Eski İsveç Başbakanıyla ayaküstü sohbeti konusunda Erdoğan “İsveç’te bu terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç’e bakışımız olumlu olmayacaktır” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Zirve sebebiyle gerçekleştirdiği ikili ve üçlü görüşmeleri vurgulayan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
“Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan’la da bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde, tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum. Avrupa Siyasi Topluluğu’nun kıtamızdaki sorunların ele alınması ve ortak çözümler için zamanlı bir girişim olduğu kanaatindeyim. Bununla birlikte bu platformu, Avrupa Birliği genişleme politikasının bir alternatifi olarak görmediğimizi de ifade etmek istiyorum.
Dolayısıyla bu platformun, üyelik sürecimize halel getirmesini asla kabul etmeyeceğimizi vurguladık. Temel ve öncelikli beklentimiz Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ‘Birlik’ ile ilişkilerimizi güçlendirmesi ve üyelik sürecimize katkı sağlamasıdır. Bu görüşlerimi Zirve’de ve ikili temaslarımda da ifade ettim. Zirve’de genel kanaatin bu yönde olduğunu da müşade ettim.”
“Ülkemiz güvenlik, savunma, terörizm, göç, enerji arz güvenliği, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. Avrupa Birliği’nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde ve Birliğin uluslararası rolünün yeniden tanımlanmasında Türkiye’nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye’nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığını dahası bu durumun AB’nin menfaatlerine de zarar verdiğinin de altını çizdim. Bu konuda daha vizyoner ve stratejik kararların alınması gerektiğine inanıyoruz.”
“Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye-Birlik ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin Birlik ve Avrupa için anahtar bir ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Zirve’de bu husus muhataplarımızca da teslim edilmiştir. Özellikle ülkemizin Rusya-Ukrayna savaşındaki arabulucu ve kolaylaştırıcı rolü takdirle karşılanıyor.”
“Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatı gerçekleşti. Tahıl sevkiyatının önümüzdeki süreçte de devamı, başta Ukrayna halkı olmak üzere tüm Avrupa’nın ve dünyanın çıkarına olacaktır. Bu arada Rusya’nın gübresini de alıp, Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere göndermenin gayreti içerisinde olacağız.”
“Hal böyleyken bazı Birlik üyesi ülkelerin Türkiye ile işbirliği ve iyi komşuluk yerine gerginliği tırmandırmayı ve kışkırtmaları tercih ettiğini görüyoruz. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim, Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz sadece ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle, hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz. Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediğimizi defaatle dile getirdik. AB’nin de bu konuda birlik dayanışması adı altında haksız ve hukuksuz girişimlere destek olmak yerine muhataplarımızı ikili temelde diyaloga davet etmesini bekliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Paşinyan’la yaptığı görüşmelere istinaden gelen soru üzerine “Özel temsilcilerimiz vasıtasıyla görüşmeler karşılıklı devam ediyor. Biz de bugün kendisiyle görüşmemizi samimi bir havada gerçekleştirdik. Bu görüşme esnasında bazı talepler söz konusu oldu. Bu taleplerle ilgili olarak da gerek özel temsilcilerimize gerekse Dışişleri Bakanlarımıza görevlendirmeyi yaptık” yanıtını verdi.
Yunanistan ilgili gelen soru üzerine Erdoğan şöyle devam etti;
“Bu akşam yemekte benim konuşmam vardı. Ben konuşmamı yaptım, beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de – aslında bu tür yemek adabına terstir, kimden izin aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhalde başkandan almıştır izni – orada çıktı, bir konuşma yaptı. Kendisine bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımızı söyledi, aslında ağır bir şey de yoktu ve olması gereken yerde değiller, hala bunların biliyorsunuz bütün politikaları yalan üzerine kuruludur. Hep yalan, dürüstlük yok. ‘Hadi bir araya gelelim’ dediğiniz zaman kıyıdaş ülkelerle falan, buna da yanaşmıyorlar. Ama kendileri Türkiye’den ön adım atmayı bekliyorlar ve araya da birçok ülkeyi sokuyorlar.”
‘Suriye Devlet Başkanı ile bir görüşmeniz olması mümkün mü?’ sorusuna Erdoğan “Şu an itibariyle böyle bir şey tabi söz konusu değil. Ama ‘mümkün değildir’ gibi bir ifadeyi kullanmam da – alışılmış bir siyasetçi değilim – dolayısıyla bir vakti, saati geldiğinde biz Suriye’nin Başkanıyla da görüşme yoluna gidebiliriz. Şu an itibariyle zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor.
Fakat bizim bütün arzumuz Suriye’deki terör gruplarının buradan arındırılması ve terör gruplarının buradan arındırılmasıyla birlikte biliyorsunuz burada biz şu anda biriket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz. Şu an itibariyle 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü. Rusya-Ukrayna Savaşı, bölgede atılacak adımları da erteledi. Çünkü Suriye’deki bu olaylarda Rusya’nın da etkin bir rolü var, İran’ın etkin bir rolü var, bir diğer taraftan da Koalisyon güçlerinin etkin bir rolü var.
Koalisyon güçlerinde özellikle başta Amerika olmak üzere, terör örgütlerine ciddi mana da silah, mühimmat, araç-gereç, takviyeleri, destekleri yapılıyor. Bütün bunları da vakti, saati geldiğinde Amerika’nın yetkilileriyle yetkililerimiz görüşerek bunlardan Suriye’nin gerek kuzeyde doğusunu gerekse tam kuzeyini arındırmalarını istiyoruz. Ama şu ana kadar istediğimize ulaştık mı? Hayır ulaşmadık. Takipçisiyiz” ifadeleriyle yanıt verdi.
Yunanistan’dan bir gazetecinin ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ dediğinizde ‘Yunanistan’a saldırıda bulunabiliriz mi demek istiyorsunuz?’ sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani konuyu anlaşmışsın aslında. Bu sadece Yunanistan için geçerli değil, bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun onlara karşı bizim cevabımız ‘Bir gece ansızın gelebiliriz.’ Bunu böyle bilmeleri lazım, böyle anlamaları lazım. Şu an itibariyle siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır” cevabını verdi.
Eski İsveç Başbakanıyla ayaküstü sohbeti konusunda Erdoğan “İsveç’te bu terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç’e bakışımız olumlu olmayacaktır” açıklamasını yaptı.
Ermenistan’la normalleşme konusunda gelen soruya Erdoğan “Biz sadece ‘Azerbaycan ile aranızdaki hukuku olgunlaştırın ve hemen barışla ilgili sözleşmeyi yapın’, bunu yaptığınız anda bizimle ilgili en ufak bir pürüz kalmaz, kapılar açılacaktır. Kapıları açarız ve her türlü hava, kara, demiryolu bunların önünü açarız” cevabını verdi.
Finlandiya Başbakanı görüşmesi konusunda Erdoğan “Doğrusu Finlandiya Başbakanı hanımefendiyle kısa bir görüşme yaptık ama iyi geçti. Kendisine Finlandiya ile ilişkilerimizin İsveç’e göre daha farklı olduğunu söyledim. Finlandiya terörün kol gezdiği yer değil. Ama İsveç terörün kol gezdiği yer. Dolayısıyla burada Finlandiya-İsveç noktasında NATO’nun bir karar vermesi gerekir. Eğer NATO bu kararı Finlandiya lehine verirse biz de bu konuda elimizden geleni yaparız” açıklamasını yaptı.