İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Antik Çağ’dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada” sergisinin açılışına katıldı.
İBB Tarihi Yarımada’da tamamlanan ve yapım süreci devam eden projeleri, “Antik Çağ’dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada” açık hava sergisinde bir araya getirdi. Beyazıt Meydanı’nda Ekim ayı boyunca gezilebilecek serginin açılışı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yapıldı.
“BU ALAN İÇİN YAPACAĞIMIZ ÇOK ŞEY VAR”
İmamoğlu açılışta yaptığı konuşmada, “Hepimizin hayatında bu kadar etkili olan bir alan, ne acı ki ihmal edilmişlikler, gecikmişlikler, özensizlikler, yapılan geri dönülmesi mümkün olmayan hatalar, bir kısım geciken işlerin insanlara verdiği sıkıntılar. Bütün bu konulara baktığımızda, ‘Bu alan için yapacağımız çok şey var ve hızlıca hareket edeceğimiz çok şey var’ diye karar verdik.
Bu gördüğünüz stantlarda oluşan bütün hamlelerimiz, ama bitmiş ama süren ama yapılması planlanan fikre açık bu platformumuz, tarihi yarımadanın çok yakın zaman diliminde, yani 2030’u bile hedefleyen sürecinde, olağanüstü güzelliklerle bizi buluşturmaya namzet” ifadelerini kullandı.
“BU ÇELİŞKİLER DÜNYASINDA BİR ARADA YAŞAYABİLİR MİYİZ?”
İmamoğlu, “Yarımada, üç küreselleşme döneminde, farklı kültürlerin etnik ve dini grupların, siyasal sistemlerin ve yönetim anlayışlarının damıtıldığı bir mekan olarak, olumlu ve olumsuz deneyimleriyle dünyanın dört bir köşesinde sorulan ‘Bir arada yaşayabilir miyiz’ sorusuna yanıtın verilebileceği en doğru yerdir. Yarımadanın tarihine ve bugüne bakan herkes, aynı yanıtı verecektir.
Elbette bir arada yaşayabiliriz. Bu, bizim için en doğrusu ve en güzeli olur. Tam da bu nedenle göreve geldiğimiz günden bugüne, koruma kullanım dengesini son derece hassas biçimde gözeten, tarihi miras bakışıyla yarımadaya odaklandık” diye konuştu.
“SARAÇHANE’DEKİ BİNA İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATTIK”
İmamoğlu, “Saraçhane’deki belediye binamızın uluslararası bir merkeze dönüşmesi, buranın bir toplantı, bir hafıza, bir kütüphane ve aynı zamanda konvansiyon merkezi şeklinde kullanılması yönünde bir çalışmayı da başlattığımızı duyurmak istiyorum.
Yani aslında halka ait bu yuvayı, bu yeri, bu mekanı bütün dünyayla paylaşarak, bu evrensel duyguların tarihin derinliklerinden gelen biçimini, damıtılmış bir biçimde bütün dünyaya aktarabilmenin merkezi olsun istiyoruz. Bu birikimi bir yandan taçlandırmak, bir yandan da yerel ve küresel düzlem halinde insanlığın hizmetine daha etkin bir biçimde sunma zamanıdır” diye konuştu.
“BU ÇOK DOĞRU BİR İŞTİR”
Sergiyi gezdiği sırada gazetecilerin, “İBB Meclisi gündeminde Roma Hipodromu görüşüldü. Başka yapıların da yıkılacağına dair bir iddia Meclis gündeminde, konuşuldu” sorusuna İmamoğlu şu cevabı verdi: “Bu çok doğru bir iştir.
Burada var olan bütün eserlerin de aynı zamanda korunduğu ve bir arada nasıl güzel bir ahenk geliştirdiğini de, hem burada yaşayan insanlarımıza, hem de bütün dünyaya servis etme becerisini gösterdiğimizde o zaman dünyaya hak ettiği mesajı İstanbul vermiş olur. Konuşanların bir bilgi eksikliği ya da bilgi sahibi olmadan ortaya bir fikir koyma anlayışını ortaya koymuştur.
Kötü düşünmek istemiyorum. Kötü niyetli değil de sadece o eksikliği ortaya koymuştur diyelim. Bilgi sahibi olsunlar ondan sonra fikir yürütsünler. Buraya davet ediyoruz. İstanbul’da yapılmak istenen ve yapılan ne varsa hepsini burada yarımadayla ilgili vatandaşa sunacağız. Görecekler ki, burası onlar için çok aydınlatıcı, çok sahiplendirici bir merkeze dönüşecek.
Burada sadece tarihi bir dokunun izlenebildiği, hissedilebildiği bir alan dönüştü. Sadece beton kaplı ya da taş kaplı alanlardan sadece geçip etrafa bakıyorsunuz. Şurada inanın iğne atsanız yere düşmeyecek kadar turistin bir araya gelip, o sahayı deneyimlemek o zeminine basma arzusunda olacaklardır” yanıtını verdi.