Her insanın bir sığınağı olması gerektiğine inanıyorum. Kendiyle yalnız kalabileceği o sığınakta ruhunu ve kalbini dinlendireceği bir yer… Kendinizden kaçmayın…
“Hayat” kısa ama bir o kadar da uzun bir kelime… Herkesin hayata geliş amacı farklıdır… Herkesin yaşadığı iyi ya da kötü olaylar farklıdır. Ve herkesin yaşamaya dair olgusu farklıdır…
Kimileri yaşamayı ve hayatı sadece “doğ – büyü – üre – öl” mantığı ile yaşar. Kimileri ise bunların çok daha ötesinde “var olma” olduğuna inanır.
Her durumda “hayat ve yaşam” herkese bir şeyler sunar. Herkesin payına düşen bir şeyler muhakkak vardır. Bazıları sağlıkla sınanır… Bazıları maddi sınanır… Ve bazıları ise; sevdikleriyle sınanır… Hayatın herkese sundukları ve sınavları hep farklıdır. Ancak tek bir gerçek vardır; kişinin kendine yolculuğu… Hayatın amacını ve ne olmak istediğinin cevaplarını ‘’sen kendin bulacaksın’’ kendine sorular sormaktan kaçma!
Hayat amacını anlayan kişi; kendisine bir dünya yaratır. Kendi kişiliğinin ve varlığının özüne döner… Ruhuna ve kalbine… Deneyimlediği hayatın acı ya da tatlı “kendi yolculuğuna tekamülüdür.” Realite de (gerçeklikte) yaşar ve yapması gerekenleri yapar. Fakat onun dünyası benliğinin derinliklerindedir. Kendini tanıyan, kendini bilen, kendine her zaman sorular soran ve dürüstçe cevaplayan, kendinden kaçmayan ve kendini kabul eden kişilerin ruhsal yolculuğu kendinedir.
Her insanın bir sığınağı olması gerektiğine inanıyorum. Hayatın gürültü karmaşasında kaçıp dinlenebileceği bir yer… Bilemiyorum bu bir şarkıda olabilir bir mekan ya da deniz kenarı… Kendiyle yalnız kalabileceği o sığınakta ruhunu ve kalbini dinlendireceği bir yer… Oraya varınca insanın dönesi gelmiyor dünyaya… Kendinizden kaçmayın…