yaşandı
Türkiye’nin ‘tahıl ambarı’ olarak bilinen Konya Ovası’nda kuraklık nedeniyle 2020- 2021 sezonunda buğday ve arpa hasadında 1 milyon ton verim kaybı yaşandı. 5 aydır yağış alamayan ovada birkaç gündür kendini gösteren yağış, bazı alanlarda çimlenme oluşturdu. Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, “Temmuz ayından bu yana ilk defa yağış alıyoruz. Ancak geçen yıldan çok daha kötü bir dönemdeyiz. Geçtiğimiz yıl temmuz ve ekim ayları arasında belli miktarlarda ara, ara yağışlar oldu. Sonbahar kaygımız yoktu. Şu an yağışların miktarının yeterli olmadığını düşünüyoruz” dedi.
Konya Ovası‘nda, kuraklık nedeniyle 2020- 2021 sezonunda buğday ve arpa hasadında 1 milyon ton verim kaybı yaşandı. Kıraç arazilerin bazılarında neredeyse çimlenme bile gözlenmedi. 5 aydır yağış alamayan ovada birkaç gündür kendini gösteren yağış, bazı alanlarda çimlenme oluşturdu.
Çiftçide yağış endişesi olduğunu belirten Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, “Kuraklık, her yıl bir önceki yılı aratır pozisyonda devam ediyor. Kuraklığı, sadece tarımsal kuraklığını değerlendiremeyiz. Birincisi tarımsal kuraklık, ikincisini de sosyal kuraklık olarak değerlendiriyoruz. Geçtiğimiz dönemle kıyasla sosyal kuraklık da kendisini göstermekte. Sosyal kuraklık dediğimiz durum; vatandaşımızın önünü görememesi, karar verememesi ve yarın ne olacağı konusunda ciddi endişelerinin olması. 2020-21 döneminde Orta Anadolu’yu ve Güneydoğu Anadolu’yu kasıp kavuran sıcak hava, kıraç alanlarda ciddi verim kayıplarına neden oldu. Çiftçide gelecek sezon ne olacak gibi bir endişe oluşturdu” dedi.
‘HUBUBAT EKİM ZAMANI KAYDIRILMALI’
Çalış, iklim değişikliğiyle birlikte hububat ekim döneminde alınan yağışların görülmemeye başlamasının, ekim döneminde değişikliğe gidilerek verim kayıplarının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti. Çalış, şunları söyledi:
“Konya’da 2,2 milyon hektarlık arazi varlığının 600 bin hektarı sulu tarımda, 1,6 milyon hektarlık arazi ise kıraç alanlardan oluşmakta. Bu da çiftçimizde, 2 yılda bir ürün alma durumunu 500-600 bin hektarlık araziyi nadasa bırakma mecburiyeti gibi bir algı oluşmakta. Bu tarımdan kopmayı hızlı bir şekilde etkiliyor. Bu yılki girdi fiyatlarındaki gübre ve mazot fiyatlarındaki ciddi artış, üreticiyi yarın ne yapacağım durumuna getiriyor.
Sahada gördüğümüz durumlar kaygı verici. Tabi ki bunu umutsuzluk olarak değerlendirmemek lazım. Doğru yönlendirip, insanlara doğru bilgi vermek lazım. Hasat döneminden itibaren üreticilerimizi çokça uyardık. İklim kayması, mevsim değişikliği var. Hububat ekimini kasım ayına kaydıralım diye uyarılarda bulunduk. 15 Eylül’den itibaren ekim yapan üreticilerimiz vardı. Toprakta nem yok, lokal yağışlarla bitki çimlenmesini gerçekleştirdi; ama yeterince nem olmadığından dolayı ciddi anlamda tohumda kayıplar gerçekleşti. Bunun etkisini de yarım yamalak çıkan tarlalarımızda görüyoruz.”
‘ÜRETİCİ TEDİRGİN’
Yağış düzensizliğinin üreticide tedirginliğe yol açtığını söyleyen Celil Çalış, “Son günlerde gerçekleşen yağışlar adeta bir can simidi gibi geldi. Toprakta 3-4 santimetre derinlikteki sağlam olan tohumlara inecek ve çimlenme gerçekleşecek. Geçen yılın aksine mevsim normallerinde bir kış ve ilkbahar ile umutlu bir şekilde önümüze bakmak istiyoruz. Ancak girdi fiyatları ve yağış rejimi sahayı etkiliyor. Kasım sonundayız ve hala kar yağışı gözlemlenmedi.
Konya’da, Antalya ve Burdur’daki gibi iklim görülüyor. İklim değişikliğine karşı ekim zamanlarının değiştirilmesi konusunda bakanlığın ciddi bir çalışma yapıp, bu konuda vatandaşlarımıza yön verecek girişimlerde bulunması gerekiyor. Temmuz ayından bu yana ilk defa yağış alıyoruz. Bu yağışların da tohuma katkısı büyük. Ancak geçen yıldan çok daha kötü bir dönemdeyiz. Geçtiğimiz yıl temmuz ve ekim ayları arasında belli miktarlarda ara, ara yağışlar oldu. Sonbahar kaygımız yoktu. Şu an yağışların miktarının yeterli olmadığını düşünüyoruz. Üreticimiz de gerçekten tedirgin durumda” dedi.
‘EN ÖNEMLİ TEDBİR KURAKLIK SİGORTASI’
Konya Ovası çiftçisinin yaşanan kuraklığa karşı alabileceği en önemli tedbirin kuraklık sigortası olduğunu ifade eden Çalış, “Çiftçimizin alabileceği en önemli tedbir, kuraklık sigortasıdır. Geçtiğimiz yıllarda bunu birçok çiftçimiz yaptırmadı. Ben şunu çiftçilerime açıkça söylemek istiyorum; ceketini sat, kuraklık sigortasını yaptır sezonundayız. Çünkü önümüzde çok belirsiz bir iklim bekliyoruz. Umarız ki mevsim normallerinin üzerinde yağışlar alırız da bahar ayına umutla bakarız” diye konuştu.