Doğu Karadeniz’de özellikle fındık bahçelerine dadanıp, suyunu emdiği bitkiye zarar veren ‘kahverengi kokarca’ adlı istilacı böceğe karşı kimyasal ve biyolojik mücadelelere takviye olarak, geliştirilen yapışkan tuzaklar da devreye alındı.
Çalışmalarda, istilacı böceğin ağaçlara asılan şeffaf yapışkan tuzaklara yakalandığı gözlendi. Trabzon Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, “Kahverengi kokarca, tarihe ve zamana bakmıyor, tamamen mevsim şartlarına bakıyor. Dünyada 1 trilyon dolarlık bir zarardan bahsediyoruz. Eğer düzgün mücadeleyi yapamazsak oldukça kötü sonuçlar doğabilir” dedi.
Türkiye’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta verim ile kalite kaybına yol açan, fındık başta olmak üzere bahçelerde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü de kurutan ‘kahverengi kokarca’ adlı istilacı böceğe karşı başlatılan mücadele sürüyor. Bölgede ani iklim değişikliği kaynaklı erken görülen böceğe karşı kimyasal ve biyolojik mücadelelere takviye olarak, geliştirilen yapışkan tuzaklar da devreye alındı. Bölgedeki İl Tarım ve Orman müdürlükleri uzman ekipleri, bahçeleri istila eden zararlıya karşı seferberlik başlattı. Çalışmalarda, istilacı böceğin ağaç ve bitkilere asılan şeffaf yapışkan tuzaklara yakalandığını gözlendi. Yapışkanlı tuzaklar, başarılı sonuç verirken, bölgedeki istilacı türün yoğun olduğu noktalar da tespit edildi. Ekipler, istilacıya karşı çiftçilere bilgilendirme yapılarak, ilaçlı mücadeleyi uygulamalı olarak anlatıyor.
‘TOPYEKÜN MÜCADELE LAZIM’
Trabzon Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, zararlıya yönelik ciddi mücadele yürüttüklerini belirterek, “Ülkemiz zorlu bir zirai zararlı ile mücadele etme durumunda. Dünyada Güney Kore ve Japonya’dan sonra Avrupa ve ABD’de görünen kahverengi kokarca, 2017 yılında da Gürcistan sınırından ülkemize girmiş bulunmaktadır. Bununla ilgili 3 ana mücadelemiz vardır; mekanik, kimyasal ve biyolojik mücadeledir. Şöyle bir algı oluşmasın, bu sadece fındık için zararlı değil, tüm meyve sebzeler için zararlıdır. Meyve ve sebzelerde şekilsel, fiziksel, tatsal bir sürü hasar bırakmaktadır ve dünyada da 1 trilyon dolarlık hasara neden olmaktadır. Kimyasal mücadelemiz ise şu anda başlamış olup mayıs ayının 15’inden itibaren hızlanacaktır. Bakanlığımız tarafından ruhsat verilmiş zirai ilaçlarla bu mücadelenin örneklemesini göstereceğiz. Bu mücadele çok önemli ama daha da önemli olan tüm bahçeler ilaçlanmalıdır. Çünkü bu zararlıya karşı topyekün mücadele lazım” dedi.
‘150 BİN SAMURAY ARI SALINACAK’
Kaplan, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde 150 bin Samuray Arı üretildiği bilgisini paylaşarak, “En önemli mücadele, biyolojik mücadeledir. En kesin darbeyi vuracak mücadele budur. Bunda şöyle bir şansımız var. Dünyada örneklerini çok gördük, Amerika ne yapmış, Japonya ne yapmış, İtalya’da neler yaşanmış bunları tespit ettik. Bu tespit çalışmalarımızda da şunu gördük; kahverengi kokarca ilk defa bir kıtaya, bir ülkeye girdiğinde yaklaşık 10-15 sene sonra da ‘samuray arısı’ girmekte. Samuray arısı, kahverengi kokarcanın yumurtaları içerisine yumurtalarını bırakıp, kendi neslinin devamını sağlarken istilacı neslinin de yok olmasına neden olmaktadır. Üretimi oldukça zor bir canlıdır. Şu anda 150 bin samuray arımız var ve haziranın ilk haftasında Karadeniz’de bahçelere salınacak” diye konuştu.
‘YÜRÜTÜLEN MÜCADELE MİLLİ BİR MÜCADELEDİR’
Düzgün mücadele yapılmazsa oldukça kötü sonuçların oluşabileceğine de dikkati çeken Kaplan, “Havalar erken ısındı. Kahverengi kokarca tarihe ve zamana bakmıyor, tamamen mevsim şartlarına bakıyor. O bahçeye erken çıktı, biz de zirai mücadelemize erken başladık. Kışlaklara girişi aşamasında da mücadelemizi mevsim şartlarına göre güncelleyeceğiz. Kokarcaya karşı tuzaklar kurduk, hangi ilçelerimizde daha fazla olduğunu tespit ediyoruz. En çok tuzağa yakalanan, en çok popülasyonun olduğu 3 ilçeye samuray arılarımızı bırakacağız.
Kahverengi kokarcaya karşı eğer düzgün mücadeleyi yapamazsak oldukça kötü sonuçlar doğabilir. Dünyada 1 trilyon dolarlık bir zarardan bahsediyoruz. Gürcistan’da fındık arazisi bizden oldukça düşük olmasına rağmen 60 milyon dolarlık bir zarara uğramıştır. Onun için biz bakanlık olarak bu zararlıyla mücadeleyi ön plana çıkardık. Bu zararlıya karşı yürütülen mücadele milli bir mücadeledir ve tüm vatandaşlarımızın bu mücadelenin içinde olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.