Geçtiğimiz günlerde kadın meclisleri bir rapor yayınladı. 2021 yılı haziran ayı raporuna göre Haziran ayında 18 kadın cinayeti, 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiş.
Cinayetin cinsiyeti olmaz tabiki. Keşke hiç bu tarz olaylar olmasa. Cinsiyet ayrımı yapmadan keşke insan ölmese, keşke toplumda şiddet olmasa diyorum tabiki fakat şöyle bir gerçek var her akşam haberlerde gördüğümüz kadınların erkeklerin sözde sevgisi yüzünden, kıskançlığı yüzünden öldürüldüğüne şahit olduk. Kadın boşanmak istediği için, kadın barışmak istemediği için, hatta yemeğe salça koymadı diye öldürülen kadınlara şahit olduk. Kadınlara uygulanan fiziksel şiddet, psikolojik şiddet yetmiyor yetmiyor suçluların cezaevine gönderilmesine. Suçlunun hak ettiği cezayı alması için kadının ölmesi gerekiyor! Bu şartlarda cinayetin cinsiyeti olmaz lafı da biraz havada asılı kalıyor.
Peki nedir kadın cinayetlerinin altında yatan sebep? Devlet koruması alan kadınlar bile öldürülüyor. Haberlerde 30 saniye yer buluyor bu cinayetler üzerinde çok fazla durulmuyor. Kadın cinayetleri artık kadınların bile yeterince ilgisini çekmiyor. Kadının kadına verdiği destek bile marjinal kalıyor.
Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Kadın malesef hep 2. planda kalıyor. Acı olan kadınlar artık bu ezilmişliği benimsemiş. Zaten en başta kadın kadına baskı yapıyor. Kadınlar en başta en yakınındakilere, kendi kızlarına bu baskıyı uygulamaya çalışıyor. Öyle oturulmaz, o giyilmez gibi bu dayatmayı en başta bir kadın başka bir kadına uyguluyor. Daha sonra evdeki diğer aile bireyleri de bu şekilde davranıyor. Baba, evde başka erkek kardeş yada abi varsa o, sonrasında da toplum giriyor işin içine . Olay tamamen bir kısır döngüye dönüşüyor. Toplumsal kurallar sadece kadınlar için varmış gibi davranılıyor.
Namus yada töre cinayeti sebebiyle yılda ortalama 4063 kadın öldürülmüş bu ülkede. Bu cinayetlerin sebebi aslında namus yada töre değil. Mesele “El alem ne der?” meselesi. Bana nasıl bakarlar? Kahveye girince arkamdan konuşurlar mı ?O kahveye nasıl girerim? Mesele malesef bunlar. Kadınların katledilme sebeplerinin altında yatan asıl nedenin el alem ne der ? kaygısı olduğunu bilmek insanın canını daha çok acıtıyor.
Bu cinayetlere en çok kadınların ses çıkarması gerekiyor. Ses çıkarma çabası var ama yetersiz. Örgütlenme var ama yetersiz. Yeter artık diyen var ama yetersiz. ” Bir uygarlığın seviyesini ölçmek istiyorsanız derhal kadının hayat şartlarına bakın.” Diye bir sözü var John Stuart Mill’in. Kadın hayattır. Kadın yaşamdır. Dilerim ki kıymet bilenlere denk gelir tüm kadınlar.