İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Hukukumuzda 2002 yılından itibaren altına imza atılan tüm kanun, çalışma ve projelerimizde insanlık onurunu ayaklar altına almaya kalkışan her bakış açısı ifade ve uygulama reddedilmiştir” dedi.
Bakan Yerlikaya, AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık başkanlığında toplanan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda ‘Kolluk Uygulamaları ve İnsan Haklarının Korunması’ başlıklı bilgilendirilme toplantısına katıldı. Yerlikaya’ya, bakan yardımcıları, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları ve bürokratlar eşlik etti. Bakan Yerlikaya, göreve geldikleri ilk günden beri temel referanslarının hukuk ve insan hakları olduğunu, bundan asla taviz vermeyeceklerini söyleyerek, “600 bin personelimizle ülkemizin huzur ve güvenliğini tesis etmek için çalışıyoruz.
Adımlarımızı, hukuku ve insan haklarını önceleyerek atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışını reddederek, tüm çalışmalarımızı şeffaflıkla, hukuka ve etik değerlere bağlı olarak hesap verebilirlik ilkesine dayanarak sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla kapsamlı reform süreçleri hayata geçirilmiştir. 22 yıldır süregelen AK Parti hükümetlerimiz kolluk faaliyetlerinin icrasında ortaya çıkabilecek işkence ve kötü muamele olaylarına karşı asla müsamaha gösterilmeyeceğini, işkenceye sıfır tolerans politikası ile açıklamıştır. Bu doğrultuda işkence ve kötü muamele suç cezası arttırılmış, soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin hızla sonuçlandırılması konusunda özel tedbirler öngörülmüştür” ifadelerini kullandı.
‘GÖZALTI BİRİMLERİ EN İYİ ŞARTLARDA’
Gözaltı birimlerinin fiziki şartlarının iyileştirilme çalışmalarının hızla tamamlandığını aktaran Yerlikaya, “Avrupa ülkelerine kıyasla en iyi şartlara kavuşturulmuştur. İlaveten İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu, Jandarma Genel Komutanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu bünyesinde kolluk hakkındaki insan hakları ihlali iddialarıyla ilgili özel birimler kurulmuş, bu iddiaların etkin bir şekilde soruşturulabilmesi için önemli adımlar atılmıştır. Yapılan yasal değişiklikler sonrası kolluk hakkındaki insan hakları ihlal iddialarıyla ilgili soruşturmaların doğrudan bağımsız Cumhuriyet savcıları tarafından yapılması sağlanmıştır. Amaç kolluğun hakları ihlal eden değil, hakların koruyucusu olan bir hizmet birim olmasıdır” diye konuştu.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kolluk içinde bireysel yasaya aykırı eylemler olduğunu ifade eden Bakan Yerlikaya, “Burada önemli olan konuların gizlenmemesi, iddiaların üzerine gidilmesi ve sorumluların hak ettiği cezaları almasıdır. Bunun yanı sıra; bu iddialara ilişkin soruşturmaların uzmanlarca ve tarafsız yürütülmesi de büyük önem arz etmektedir. 6713 sayılı Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması Hakkındaki Kanun, bakanlığımızın insan hakları ihlal iddialarının en aza indirilmesine yönelik gösterdiği hassasiyetin bir sonucudur.
Bu kanun, örnek bir uygulama olarak Avrupa Birliği ülkelerinde mevcut şikayet sistemleri detaylı olarak incelenerek katılımcı bir yöntemle hazırlanmıştır. Ülkemiz genelinde konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, kolluk birimleriyle en fazla etkileşim halinde bulunan gruplarla istişareler yapılmış, anketler düzenlenmiştir. Bu çalışmalar neticesinde ortaya konulan görüş ve düşünceler 6713 sayılı yasaya yansıtılarak, ülkemiz şartlarına en uygun kolluk şikayet sisteminin oluşturulması hedeflenmiştir” dedi.
‘İNSAN ODAKLI ÇALIŞIYORUZ’
Bakan Yerlikaya, gayelerinin, çabalarının ve mücadelelerinin Türkiye’nin huzuru olduğunu kaydederek, “Huzurun tesisi için de insan odaklı bir anlayışla özveriyle çalışıyoruz. Huzuru sağlarken hiçbir şartta taviz vermeyeceğimiz temel değerlerimizin başında, hukukun üstünlüğü gelmektedir. İnsan haklarını inkar etmek, insanlığa meydan okumaktır. 2 bin 200 yıllık büyük devlet geleneğimizin kodlarında ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı kaindir. Anadolu irfanında, inancımızda, örf, adet ve geleneklerimizde hep insanı önceleyen, insan haklarını kutsal sayan bir anlayış vardır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleriyle; ‘İnsan hakları uygar yaşamın temelidir, çağımızın en üstün değeridir, güvencesi demokrasidir.’ Hukukumuzda 2002 yılından itibaren altına imza atılan tüm kanun, çalışma ve projelerimizde insanlık onurunu ayaklar altına almaya kalkışan her bakış açısı ifade ve uygulama reddedilmiştir. Hukukun esas alındığı bir yerde insan hakları, şeffaflık, hesap verilebilirlik, etik değerlere bağlılık olmazsa olmazımızdır. Bakanlık olarak, insan haklarının korunmasına yönelik çalışmalarımızı geliştirerek sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.