Bir Amazon kadınıyla, bir kelebek arasında bir yerlerde. Duyguları öyle naif, savaşçılığı öyle amazon. Kelebek öpücüğü Ayşenur Parlak’ın hikayesi.
BU ÖYKÜ HAYATİ SEVMEYEN, MUTSUZ İNSANLARA ADANMIŞTIR
11 yaşındaki küçük kız, okulun bahçesinde arkadaşlarıyla koşarken, birdenbire düştü. Ne var bunda çocuk bu düşerek büyür diyeceksiniz.
Fakat bu düşüşte bir tuhaflık vardı. Dizi hiç acımıyordu, kanamamıştı, morarmamıştı. Eve geldi. Annesine anlattı durumu. Ekmekler çiğnendi. Bacağın üstüne kondu. Yok inmedi şişlik.
HADİ DOKTORA……..
Ayşenur Parlak yaşamla ölüm arasında bir yerlere sıkıştığını daha bilmiyordu. Doktor tetkikleri yapılan, hastane yatağında masumca yatan küçük kıza baktı camdan. Annesine doğru eğildi.
KIZINIZ KEMİK KANSERİ…
Evlat nedir? Evlat kalbinizdir. Evlat nefesinizdir. Evlat şahdamarınızdır. Aile yıkıldı. Ama dik durmak zorundaydılar. Ayşenur’a asla belli etmediler… Ayşenur’un hiç bir şeyden haberi yoktu. Sıradan bir hastalık sanıyordu.
11 kez bacağından ameliyat olacağını, 2 yıl kemoterapi göreceğini, 6 yıl yatağa bağlı kalacağını.. Hiç bilmiyordu.
NE KADAR KOLAY YAZDIM DİMİ?
Oysa ki 6 yıl boyunca çok acılar çekti. Kemoterapi çok hırpalıyordu onu. Yemek yiyemiyor, devamlı kusuyordu, saçları tamamen dökülmüştü. Çok ağrısı vardı. Halsiz ve yorgundu devamlı.
AMA HAYAT GÜZEL. HAYAT BİR KELEBEĞİN KANADINDA. OYSA HAYAT SEVİYOR AYŞENUR’U
Hastalığını hiç bilmemek, Anne, baba sevgisi, ve Ayşenur’un bitmek bilmeyen yaşama sevinci ise yaradı.
Kanseri yendi ve normal hayata döndü Ayşenur. Okul yarım kalmıştı. Dışarıdan bitirdi. Koltuk değnekleriyle yürüyordu olsun du,16 yaş ergenliğine bile başlamıştı.
Artık tek derdi müzik, odalara kapanmak, sivilcelerle mücadele. Ve anneyle yapılan meydan muharebeleri.
Ama o savaşlardan birinde, annesi dayanamadı artık. Ağzından kaçırdı.
YETER ARTIK NUR. SANA HAYAT BİR ŞANS VERDİ. TOPLA KENDİNİ.SEN HASTANEDE YATARKEN İYLEŞİP EVE GİTTİĞİNİ SANDIĞIN ARKADAŞLARIN VAR YA ONLARIN HEPSİ ÖLDÜ…SEN KANSERDİN
Ayşenur yatağın içinde ağır ağır doğruldu. Anılar geldi oturdu, etrafına. Kapılar tek tek açıldı. Taşlar yerine oturdu. Pencereye baktı. Bir mavi kelebek dans ediyordu.
Annesi onu kendine getirmişti. Artık çok çalışmak zamanıydı. Öylede yaptı. Üniversiteyi kazandı.
Bu sefer sıra babasındaydı. Bir konuşma yaptı Ayşenur’la, ikinci büyük konuşma…..
Bak kızım çok zor günler atlattın. Elindeki koltuk değneklerini belki bir ömür kullanacaksın. Ve belki de kullandığın ilaçlardan hiç çocuğun olmayacak. Farkındayım beğenilmek istiyorsun. Ama seçimlerini iyi yap. ÇÜNKÜ SENİ ÜZENİ ÜZERİM…
VEEE AŞK
Adı Savaş. Sevgi dolu, şakacı, duyarlı. Çok aşık Nur’a Nur’da ona. İnsan bu kadar çok severse hiç ayrılmak istemez.
O ZAMAN EVLENELİM…..
Babayla tanıştırıldı Savaş. Tek bir sorum var dedi baba. Ayşenur’un çocuğu olmayacak. Bunu bir ömür sorun etmeyeceğine söz veriyor musun?
Evet dedi Savaş…..ve düğün hazırlıkları, çeyizler gelinlik seçimi. Davetiye telaşı…..
Sabahtı. Elbise denerken fark etti, göğsündeki yumruyu. Pencerede bir ses duydu. Yine o mavi kelebek. Doktora gitti. Telaşlanacak bir şey yok. Yağ bezesidir.. Ama yine de parça alalım. Ve aldılar parçayı.
