Tahıl üretimi ve değirmencilik sektörünün gelişmesine yönelik gerçekleştirilen ‘buğday’ toplantısında konuşan Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Geçtiğimiz sezondan daha iyi bir buğday rekoltesini bekliyoruz” dedi.
Dünya buğday üretiminin yüzde 30’unu ve dünya un ihracatının yüzde 55’ini temsil eden Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı, bölgedeki ilk etkinliğini “1. IAOM Avrasya Uluslararası Kongre ve Sergisi” başlığı altında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenledi.
Tahıl üretimi ve değirmencilik sektörünün gelişmesine yönelik gerçekleştirilen konferansın açılışını ise Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, IAOM ABD Önceki Dönem Başkanı Randy Garvert, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Haluk Tezcan ve IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy yaptı.
G20 ÜLKELERİ İÇİNDE EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKE OLDUK
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, “Birçok ülkeye kıyasla son çeyrekte yüksek bir büyüme performansı sergiledik. G20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen ülke olduk. Tedarik zincirindeki bozulmalar ve ham madde tedariği küresel ticareti etkiliyor. 2021 yılında 4,65 milyar dolarlık dünya buğday unu ihracatında Türkiye’nin 1.1 milyar dolar değerinde ihracat ile uzun yıllar lider konumunu korumaya devam ettiğini görüyoruz.
Türkiye’yi hububat ticaretinde Almanya ve Özbekistan izlemektedir” ifadelerini kullandı. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal da konuşmasında tarım ve ticaret politikaların yeniden gözden geçirildiğini, Türkiye’de arz güvenliği sıkıntısının olmadığını belirterek “Bazı ülkelerde kuraklığın fazla olması, bazı ülkelerde üretimin fazla olması bir miktar stokların devrinde sıkıntı olsa da bu dönemlerin sona ereceğini düşünüyorum” dedi.
TUSAF Başkanı Haluk Tezcan ise, “75 milyon tonluk buğday üretimiyle dünyanın en büyük 5 buğday üreticisinden biri olan Rusya, tek başına dünya buğdayının yüzde 10’unu ve Avrasya bölgesinin de buğday üretiminin yüzde 30’unu temsil etmekte. 32 ülke arasında 33 milyon tonla Ukrayna, 12 milyon tonla Kazakistan, 16 milyon tonla da Türkiye yer almakta” diye konuştu.
DÜNYA AÇLIK NOKTASINDA KIRMIZI ALARM NOKTASINA GELMİŞ BULUNUYOR
Dünyanın son 2 yıldır gıda anlamında zorlu bir süreçten geçtiğini belirten IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Pandemi dünyada tedarik zincirinde aksamalara sebebiyet verdi. Pandemi etkilerinden kurtulmuşken şimdi de dünyada yaşanan savaşlar ve çatışmalar nedeniyle bir aksama ile karşı karşıyayız. İklim değişikliğinin sonucunda yaşanan kuraklıklar birçok ülkede üretim kayıplarına sebebiyet veriyor.
Bu 3 unsurun bir araya gelmesi pandemiden kalan etkiler, kuraklıklar ve savaşlar nedeniyle dünya daha önceki durumuna göre açlık noktasında bir kırmızı alarm noktasına gelmiş bulunuyor. En somut bilgimiz BM’nin yayınladığı raporda 811 milyon insanın açlık sınırında olması ve Dünya Gıda Örgütü’nün yayınladığı raporda da 2019’da 135 milyon kişi olan açlıkla mücadele eden insan sayısının 276 milyona ulaşmış olması elimizdeki kırmızı alarm veren veriler” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE BUĞDAY ARZINDA KESİNTİ SORUNU BULUNMUYOR”
Ulusoy, “Özellikle Ukrayna’nın arzının 23-24 milyon tonlardan 10 milyon tonlara düşecek olması bu tahmin de iyimser bir tahmin. Dünyada arz eksikliği bir fiyat artışına sebebiyet verdi. Türkiye’nin özel bir konumu var. Türkiye’nin kendisi aynı zamanda büyük bir üretici. Hem de ithalatçı ve ihracatçı. Kendi üretimi kuraklık, iklim şartları nedeniyle yetersiz olduğunda o açığı ithalatla tamamlamış oluyor. Türkiye şu anda mayıs sonu itibariyle yeni hasadına başlayacak. Dolayısıyla önümüzdeki 3-4 aylık dönemde kesinlikle bir bulunabilirlik problemi, buğday arzında kesinti sorunu bulunmuyor” dedi.
“GEÇTİĞİMİZ SEZONDAN DAHA İYİ BUĞDAY REKOLTESİ BEKLİYORUZ “
Türkiye’deki fiyatların dünyadan daha düşük olduğunu belirten Ulusoy, “Geçtiğimiz sezondan daha iyi bir buğday rekoltesini bekliyoruz. Şu anda Türkiye’deki fiyatlar dünyadan daha düşük. Bu da hasada girişimizden dolayı şu anda düşük seviyesinde ama ilerleyen aylardaki gelişmeler Türkiye piyasasına geçişkenlik gösterecektir.
Dünya için bir krizden bahsederken bunu Türkiye için bir sorun olarak yaşamış olduk. Önümüzdeki dönemde de TMO’nun piyasayı bu anlamda regüle edeceğine eminiz. Türkiye’nin pozisyonu dünya geneline göre daha iyi. Kısa vadede Türkiye’de bir kriz beklemiyoruz. Fiyatlar mutlaka etkilenecektir. Bugün piyasadaki mevcut fiyatlar etkilerin önemli kısmının yansıdığı fiyatlar ama artıp artmaması özellikle gerçekleşecek üretim miktarının tüketime yaklaşması ve TMO’nun sezonla ilgili uygulayacağı politikalara göre belirlenmiş olacak” ifadelerini kullandı.