İnsanlık tarihinin en çok merak edilen konularından biri olan Uzay, ilk çağlardan beri her zaman keşfedilmek ve sırları çözülmek istendi.
Birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda aletler keşfedildi ve artık Güneş merkezdeki yıldız olarak görünmeye başlandı.
Jules Verne’nin ‘Ay’a Yolculuk’ Eserinde Geçen ‘Ay’a Yolculuk’ Gerçek Oldu!
19. yüzyılın sonlarına doğru Uzay’ı keşif araçları hayal edilmeye başlandı. 1865 yılında Jules Verne’nin ‘Ay’a Yolculuk’ adlı romanında, bir Uzay kapsülünün dokuz yüz ayaklık bir top aracılığıyla nasıl fırlatıldığını, fırlatılışından dört gün sonra Ay’a ulaştığını yazmaktadır. Hayali kurulan, kitaplara konu olan Uzay keşfi 1962 yılında NASA tarafından Uzay’a Telstar-1 adındaki uydu aracı fırlatıldı. Atlantik üzerinde ilk kıtalar arası televizyon yayını gerçekleşti.
Zamanın geçmesiyle Uzay’a Gidip Gelmeler Yaşandı
Uzay’a gidecek olan bir bilim insanı gidiş öncesinde çok ciddi bir süreçlerden geçer. Bu süreç sıkı bir eğitim ve dayanıklılık sürecidir. Uzay’da belirli bir zaman geçireceği için teknik bilginin yanında psikolojisininde sağlam olması da oldukça önemlidir.
Unutulmamalıdır ki Uzay’da yer çekimi bulunmadığından hem fizyolojik hem de psikolojik olarak etkilenme maksimum seviyede olacaktır. Araştırmalar sonucunda; Uzay’da bir süre kalan birinin vücudunda çok ciddi mineral kaybının olacağını bu durumunda kemik yapısını derinden etkileyeceği açıklanmıştır. Vücutta farklı değişimler gerçekleşeceğinden Uzay’a giden ve geri dönen bir astronotta ciddi sağlık sorunları görülecek, bu sağlık sorunları hemen kendini gösterme de yaş ilerledikçe ortaya çıkacaktır.
Uzay’a Ayak Basan İlk İnsan YURİ GAGARİN’DİR!
Takvimler 12 Nisan 1961 gösteriyordu. SSCB, Uzay’a pilot ve kozmonot olan Yuri Gagarin’i göndermeyi başardı. Vostok adı verilen Uzay aracıyla Gagarin, Dünya yörüngesinde turunu tamamladı. Bu olay Uzay tarihinde bir milattı. Uzay’dan geri dönüş sonrasında etrafında birçok insan merak duygusu içinde yüzlerce soru sordu. Sabırla tüm sorulan sorulara cevap veriyordu. Katıldığı bir söyleşide Yuri Gagarin’in şunları söyledi:
‘‘Uçuşumun sadece bir saat kırk sekiz dakika sürmesinden dolayı arkadaşlarıma karşı kendimi biraz kötü hissettim. Ama bu sadece başlangıçtı. Uzay’ı keşfetmek için atılan ilk adımdı.’’
Çalışmalar devam etti ve 1969 yılında Amerikalı astronotlar tarafından Uzay ziyaret edildi.
Uzay alanındaki çalışmalar tüm Dünya’da devam etmektedir. Bilim ve Teknolojinin gelişmesi ile de çalışmalar daha başarılı ve nitelikli hal almaktadır.
İlim ve İrfan Yolunda Yürüyenlere Hürmetle…