Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Tavşanlı, Ailelerin karne nasıl olursa olsun çocuklarına destek olmaları gerektiğini dile getirerek ” Aileler karneye bakarak çocukları zeka sıralamasına sokamazlar ” dedi.
Yarı yıl tatili yarın başlıyor. İlk dönemi geride bırakıp karnelerini alacak ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini 15 günlük tatil bekliyor. Bu süreci iyi değerlendirmek adına öğrenci ve velilere tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Tavşanlı, karnenin çocuğun zeka seviyesini göstermediğini vurguladı.
Karnenin tek başarı göstergesi olarak kabul edilmesinin son derece yanlış bir tutum olduğunu dile getiren İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Tavşanlı, “Aileler karneye bakarak çocukları zeka sıralamasına sokamazlar” dedi.
“ÇOCUKLARIN OKUL HAYATINI ETKİLİYOR”
Karnenin çocuğun başarısı ya da başarısızlığı olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu değerlendiren Tavşanlı şöyle devam etti:
“Karne günü yaşanacak olumsuzluklar çocuklarda ilerde travmaya neden oluyor. Ebeveynlerin beklenmeyen karne notları karşısında gösterdikleri aşırı tepkiler, çocuklar için kaygı ve endişeye sebep olabilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, öğrencilerin karne döneminde yaşadığı olumsuzluklar ileride çocuğun okul hayatını etkiliyor. Çocuklar belirli bir süre çalıştıktan sonra kendilerini dinlemeleri gerekiyor.”
“OKUMA VE YAZMA, ÖĞRENMENİN EN ÖNEMLİ BECERİSİ”
Tatilde çocukların dinlenip stres atmasının, kaliteli vakit geçirmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Tavşanlı,“Tatil döneminde çocuklara çok ödev verildiğinde aşırı bilişsel yük yüklenir. Bu yükten dolayı çocuk bir sonraki döneme hazır bir şekilde başlayamaz. Öğretmenler rehberliğinde çocuğun eksiklerine yönelik etkinlik temelli çalışmalar yapmak gerekiyor. Aileler çocuklarıyla kitap mağazasına giderek bir kitap hakkında konuşabilirler.
Kitap seçme kriterlerini çocukların yapması daha faydalı olacaktır. Yazma çalışmaları yapabilirler. Okuma ve yazma öğrenmenin en önemli becerilerinin başında geliyor. Bu beceriyi kazanmış çocuk pek çok anlamda daha başarılı oluyor. Bu dönemde sinema ve tiyatroya gidilebilir. Doğa etkinlikleri yapılabilir. Bu söylediklerim ne kadar eğlenmeye yönelik olsa da çocukların hem sosyo-duygusal gelişimlerine hem de bilişsel yönden gelişmelerine katkı sağlar” ifadelerini kullandı.
“EKSİK KONULAR ÇALIŞILMALI”
Ailelerin karne nasıl olursa olsun çocuklarına destek olmaları gerektiğini dile getiren Tavşanlı “Karneye gösterilen olumsuz tepkiler çocuğu okuldan uzaklaştırabilir. Çocukların öğretmeniyle iş birliği yaparak düşük notlu derslere yönelik ek çalışmalar yaptırılabilir. Bu çalışmaların çocuğa yük olmaması gerekiyor. Tatil döneminde tüm derslerden ödev vermeye gerek yok. Sadece eksik konular üzerine çalışılmalıdır. Sosyal çevre çocuğun yapamadığını hatırlattığında çocuk bu sorunu aşamaz bir boyuta geliyor. Çocuklar yapamayacak bir psikolojiye giriyor. Çocuğa olumsuz şeyler söylemek yerine sorununu iyi tespit etmek gerekiyor” dedi.
“ÖZ GÜVEN DUYGUSUNU GELİŞTİRİN”
Çocuklara yapabilecekleri sorumluluklar verilmesi gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Tavşanlı, sözlerini şöyle noktaladı:
“Çocukları öz güvenli bir şekilde yetiştirmek gerekiyor. Karnedeki düşük notu çocuğun yüzüne vurduğumuzda çocuğun öz güveni kırılabilir. Öz güvenin gelişebilmesi için çocuklarınıza sorumluluklar verin. Çocuğun yapabiliyorum hissine kapılması gerekiyor. Başarabildiğini gören çocukta öz güven duygusu yerleşmeye başlıyor. Hayatta daha sağlam adımlarla ilerliyorlar.”