Günümüzde kağıt para görmeye çok alışkınız ancak bu kağıt paralar nasıl ortaya çıktığını çoğu kişi bilmiyor. Bu yazıda kağıt paranın ortaya çıkışı ele alınmıştır.
Kağıt paraya başlamadan önce basit bir şekilde paranın ne olduğunu ve nasıl ortaya çıktığını açıklayalım. İnsanlar birbirleriyle alışveriş yapmak için ortak bir metaya ihtiyaç duyarlar çünkü takdir edersiniz ki herkesin farklı tercihleri var. Dolayısıyla bir ineğe birisi 5 koyun diğeri 25 kilo peynir teklif edince hangisinin kabul edileceği/edilmesi gerektiği sorusu biraz havada kalıyor. Bu sorunu çözmek için de altın ve gümüş başta olmak değerli madenler kullanılarak ilk madeni paralar basılmıştır.
Ancak çok zenginseniz madeni para taşımak çok da verimli bir şey değil. Ayrıca büyük paralarla ticaret yaparken de bu paralar çalınabilir/kaybolabilir/-ı sayması kolay değil. Dolayısıyla bildiğimiz anlamda ilk Çin’de insanlar bu paraları bölgedeki güvenilir kişilere emanet edip bunu kağıt olarak teslim almaya başladılar. Zaman içinde bu kağıtların da alışverişte kullanılmaya başlaması ile ilk kağıt para ortaya çıkmış oldu. Bu sistem bir süre yürürlükte kalsa da zaman içinde kayboldu. Benzer denemeler farklı bölgelerde de oldu. Mesela İlhanlıların 1290’da kağıt para basması kağıt paranın İran bölgesine gelmesini sağlamıştır ancak İlhanlılara duyulan güvenin az olması bu kağıt paraların rağbet görmemesine sebep olmuştur. (Pamuk 39 ve 40)
Avrupa’da kağıt para basımının merkezi bir yerden sağlanabilmesi için çeşitli bankalar kurulmuş ve zamanla devlet bu bankaların kontrolünü ele almıştır (kontrolünü ele almıştır demek bankaya her söylediğini yaptırmak demek değildir.). Bunlar da günümüzdeki merkez bankalarının temelini oluşturmuştur. Bunların ilki Riksbank (günümüzdeki İsveç Merkez Bankasıdır ve Nobel ekonomi ödülünü bu banka verir.) gibi görünse de aslında bu bankanın kuruluş amacı farklıdır, dolayısıyla gerçek anlamda ilk merkez bankası Bank of England yani İngiltere Merkez Bankasıdır. (Eğilmez 101)
Fark ettiyseniz bütün örneklerde insanların güvensizliği sebebi ile kağıt para uygulaması başarısız oluyor. Çünkü bu kağıt paraların bir karşılığı var ve insanlar bu kağıt paranın karşılığının verilemeyeceği/verilmeyeceği kanısına kapılınca derhal bu paralardan vazgeçiyorlar. Burada şu soru gündeme gelebilir: “Peki bizim şu anda kullandığımız kağıt paraların karşılığı yok mu, niye bizde böyle güvensizlikler oluşmuyor?”. Cevap: Hayır, karşılığı yok.
Çok büyük bir yanılgı şudur: kağıt paraların altın karşılığı vardır ve hükümetler sınırsız para basarsa bu paranın bir kısmı karşılıksızdır. Doğrusu: Kağıt paranın ABD hariç çoğu ülke için 1. Dünya Savaşının sonundan bu yana bir karşılığı yok. ABD de 1973’e kadar ittir kaktır bir şekilde “altın standardını” yürütse de 1973 itibari ile bu ilişkiyi sona erdirdi. Yani şu anda Dünya’daki kağıt paralar o paraların altın karşılıkları ile değil, o ülke ve ekonomilerin gücü ve itibarı ile ölçülüyor. Paranın değerini belirleyen pek çok unsur var onlara girmeyeceğim ama kısacası kağıt para ile değerli madenler arasında artık çok bir ilişki yok. Ayrıca kağıt para basma yetkisi her yerde merkez bankalarına aittir. Bu şekilde ortaya bir kağıt para karmaşası çıkmasının önüne geçilir.
Yazımı bitirirken Prof. Dr. Şevket Pamuk ve Dr. Mahfi Eğilmez’i anmadan geçmek istemem. İkisinin de iktisat ile ilgili eserleri gerçekten son derece kıymetli ve bilgilendirici. Umarım bu alanda çalışan diğer kıymetli hocalarımızla beraber bu alanda eserler vermeye devam ederler.
Kaynakça:
Eğilmez, Mahfi. Tarihsel Süreç İçinde Dünya Ekonomisi. İstanbul: Remzi, 2018
Pamuk, Şevket. Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları- Seçme Eserler 1. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür, 2007