Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son keşifle birlikte Karadeniz gazı rezervinin 710 milyar metreküpe ulaştığını belirterek, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında inşallah bu gazı, insanımızla buluşturmak istiyoruz. Bir aksilik çıkmadığı takdirde, mart ayının sonuna doğru da ilk gazı sisteme vermiş olacağız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında konuşan Bakan Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrasında Karadeniz’deki yeni doğal gaz rezervine ilişkin açıklama yaptığını hatırlattı. Son keşif ile birlikte Karadeniz’deki doğal gaz rezervinin 710 milyar metreküpe ulaştığını belirten Dönmez, “Çalışmalarımız 3 aşamadan oluşuyor. Deniz tabanında sondaj işlemleri ile akabinde yapılan kuyu tamamlama işlemleri devam ediyor.
Teknolojik olarak baktığımızda deniz tabanında yoğun bir çalışma var. Bu çalışmaları 50’yi aşkın gemi ile yürütüyoruz. Bir taraftan üretilecek gazın karaya getirilmesi ile alakalı olarak 3 tane hattın yapım işlemi devam ediyor. Tamamlandı, testleri şu anda yapılıyor. 170 kilometrelik ana iletim hattımız ve glikol basan hattımız tamamlandı. Yine deniz tabanındaki ekipmanların yönetimini yapacak sinyal hattı da tamamlandı. Bir taraftan da karada bu gazı işleyecek kara işleme tesisini de yüzde 85 oranında tamamladık” dedi.
‘2026’DA KUYU AÇMA İŞLEMLERİNİ BİTİRECEĞİZ’
Şu anda kara işleme tesisinin ilk etapta günlük 10 milyon metreküplük gazı işleyecek kapasitede çalıştığını söyleyen Dönmez, “Fakat altyapı 2’inci faz ile birlikte 40 milyon metreküplük kısmı da işleyecek şekilde hazırlandı. Sahada 6 bini aşkın iş kalemini birlikte yönetiyor ve ilerliyoruz. Yine bu üretilen gazı, BOTAŞ’ın ana ulusal iletim sistemine bağlayacak istasyon çalışmaları tamamlandı. 36 kilometrelik bağlantı tamamlandı. Test ve devreye alma işlemleri de devam ediyor.
Deniz tabanından bugüne kadar ilk Tuna-1 ile başlamış olduğumuz kuyu açma ve tamamlama işlemlerinde artık 10 kuyuyu açmış durumdayız. 2’nci fazda buraya 30’un üzerinden ilave kuyu açarak devam edeceğiz. Daha önce de açıkladığımız gibi inşallah 2026 gibi buradaki kuyu açma işlemlerinin tamamını bitirmiş olacağız. Karada 5 bin 500, deniz tarafında 2 bin 500 olmak üzere 8 bin kişilik bir çalışan arkadaşımız var. 3 sondaj gemimiz aralıksız çalışmalarına devam ediyor” diye konuştu.
‘710 MİLYAR METREKÜPLÜK KEŞFE ULAŞMIŞ OLDUK’
Bakan Dönmez, 29 Ekim tarihinde Cumhuriyetin 99’uncu yılının kutlandığı gün yine Fatih sondaj gemisinin Çaycuma-1 kuyusu adını verdikleri bölgeye gittiğini hatırlatarak, “Yaklaşık 2 aylık çalışma sonunda bir keşif ile sonlandırmış olduk ve bu keşfe göre de üretilebilir rezervi 58 milyar metreküp olarak belirledik. Biliyorsunuz, ilk keşfi 2020 yılında Tuna-1 kuyusu ile açıklamıştık. 405 milyar metreküplük bir keşifti ve 2020 yılında denizlerde yapılan dünyanın en büyük keşfi olarak kayıtlara geçmişti. 2021’de Amasra-1 ile 2’nci keşfimizi yapmıştık, 135 milyar metreküplük bir rezerv söz konusuydu. Böylece Çaycuma keşfi ile toplamda 710 milyar metreküplük keşfe ulaşmış olduk” dedi.
