Karadeniz’de 3 türün nesli tehlikede! Dünyada sınırlı bölgelerde yaşayan, Kafkas semenderi, Kafkas şeritli semenderi ve Kafkas kurbağasının neslinin, yaylalarda kirlenen sulak alanlar nedeniyle tehlike altında olduğu belirlendi.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaylalardaki kaçak ve düzensiz yapılaşmalar doğal yapı ile birlikte canlı yaşamı da olumsuz etkiliyor. Dünyada sınırlı bölgelerde yaşayan, Türkiye’de ise Doğu Karadeniz Bölgesi’nde görülen, Uluslararası Bern Sözleşmesi’nce türü koruma altındaki Kafkas semenderi, Kafkas şeritli semenderi ve Kafkas kurbağasının, yaylalarda kirlenen sulak alanlar nedeniyle nesillerinin tehlike altında olduğu belirlendi. Trabzon’un Akçaabat ilçesi Hıdırnebi Yaylası’ndaki durgun ve temiz su kaynaklarında araştırmalar yürüten KTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Bülbül, insanlardan uzak alanlarda yaşayan 3 türün azaldığını tespit etti.
Sürüngenler ve amfibiler üzerinde araştırmalar yapan Prof. Dr. Ufuk Bülbül, nesli tehlikedeki canlıların sınırlı sayıda ülke ve bölgede yaşadığını belirterek. “Kafkas semenderi’ sadece Gürcistan ve Türkiye’de bulunuyor, başka hiçbir ülkede yok. ‘Kafkas kurbağası’ Gürcistan, Türkiye, Azerbaycan ve Rusya’nın bir kısmında, ‘Kafkas şeritli semenderi ise Türkiye ve Gürcistan ile Rusya’nın bir bölümü ve Ermenistan’ın belli bir kesiminde bulunan hayvanlardır. 20 yıl önce buraya araştırma için geldiğimde yeterince sayıda semenderlerden bulup araştırma yapabiliyordum. Şimdi geldiğimizde ise 1 saat arıyor, bulamıyoruz. Bu hayvanlar insanlardan uzak yerlere çekilip yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar ve sayılarının giderek azaldığını görüyoruz. Bununla ilgili bilimsel araştırma başlattık” dedi.
‘SULAR KİRLETİLİYOR’
3 türün yaşam alanları olan temiz su kaynaklarının kirletildiğini belirten Prof. Dr. Bülbül, “İnşaat yapılıyor, tesisler yapılıyor, yol geçiyor, kanalizasyon suyu verilerek sular kirletiliyor. Suda oksijen bitiyor ve bu hayvanın yumurta ile larvasının yaşama imkanı kalmıyor. Hayvanlar daha temiz su olan yerlere gitmeye çalışıyor. Zaten küresel ısınmaya bağlı olarak sular da azalıyor. Hem bu olurken hem de insan etkisi olduğunda hayvanların habitatları bozuluyor. Yaylalardaki yapılaşmalar, atıklarla çevrenin ve su ortamlarının kirletilmesi gibi olaylar hayvanları azalma stresine sokuyor ve üreme başarılarını olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
‘GERİ KAZANABİLECEĞİMİZ DEĞERLER DEĞİL’
Doğu Karadeniz yaylalarındaki yapılaşmanın her geçen gün arttığını kaydeden Prof. Dr. Bülbül, “Doğu Karadeniz’deki yaylalarımız yapılaşma ve doğallığını kaybetme tehlikesi altında ve bu her gün giderek artıyor. Bunlar ileride yerine konulacak, kaybettiğimizde geri kazanabileceğimiz değerler değil. Bu hayvanlar doğal dengede, besin zincirinde çok önemli rolleri olan hayvanlar. Böcekle beslendikleri için böcek popülasyonlarını baskılıyorlar. Hiçbir canlı doğada boşuna yaratılmamıştır. Bu canlılar özetle yaşamak istiyorlar. Tek gayeleri çoğalmak yaşamak ve nesillerini devam ettirmek. Bunlara yardımcı olabilecek bir tek insanoğlu varken tam tersine biz bunu bozuyor ve engel oluyoruz çünkü maalesef sadece kendi yaşantımızı düşünüyoruz” dedi.