Sonuçları almaya gittiğinde garip bir duygu sardı Ayşenur’u. Doktorun yüzünü de görünce anladı. KANSER GERİ GELMİŞTİ
TAMDA 27 YAŞINDA HEMDE EVLENMEK ÜZEREYKEN NE GÜZEL SAÇLARINI UZATMIŞKEN
Doktor meme kanseri olduğunu, iki göğsünün alınacağını, kemoterapi göreceğini, saçlarının döküleceği için saçlarını kazıtması gerektiğini söylerken, o penceredeki mavi kelebeğe bakıyordu…
Savaş’a gitti anlattı. Ayrılalım Savaş. Böyle olmayacak dedi Savaş’a. Bir sessizlik oldu. Sadece zaman bir sonraki ana geçti. Uzaktan bir kelebeğin kanat sesleri duyuldu ve yürekte bir kuş, boğazında bir taş…
HEMEN EVLENELİM DEDİ SAVAŞ. NE BEKLİYORUZ
Bir ay sonra evlendiler. Ayşenur kanserin simgesi pembe kurdeleli bir gelinlik giydi. Düğünden 1 ay sonra ameliyat masasına yattı. İki göğsü birden alındı. Düğün altınlarıyla yeni göğüsler yaptırır. Bu arada 10 amazon kadını adlı kitapta yazarlık yapar. Fakat bir mucize gerçekleşmek üzeredir.
AYŞENUR HAMİLEDİR
Olmaz olamaz derken. Hiç düşünmezken. Umut bile etmezken.
Bir kızı olur. Adı Ela. Hastane odasında yatarken, kanserden de kötü bir duygu gelir yerleşir yatağının yanına. Emziremiyordur. Kolundaki serumdan dolayı bebeği yamuk tutuyordur. Savaş bebeği alır telaşla. Annesi, kayınvalidesi sadece bebeğe odaklıdır. O sadece seyircidir. Görünmez olmuştur. Hazmedemez. Ağırına gider. Eve çıkar çıkmaz. Savaş başta olmak üzere herkesi evden kovar. Savaş’ı affetmeme kararı alır. Evde sadece Ela, ve o vardır, çok mutludur bebeği ve Ayşenur. Ela devamlı kucağındadır. Çok mutludur. Yetersiz hissi yavaş yavaş kaybolur. Savaş eve döner…
Bir gece yatarken vücudundan bir ses geldiğini fark eder. Hıçkırık gibi garip bir ses. Savaş’a söyler. Savaş sakinleştirmeye çalışsa da sabah ilk iş doktora gider, tahliller yapılır, sonuçlar gelir.
3.EVRE LENFOMAYA YAKALANMIŞTIR (LENF KANSERİ)
9 cm’dir. Böbreğe sıçramıştır. Daha önce kemik ve meme kanserini yenmiştir. Ama bu sefer farklıdır. Ela 40 günlüktür. Artık bir annedir. Daha kızının anne dediğini duymamıştır, saçlarını hiç tarayamamış, kızının büyümesini görememiş, hayal kırıklıklarına ona sargılamamıştır. İlk defa çok korkar.
VE YALVARIR İLK DEFA NE OLUR BENİ YAŞATIN KIZIM ÇOK KÜÇÜK
Eve döner, tedavi başlar, saçları yine dökülür. Kızının kendisini kel görmesinden çok korkar. Ağrıları çoktur. Yemek yiyemez….Kendini Ela’ya adar. Beraber uyur, oynar Ela’yla konuşur, yemek yedirir. Her anını onunla geçirir. Sadece 30 yaşındadır.
Kemoterapi devam ederken. Fotoğraflar çeker. Kameraya alır görüntülerini, kızı onu unutmasın diye.
Bir sabah bir kanat çırpışıyla uyanır. Pencereye bakar. MAVİ KELEBEĶ,
1yıl geçmiştir. Doktora gider. Tahlil yapılır. AYŞENUR KANSERİ 3. KEZ YENMİŞTİR.
33 yaşında 4.Kez kansere yakalandı. Ayşenur kolon kanseri. Karaciğerin yarısı, kalın bağırsağının tamamı alındı.
- 1986 doğumlu Ayşenur Parlak
- Hayatı boyunca defalarca kemoterapi gördü
- Defalarca kel kaldı.
- Kızı sayesinde 3.kez yakalandığı lenfomayı yendi
- Hayat dolu, pozitif, neşeli
- Şu sıralar 4. kez yakalandığı kolon kanseriyle savaşıyor.
- MAVİ KELEBEK ONU HİÇ BIRAKMADI
Daha ne kadar kanseri yenmem gerek bilmiyorum. Ama yeneceğimden eminim….Diyecek kadar Güçlü ve cesur. TEŞEKKÜRLER AYŞENUR PARLAK..