‘Kaç yaşında olursan ol, başından ne geçmiş olursa olsun, kalbin temizse hikâyen mutlu biter, der sevgili yazarımız ve kendi deneyimlerini bilgi süzgecinden geçirerek okuyucuya tatlı bir edayla dokunup, kendi yolculuğuna davet eder.
Kitap, yazarın Afrika da bir sufi ile tanışmasıyla başlar. Aynı dili konuşamazlar belki ama aynı duyguları paylaşırlar şüphesiz. Bu tanışma yazarın içsel çağrısının bir karşılığıydı belki de. Ama asla tesadüf değildi. Tıpkı benim bu kitabı okuyup, kazanımlarımı şu an bu satırlarda buluşturuyor olmam gibi.
Bu kitap, genel hatlarıyla okuyucunun yaşamının, her evresine dokunabilecek türden. Doğruyu biliyorum deyip yolumuzu çizerken, meğer ne çok şey atlıyormuşuz. Biliyorum dediğimiz her an, aslında hiç bir şey bilmediğimizin farkında olmadan sınanıyoruz.
Düşüncelerimizin hayatımızda bu şekilde etkin rol oynayabileceğini unutuyoruz çoğu zaman. Duaların hakikate dönüşme yolundaki sırrının, kelimelerin tesirinden etkilendiğini, her insanın kusurlarıyla var olduğunu, asıl kusurların insanı kusursuzlaştırdığını, eksikliklerin bütüne nasıl fayda sağladığını, mutluluğun anahtarının kişi de saklı olduğunu, hayat denen serüvende tutunacak dalın yalnızca kendin olduğunu, ihtiyaçlarını, isteklerini, yalnızca tüm benliğinle karşıladığın sürece sen olabileceğini, hayır deyip sınır koyabilmenin manevi sınırsızlığını, iyi düşünmenin meyvesinin iyi yaşanarak ödüllendirileceğini, aşkın eşsiz bir duygu olup, ruhu nasıl beslediğini, ilişkilerde doğru tutum ve davranışların nasıl olması gerektiğini birbirinden eşsiz ve gerçek hikâyelerle anlatarak ve alıntılarla besleyerek okuyucunun hem ruhuna hem hayatına dokunur.
Severek okuduğum bu kitapta, en çok etkilendiğim bölümlerden biri de; kartal olarak dünyaya gelmiş hayvanın, yaşamı boyunca kendini tavuk sanması oldu. Uçabileceğini hissetmesine rağmen, kalıplaşmış düşünceleri benimseyerek öyle yaşamayı kabul etti ve sonunda da tavuk olarak öldü.
İçimizde keşfedilmeyi bekleyen koca bir dünya varken biz ne yapıyoruz? Hislerimize kulak verip gücümüzü ortaya çıkarmak için çabalıyor muyuz yoksa sessizce etrafa uyup o hislerin körelmesini mi bekliyoruz. Bu ve bunun gibi birçok hikâye, anlam arayışınıza anlam katarak, yolculuğunuzun karanlık yönlerinde sizlere ışık tutacak. Eğer hala okumadıysanız, bir an önce bu kitabı sahiplenin ki her koşulda kendinize rehber olun. Her zaman sevgiyle kalabilmeniz dileğiyle…