İstanbul Kültür Üniversitesi’nde Uluslararası Boyutuyla Kadın Hakları Sempozyumu düzenlendi.
Uluslararası Boyutuyla Kadın Hakları Sempozyumu İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi akademik kadrosunun ev sahipliğinde düzenlendi. Sempozyuma, İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası İş Birliği Koordinatörü Av. Ayşen Önen’in yanı sıra İtalyan Kadın Avukatlar Birliği Başkanı Av. Pina Chiarello, İtalyan Gazeteci Yazar Fabia Amendolara, Milano ve New York Barosundan Av. Fatima Mertad, ANIEF Pegaso Üniversitesinden Prof. Mercello Pacifico konuşmacı olarak katıldı.
Sempozyumda konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, 6284 sayılı kanunun önemine dikkat çekerek, ‘’O kadar ayrıntı var ki orada. Başka bir tedbir aklımıza gelmiyor açıkçası. 6284, dünya standartlarının çok üstündedir’’ dedi. İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası İş Birliği Koordinatörü Av. Ayşen Önen ise kadınların hukukla barışık olmaları ve eğitime önem vermeleri gerektiğini belirterek, ‘’ Kadınlara mesajım hukuktan kopmamaları, hukukla barışık olmaları. Çünkü bizim yasalarımızda aslında onları koruyacak çok şey var’’ şeklinde konuştu.
“İNSAN KAYNAĞIMIZIN YÜZDE 58’İ KADIN”
Üniversite senatosunun 8 Şubat 2024’te toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planını kabul ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan 5. maddenin toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planlarının ana ekseni olduğunu belirtti. Rektör Prof. Dr. Üney Yüksektepe İKÜ’de insan kaynağının yüzde 58’ini kadınların oluşturduğuna dikkati çekerek “İdari birimlerimizde kadın-erkek personelimiz yüzde 50’ye 50.
Akademik personelimizin yüzde 63’ü kadın. Üniversitemizde öğrenim gören kadın öğrenci oranımız yüzde 48. Bu veriler ışığında içtenlikle söylemeliyim ki kadınlar, kültürün gücüdür. Ancak kurum içinde yarattığımız bu dengeyi yaşamın her alanında görmek istiyoruz. Buna yaşamda bir hayal değil bir gerçek olarak yer vermek istiyoruz. Ve hukukun bu konudaki üstünlüğüne, mücadele gücüne çok güveniyoruz” dedi.
‘’SİZ 1920’LERDE KADIN AVUKATLARA SAHİPTİNİZ’’
Sempozyumda konuşan İtalyan Kadın Avukatlar Birliği Başkanı Av. Pina Chiarello ise İtalya’da kadınların oy kullanma hakkına kavuşmasının 2’nci Dünya Savaşı yıllarına denk geldiğini, Türkiye’nin ise Mustafa Kemal’in aydın görüşüyle bu hakkı İtalya’dan önce kazandığına dikkati çekti. Av. Pina Chiarello “Siz 1920’lerde kadın avukatlara sahiptiniz. İtalya’da bizler çok daha geç bir tarihte meslek odalarına kayıt olduk.
Dünyanın ilk kadın hukukçusunun 1500’lü yıllarda Tranı’lı Gıustına Rocca olduğunu düşününce, durumun vahameti çok daha iyi anlaşılıyor” dedi. İtalya’nın kadına karşı şiddeti önlemek üzere koruyucu hukuki önlemleri içeren Kırmızı Kod Yasasına ulaşmak için büyük emek verdiklerini kaydeden Av. Pina Chirello, 2019’da kabul edilen, Kırmızı Kod Yasasının şiddet, takip ve kötü muameleye maruz kalan herkesin güçlendirilmesini hedefleyen İtalyan Cumhuriyeti yasası olduğunu belirtti.
‘’KADIN HAKLARIYLA İLGİLİ POZİTİF GELİŞMELER VAR’’
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, Türkiye’de kadın hakları konusunda pozitif gelişmeler olduğunu ifade ederek, ‘Türkiye’de kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, kadın haklarıyla ilgili inanılmaz önemli, pozitif gelişmeler var. O kadar ki bazı ülkeler bunun hayalini bile kuramaz. Şu anlamda söylüyorum, mesela bir kadın tacize uğradığını iddiasını ispatlamak zorunda değil. Yargıtay delil aramadan sadece kadının beyanına dayalı yedi buçuk seneden başlayan hapis cezaları verir. Örneğin Almanya’da birisi eğer böyle bir beyanda bulunduysa karşı beyan da varsa artık o yargılama konusudur derler. Bizde öyle değil. Kadının korunması için lazım gelen tüm yasal tedbirler alınmıştır’’ dedi.
‘’DÜNYA STANDARTLARININ ÇOK ÜSTÜNDEDİR’’
6284 sayılı kanunun önemine dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, ‘’Ceza Kanununda kadın öldürülmesi nitelikli insan öldürme olarak düzenlenmiştir. Cezası, kaldırılan ölüm cezasının yerine gelen ağırlaşmış müebbet hapistir. Daha ağırı yok. Ama ona rağmen suç devam ediyor. Tutuklama, eğer kadına yönelik bir şiddet söz konusuysa yaralama vesaire 100. maddenin kataloğunda tutuklaması gerekir diye bir değerlendirme yapıyor hakim, savcı. Ve dolayısıyla tutuklanması kolaylaştırılmış vaziyette. 6284 sayılı kanunda çok önemli ayrıntılar var, dünya standartlarının çok üstündedir. Bu konuyla ilgili bakanlığımızın da çok ciddi işler yaptığını görüyorum’’ şeklinde konuştu.
‘’KADINI BASKI ALTINDA TUTAN BİR BAKIŞ AÇISI VAR’’
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası İş Birliği Koordinatörü Av. Ayşen Önen, kadın haklarının uluslararası düzeydeki durumunu ‘’Daha çok bizim üzerinde durduğumuz Türkiye’de de yurt dışında da en büyük konu bir zihniyet değişiminin olmaması. Kadına karşı hep böyle ataerkil, dominant, kadını baskı altında tutan bir bakış açısı var. Bu böyle gelmiş ve böyle gidiyor. Kadınlar örgütleniyor. Ve aslında toplumun yararına bu mücadeleye giriyorlar. Bunun için eğitim şart gayet tabii. Abu Dabi’den gelen arkadaşımız da var. İtalyanlardan başka o arkadaşımız da bize orada da aynı şekilde bir gelişme olduğunu bütün dünyadaki gibi bir gelişme olduğunu söyledi. Yeni normlardan bahsetti bize. Bu bakımdan biz de çalışmalarımızı aynı düzeyde devam etmek istiyoruz’’ sözleri ile ifade etti.
‘’KADINLARIMIZ İLERLERSE ÜLKEMİZİN DE İLERLEYECEĞİNİ GÖRÜYORUZ’’
Avukat Ayşen Önen, kadınların hukukla barışık olmaları ve eğitime önem vermeleri gerektiğini belirterek, ‘’Kadınlarımız ilerlerse ülkemizin de ilerleyeceğini görüyoruz. Kadınlara mesajım öncelikle şu olmalı, hukuktan kopmamaları, hukukla barışık olmaları lazım. Çünkü bizim yasalarımızda aslında onları koruyacak çok şey var ve barolarımızda avukatlar veriyorlar imkanları olmayanlara. Bu bakımdan korkmamaları lazım. Muhakkak eğitime önem vermeleri lazım. Kendilerini geliştirmeleri ve ekonomik bağımsızlığa kavuşmaları lazım. Ancak o zaman mücadelelerini daha iyi yapabilirler’’ dedi.