FETÖ’nün avukat yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında dava açılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in yargılanmasına başlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün avukatlık yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Celal Çelik 15 Eylül 2017’de gözaltına alındı. Çelik, savcılık ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonunda Çelik hakkında ‘FETÖ’ye üye olmamakla birlikte yardım’, ‘zincirleme şekilde hakaret’, ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ ve ‘silahlı terör örgütü propagandası’ suçlarından 11 yıldan 40 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.
İddianamede, Çelik’in kullandığı belirtilen sosyal medya hesabından, 2 ve 16 Mart 2014 tarihlerinde, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren, FETÖ üyelerinin kullandığı terimleri kullanarak, paylaşımlar yaptığı belirtildi.
Çelik’in, eylemlerinin zincirleme şekilde ‘kamu görevlisine hakaret’ suçunu oluşturduğu belirtilen iddianamede, FETÖ’nün kontrolüne geçmesi nedeniyle KHK ile kapatılan YARSAV’a da 24 Eylül 2014’te 17 bin lira bağış yaptığı belirtildi.
Çelik’in, MİT tırları durdurulmadan, 19 Ekim 2013’te sosyal medya hesabından, FETÖ’nün amacı doğrultusunda ve MİT’in terör örgütlerine silah gönderdiği algısını oluşturacak şekilde paylaşımda bulunduğu, bu paylaşımın FETÖ üyelerinin söylemleriyle ayniyet gösterdiği ve örgütün amaçları doğrultusunda algı oluşturmak maksadıyla paylaşımlar yaptığı, ayrıca FETÖ üyeliği suçundan haklarında soruşturma yürütülen çok sayıda kişiyle irtibatı olduğu aktarıldı.
‘FETÖ YARSAV’A SIZMIŞ OLABİLİR’
Ankara 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Çelik ve avukatları katıldı. İddianamenin okunmasının ardından sanık Çelik’e savunması için söz verildi. İddianamenin hazırlanma sürecinde usulsüzlük yapıldığını öne süre Çelik, “Cumhuriyet değerlerine bağlı, sosyal demokrat dünya görüşüne sahip hakim ve savcılarla YARSAV’ı kurduk. 2011’de de Yargıtay Tetkik hakimiyken görevimden istifa ettim.
Bir süre sonra Kılıçdaroğlu’nun avukatlığını üstlendim. O dönem bazılarının ‘muhterem’ dedikleri adama ben ‘FETÖ’ diyordum. Silivri’de Ergenekon, Oda TV duruşmalarını takip ediyordum” dedi. FETÖ’nün her kuruma olduğu gibi YARSAV’a da sızmış olabileceğini belirten Çelik, “O dönemki YARSAV’a bağış yaptım, yapmaktan da utanmıyorum, tekrar yaparım” dedi.
‘HASAPLAR BANA AİT DEĞİL’
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakarette bulunulduğu iddia edilen sosyal medya hesabının kendine ait olmadığını belirterek, “17-25 Aralık sürecindeki tapelerin doğru olduğunu ifade ettim, ifade etmeye devam edeceğim. Ancak o hesaptaki paylaşılan ifadeler bana ait değildir” diye konuştu.
Digitürk üyeliğini iptal ettirmesinin FETÖ ile bir bağlantısı olmadığını savunan Çelik, “O dönem 17-25 Aralık soruşturmalarını yayınlayan bu kanalların mahkeme kararı olmadan platformdan çıkartılmasını hukuksuz bulduk. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da partililere platformdan çıkılması yönünde talimat vermiştir. Ben genel başkanın avukatıyım, tabii ki çıkacaktım” dedi. Çelik, örgüt mensubu olan kişilerle görüştüğü yönündeki isnatları da kabul etmedi.
Avukatların beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, suça konu paylaşımın yapıldığı hesabın gerçek kullanıcısının tespiti için emniyete müzekkere yazılmasına ve bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.