3 bin yılı aşan geçmişiyle bilinen Knidos Antik Kenti, arkeologların elinde yeniden yükseliyor.
Devam eden keşif ve restorasyon çalışmalarıyla birlikte elde edilen sütun ve çeşitli yapılar, vinç yardımıyla özenle orijinal yerlerine konuluyor.
Datça’nın uç noktasında bulunan, merkeze 33 kilometre mesafe ve otomobille yaklaşık 45 dakikalık uzaklıktaki mesafedeki Knidos Antik Kenti’ne ilgi her geçen yıl daha da büyüyor. Yerli ve yabancı turistlerin gezmek ve tanımak için akın ettiği antik kenti, yılda yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği öğrenildi. Arkeologların kazı çalışmaları devam ederken, elde edilen ve restorasyondan geçirilen yapı parçaları özenle yerlerine yerleştiriliyor. Vinç yardımıyla yerlerine konulan parçalarla birlikte, Knidos Antik Kenti gittikçe daha net biçimde ortaya çıkıyor.
ANTİK KENT HAKKINDA
Kuruluşu, M.Ö. 13. yüzyıllara uzanan kent, elde edilen verilere göre MÖ 4. yüzyıldan itibaren sanat, kültür, sağlık ve dini merkez olarak ünlendi. Akdeniz ve Ege’nin birleştiği Tekir Burnu’nda konumlanmış kent, antik dünyanın en önemli metropollerinden biri olarak kabul ediliyor. Knidos, ticari nedenlerle M.Ö. 4. yüzyılda yarımadanın uç noktasına, bugünkü görkemli kalıntıların izlendiği yere taşınmış. Ziyaretçilerine uzun bir gezi parkuru sunan kentte; Yuvarlak Tapınak, Dionysos Stoası ve Tapınağı, Apollon tapınağı, Bolukrates Çeşmesi ve ziyaretçileri ilk karşılayan yaklaşık beş bin kişi kapasiteli küçük tiyatrosu başlıca kalıntılar olarak yer alıyor.