Dünyada en çok çay tüketen millet olarak anılıyoruz, kararında içilen çay kalbi koruyor.
Dünyanın çoğu ülkesinde kahve en çok tüketilen içecek olmasına rağmen Türkiye’de ise çay öne çıkıyor. Türkiye’de her eve giren, sohbetleri demleyen çayın pek çok faydası olduğu kadar aşırı tüketildiğinde zararları da olabileceğini söyleyen Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Gör. Merve İşeri Uzunoğlu, “Türkiye’de yaklaşık 100 yıldır çay tüketimi kahvenin önüne geçti. Yıllık kişi başı 3,5 kilogramlık çay tüketimimizle dünyada en çok çay tüketen millet olarak anılıyoruz. Kararında içilen çay kalbi koruyor” dedi.
“HİPERTANSİYONU ÖNLEMEDE YARDIMCI”
Altınbaş Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Gör. Merve İşeri Uzunoğlu, “Siyah çay düzenli ve uygun miktarda tüketildiği takdirde oldukça sağlıklı ve faydalı bir içecektir. Antioksidan özelliklerinin yanı sıra çay, düzenli tüketimi ile kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde, kan basıncı ve hipertansiyonun önlenmesinde faydalıdır” diye konuştu.
“5-6 BARDAKTAN FAZLASINA DİKKAT”
Çay tüketmenin insan sağlığı üzerindeki etkileri üzerine her yıl çok sayıda araştırma yapıldığını söyleyen Merve İşeri Uzunoğlu “Araştırmalar, düzenli çay tüketiminin kalp krizinden kansere birçok hastalığın önlenmesi veya etkilerinin azaltılmasında faydalı olduğunu gösterse de de günde 5-6 çay bardağının üzerinde tüketilmesinin olumsuz yan etkileri olabilir. Tanen açısından oldukça zengin bir içecek olan çayın etken maddelerinin, yiyeceklerin içerisindeki demire bağlanabilir. Bu durum, yiyeceklerden aldığımız demirin emilmesini önleyebilir ve demir eksikliğine sebep olabilir” dedi.
“AŞIRI TÜKETİM ANKSİYETE VE UYKU SORUNLARINA YOL AÇABİLİR”
Çayın yüzde 2-4 arasında değişen oranlarda kafein içerdiğine dikkat çeken Uzunoğlu “Çaydaki kafein, reflü gibi rahatsızlığı olan kişilerin mide asitlerinin artmasına sebep olacağından böyle durumlarda tüketilmemesi önerilir. Aşırı çay tüketiminin anksiyete, stres ve gerginliğin artmasına sebep olabilir. Bu tür durumlarda kafeinsiz bitki çaylarına yönelmek gerekir. Çaydaki kafein melatonin üretimini azaltarak uyku sorunlarına da yol açabilir” ifadelerini kullandı.
ÇAY DEMLEMENİN PÜF NOKTALARI
Merve İşeri Uzunoğlu, çayın hazırlanış şekline dair önerilerde bulunarak sözlerine şöyle devam etti:
“Halk arasında kullanılan tabirle çayı (haşlamadan) demlemeye dikkat etmek ve acılaştırmamak lazım. Demleme sırasında suyun kaynama noktasına erişmeden çaya eklenmesi ve hatta mümkünse demliğe önce suyun, ardından çayın konulması önerilir. Çay yaprakları toz haline gelmemiş olmalı, varsa toz haline gelmiş kısım ayrılmalı. Toz haline gelen yapraklar yanarak çayı hem acılaştıracak hem de bulanıklaştıracaktır.”