Anne babanın davranış şekli kardeş kıskançlığının önlenmesine veya gelişmesine neden olan en önemli etkenlerdir.
Çocuklarda kardeş kıskançlığı duygusu, ebeveynlerin davranış şekilleridir. Kardeş kıskançlığı anne babanın tutumuyla ilgili bir durumdur.
Ailenize yeni bir birey dahil olduğunda yeni katılacak olan küçük kardeş, çocuğun artık eskisi gibi ilgi ve sevgi görmeyeceği düşüncesi oluşabiliyor. Kıskançlığa yol açan en büyük kendisine sunulan, anne babasının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşamamasıdır. Çocukta duygusal davranışlar değişir. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye, baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler görülebilir.
Düzenli beslenmesini yavaş bırakıp zayıflayabilir. Oyun ve yemek düzeni bozulabilir; ayrıca uyku sorunları da başlayabilir. Çevresindekilere öfkeli tepkiler vererek sakinleşmekte zorlanabilir. Ailesi yanında değil iken kardeşine vurma, onun oyuncağını kırma, odasını eşyasını paylaşmama isteği gibi davranışlar gösterirken bazı çocuklar içe kapanır, sürekli duygusal davranışlar gösterir, zamansız ağlama ile bu duygularını bastırır yahut annesine sürekli sarılarak ayrılmama ve aşırı sevgi gösterir. Bu davranışın altında kaybetme korkusu yatar. Terk edildiğini ve anne babasın ilk önceliği ve isteklerinin gerçekleşmeyeceğini düşünür. Çocuk kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissetmeye başlar. Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir.
En doğru yaklaşım kardeşler arası kıyaslamalar asla yapılmamalıdır.Kıyaslama çocuğun benlik saygısını zedeleyebilir, kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir Çünkü her biri ayrı yetenek, ayrı bir birey gelişimleri ve yaşları farklıdır. Çocuklarınızı kardeşleriyle ve arkadaşları kıyaslamayın. Kıyaslamak reddetmektir. Kardeşler kendi aralarında anlaşmazlık çıktığı durumlarda, o zaman içinde çözmeye çalışın. Ertelemeyin ve o kardeşin ya da o senin büyüğün diye sorunu kesip atmayın. Bu tam tersine soruna düğüm atmış ve zorlaştırmış olursunuz.
Her çocuğun güçlü ve zayıf yönleriyle kendine özgü birer birey oldukları unutulmamalıdır. Rekabet odaklı değil işbirliği odaklı yaklaşılmalı. Her ikisi de aynı özende sevgi ve ilgiye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle çocuğunuza eşit zaman ayırmayı ihmal etmemelisiniz. Oyunlarına dâhil olup, birlikte kitap okuyup, ödevlerine yardımcı olarak, onunla ortak faaliyetlere etkinliklere dâhil olup ve en önemlisi duygularını konuşmayı ihmal etmemelisiniz.
Kardeşlerin birbirlerine saygı duymasını, affedici olmasını ve sınırlarını anlatın. Onlara anne baba olarak rol model olun. Çocuğunuzla olan sevgi ve güven bağınızı güçlendirin. Anne baba olarak kardeşler arasında iş bölümü yapın. Anne ve baba gün içinde aktiviteler ve rutinlerinde yeterli zaman ayırmaya özen gösterin. Çocuk, ailenin ilgi ve sevgi odağıyken, kendini dışlanmış ve ikinci plana itilmiş hissetmesine izin vermeyin. Kendi aileniz içinde de büyürken kendinizden örnekler vererek bu sorunları nasıl çözümlediğinizi, benzer duyguları yaşadığınızı nasıl uzlaşmaya gittiğinizi anlatın. Çocuklarınızın gerçekten ne hissettiğini anne baba olarak değil çocuğunuzun kalbiyle bakın. Bunun için bütün ailenin birlikte yapabileceği, kamp, piknik, seyahatler yolculuklar, birlikte sinema veya tiyatrolar gibi etkinliklere katılabilirsiniz.
Aile olmak tüm duygulara ve sevgiye ortak olmaktır. Birlikte olduğunuz zamanlarda çocuklarınıza bu duyguyu pekiştirmelisiniz.