Ölüm geri dönüşü olmayan bir yol, ağır da gelse bir şekilde hayata tutunup hayata devam ediyoruz. Ya kaybolanlar bir gün öylece sessizce çekip gidenler.
Nerede oldukları ne yaptıkları belli olmayan kişiler.
Kaybolmayı neden ister insan, hayat çok yormuştur yaşadıkları ağır gelmiştir. Öylesine kaybolur gider izi belli olmaz, bazen bir kaza sonucu ölür yakınları yıkılır böylece fani dünyadan sessizce çekip gitmiştir.
Genç yaşta arkadaş ortamı erkek arkadaş gibi sebeplerle evden kaçan gençler inanın eviniz gittiğiniz her ortamdan daha güvenli bir yerdir. Aile çocuğunun kötü olmasını istemez gittiğiniz yol dönemeyeceğiniz bir bataklık olabilir. Akıllı insanlar akıllı bireyler yetiştirir. Parçalanmış aile çocukları ya da çocuklarına güvenli bir hayat sunamayan aileler lütfen bir neslin yok olmasına zemin hazırlamayın. Siz kararlı olun ki yetiştirdiğiniz çocuklar mutsuz bireyler olmasın.
Yoldaki dilenciler sokakta kalanlar evsizler. Bu insanlar gökten düşmedi elbet hepsinin bir ailesi soy bağı vardı. Bir gün istenmediler ya da kendileri mutlu olmadıkları için terk ettiler bulundukları yeri. Evleri metruk bir ev köşe başı bir bank oldu. Yıkanmayı unuttular aç kaldılar dilendiler yaşam onlar için sadece nefes alınıp verilen bir yer oldu. İdealleri yoktu beklentileri de bu durumda insanları yok sayamazsınız çaresizlik onları hırsız bir saldırgan ve katil yapabilir. Kötü ellere düşebilirler bağımlı olabilir. Tüm saydığımız varsayımlar yaşanmış olayların tespitidir.
Kaybolsam kimse fark eder mi beni aslında kaybolarak bir tepki gösteriyor bana değer ver ben kötüyüm yapacak hiç bir şeyim yok diyor. Zaman geçiyor yıllar geçiyor şanslıysa öyle böyle yaşıyor işte.
Kimliksiz kimsesiz yorgun yarı aç yarı tok soğuk bir hayatın içinde devletin kayıpları bulma konusunda elbette uzmanlaşmış birimleri vardır. Takip şimdi daha kolay kameralar cep telefonları teknoloji bulunmayı daha çabuklaştırıyor. Unutmayalım bir ülkede sokakta kalan evsizlere sahip çıkmak devletin tekelindedir. Kışın evsizler için barınma evleri aş evleri çalışıyor. Bu insanların önce kendilerine güvenmeleri ve hayata kazandırılması gerekmektedir. Karın doyurmak ve barınmak elbette önemli ama önemli olan ruhun doyurulması ruhun sıkıntılardan temizlenmesi rehabilite merkezleri artırılmalı ve ailelerin bulunmasıyla bu insanlar gerçek kişi konumuna geçebilir.
“Türkiye’de yılda ortalama 3 bin 500 kişi kayboluyor. İstatistikler, kayıpların üçte birinin erkek, üçte ikisininse kadın ve çocuklardan oluştuğunu gösteriyor. Kaybolan kişilerin yüzde 55’i 15-30 yaş grubunda iken, yüzde 59’u Marmara Bölgesi’nde kayboluyor. Kayıplar arasında okuma yazma bilmeyenlerle ilkokul mezunlarının oranı yüzde 71, yüzde 24 oranla en sık görülen kaybolma nedeni zihinsel ya da bedensel engel dolayısıyla kaybolma ya da kaçırılma oluşturuyor. ”Basından alınmış gerçek rakamlar işin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Lütfen ailenize çocuklarınıza sahip çıkın. Gelecek karanlık ve çözümsüz olmasın.