‘GAZI İNSANIMIZLA BULUŞTURMAK İSTİYORUZ’
Sakarya Gaz Sahası’nda da 13 tane kuyu açtıklarını ve bunların 3 boyutlu modellemesinin yapıldığını anımsatan Dönmez, “Bu çalışmalara göre de rezervi yeniden değerlendirdik. Çalışmalar neticesinde de 540 milyar metreküplük rezervi, 652 milyar metreküp olarak revize etmiş olduk. Böylece gerek Çaycuma Sahası’ndaki 58 milyar metreküp gerekse Sakarya Gaz Sahasındaki ilave miktarla birlikte bu rakam, 710 milyar metreküp olarak ilan edilmiş oldu. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında inşallah bu gazı, insanımızla buluşturmak istiyoruz. Bir aksilik çıkmadığı takdirde, mart ayının sonuna doğru da ilk gazı sisteme vermiş olacağız” diye konuştu.
‘KIBRIS’I TEK TARAFTAN İBARET GÖRÜRSEK YANILIRIZ’
Daha sonra soruları yanıtlayan Bakan Dönmez, Akdeniz’deki çalışmalara ilişkin “Abdülhamithan gemisi, Yörükler-1’deki çalışmasını tamamladı. Mersin Taşucu açıklarında 2’nci lokasyonunda da çalışmalarına devam ediyor. İlk yapılan çalışmanın jeolojik etütleri, Türkiye Petrolleri tarafından yapılmaya devam ediyor. Akdeniz’de kendi kıta sahanlığımızda, kendi yetki alanımızda arama sondaj faaliyetlerine devam edeceğimizi ifade etmiştik.
Bir plan çerçevesinde bu süreç devam ediyor. Yine Güney Kıbrıs Rum kesiminin 6’ncı parseldeki keşfi ile alakalı olarak; dün hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı hem de bizim Dışişleri Bakanlığımız bu alanda yapılan çalışmalarla alakalı bir değerlendirme yaptı. 6’ncı parsel, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetki alanının dışında kalan bir parsel ancak Kıbrıs’ın bir tek taraftan ibaret görürsek, yanılırız. Kıbrıs adasında yaşayan herkesin o kaynaklardan istifade etme hakkı var. Bir tarafı yok sayarak, yapılacak işlemlerin hakkaniyetli olmadığını değerlendiriyoruz” dedi.
‘KARADENİZ’DE ÜRETECEĞİMİZ GAZIN MALİYETİ DAHA DÜŞÜK’
Bakan Dönmez, yeni keşfin faturalara nasıl yansıyacağı sorusuna ise “Yatırım çalışmalarımız devam ediyor. İthal ettiğimiz gaza göre, Karadeniz’de üreteceğimiz gazın maliyeti daha düşük. Fakat henüz daha sisteme verilmedi. Üretilecek gazın miktarını da dikkate aldığımızda, bu değerlendirmeleri daha sağlam yapabiliriz. Ama başından beri söylediğimiz bir husus var; bu bizim kendi gazımız. Cari açığımıza son derece olumlu yansıyacak. Buradan hem milletimiz hem de devletimiz kazançlı çıkacak” cevabını verdi.
Türkiye’nin enerji merkezi olma olasılığı hakkında da Bakan Dönmez, şunları kaydetti: “7 tane uluslararası boru hattı ile Türkiye’ye, karadan, dünyanın en büyük rezervlerine sahip ülkelerden doğal gaz getiriyoruz. Yaklaşık 10 ila 12 ülkeden de sıvı doğal gaz getiriyoruz. Buna bir de yerli gazımızı eklediğimizde, kaynak çeşitliliğini yerli kaynakla artırmış olacağız. Bu da tabii ki enerji merkezi projemize son derece olumlu yansıyacak.”