Değerli Okuyucularım! Hepimiz haliyle İnsanız! Fakat gerçekten de insanlık vecibelerimizi yerine getirebiliyor muyuz? Mesela insanlarla iletişim özelliğimiz nasıl?
Mükemmel mi?
Yerlerde mi?
Bu konuda usta şair Hayati İnanç Üstadımız’ın bir anlatısı vardır.
Sizlere özetle arz etmek istiyorum;
Bir hoca İletişim Fakültesi öğrencilerine tek soruluk bir sınav yapar;
“Her gün gördüğünüz hizmetlinin adı ve soyadı nedir?”
Ne kadar basit ama bir o kadar da anlamlı bir soru değil mi?
İletişim Fakültesi öğrencileri daha her gün gördükleri Hizmetlinin ad ve soyadını bilmiyorsalar mezun oldukları zaman kime, nasıl İletişimi öğretecekler?
Devir öyle bir devir oldu ki aynı apartmanda kimse kimseyi tanımıyor!
İnsanlarımız mahalle bakkalını tanımıyor!
Gidin İnsanların soy ağacını çıkartın demiyoruz!
Fakat hiç değilse “İnsanca” davranalım lütfen…
Demir demirle kaynak olur!
İnsan İnsanla “Kardeş” olur!
Yerden Sofra,
Gönüllerden Muhabbet,
Evlerden Bereket,
Yüzlerden Tebessüm,
Dillerden Selam,
Hükümlerden Din,
Aramızdan Samimiyet
Vatandan Selamet,
Şayet kalkarsa;
Kalır mı sanırsınız yerinde Dünya?