Bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Eğitim Konferansı’nda, mesleki ve teknik eğitim teması ele alındı. İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi’nin düzenlediği İstanbul Eğitim Konferansı ile eğitimciler, araştırmacılar, politika yapıcılar ve endüstri profesyonelleri bir araya geldi.
Bu yıl mesleki ve teknik eğitim temasını merkeze alan ‘III. İstanbul Eğitim Konferansı’, İTO ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Konferansta MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Eğitim Öğretim Sektör Yöneticisi Mustafa Balcı, Avrupa Eğitim Vakfı uzmanlarından Lida Kita ve Georgios Zisimos, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Mustafa Necmi İlhan, Yükseköğretim Kalite Kurulu üyesi Feyza Arıcıoğlu ve İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu yer aldı.
MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN ÖNEMİ VE YERİ VURGULANDI
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu ve İLKE Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ümit Güneş’in açılış konuşmalarıyla başlayan III. İstanbul Eğitim Konferansı, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz’ün selamlama konuşmasıyla devam etti. Konuşmalarda nitelikli insan gücü yetiştirmek, üretimde ve piyasada var olabilmek, ekonomik ve sosyal hayatı sürdürülebilir kılabilmek için mesleki ve teknik eğitimin önemi ve yeri vurgulandı. Türkiye’de tarihsel arka planı ahilik kültürüne dayanan mesleki eğitimi; milli, manevi ve mesleki değerlerle ve aynı zamanda çağın değişen beceri ihtiyaçlarına uygun yenilikçi yaklaşımlarla sürdürebilmenin önemine de değinildi.
“MESLEKİ EĞİTİMDE SON YILLARDA ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANIYOR”
Konferansın ilk oturumu ‘Mesleki Eğitimde Beceri ve Politikalar’ temasıyla gerçekleştirildi. Avrupa Eğitim Vakfı Kıdemli İnsan Sermayesi Geliştirme Uzmanı Lida Kita, Avrupa Eğitim Vakfı’nın Türkiye için gerçekleştirdiği çalışmalardan bahsettiği konuşmasında, Türkiye’ye yönelik çalışmaların hem kamu hem de özel sektörde karşılık bulduğu ve mesleki eğitimde son yıllarda önemli gelişmelerin yaşandığını ifade etti. Oturumun ikinci konuşmacısı Avrupa Eğitim Vakfı Eğitim Öğretim Politikaları Georgios Zisimos ise mesleki eğitimin geniş paydaş ağına vurgu yaparak sürdürülebilir bir gelişme için kapsayıcı bir yürütme ağının önemine değindi. Yürütme ağının hayata geçirilebilmesi, nitelikli öğretmen eğitimi ve mesleki okulların mükemmelliğinin sürdürülebilirliği ise yeterli mali destekle doğru orantılı olduğu belirtildi.
“BEYİN GÖÇÜ ARA ELEMANIN YANI SIRA ANA ELEMAN İHTİYACINI DA ARTIRIYOR”
‘Sektörler, İş Piyasası ve Hayatboyu Öğrenmede Mesleki Eğitim’ başlığıyla gerçekleştirilen ikinci oturumda İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu, salgınla beraber mesleki eğitimin öneminin, katma değerinin ve sektörü geliştirmedeki yerinin daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Hazıroğlu, “Mesleki eğitimde tüm dünyada yaşanan beyin göçü ara elemanın yanı sıra ana eleman ihtiyacının gittikçe artmasına neden oluyor.
Mesleki ve teknik eğitim ise bu açığın genç nüfusun ihtiyaca yönelik yetiştirilmesiyle doldurabilmek adına hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. MYK Kurumu Başkanı Mustafa Necmi İlhan ise konuşmasında Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun çalışmalarından bahsederek, mesleki yeterlilikler çerçevesinde nitelikli ve belgeli iş gücünü sağlamak mesleki eğitimin daha sistemli ve kapsayıcı bir hale getirildiğinin altını çizdi.
“KURUMLARIN ETİK VE KÜLTÜREL DEĞERLER KONUSUNDA EKSİKLERİ VAR”
Konferansın son oturumu ‘Mesleki Eğitimde Mükemmeliyet ve Kalite: Modeller ve Uygulamalar’ temasıyla gerçekleşti. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Mustafa Balcı, mesleki eğitimin tüm paydaşlarının Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü arttırmak için çalıştığını vurgulayarak bu amaçla hayata geçirilen Mesleki Mükemmeliyet Merkezlerinin; okulları araştırmaya, geliştirmeye çalıştığını, bir yandan da sektörün beklentilerini belirleyerek yeni eğitim modelleri geliştirdiğini sözlerine ekledi.
YÖKAK Yönetim Kurulu Üyesi Feyza Arıcıoğlu ise konferansın son konuşmacısı olarak Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun çalışmalarını özetleyerek kurum değerlendirmeleri, akreditasyon çalışmaları ve etik kazanımı üzerine konuştu. Kurumların etik ve kültürel değerler konusunda eksikleri olduğu vurgulanarak ve bu konudaki yapılandırma ihtiyacına değindi.