ULUSKON Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy, “Enflasyonla mücadele ve istikrar için dengeli bütçe yapısına geçilmesi ile finansal ve bankacılık alanında deregülasyona gidilmesi, ihracat odaklı kalkınma modeline geçilmesi ve makro istikrarın yakalanması hedeflenmelidir” dedi.
ULUSKON Başkanı Nezaket Emine Atasoy, yaptığı yazılı açıklamada, 2020 yılında başlayan pandeminin tedarik zincirinde kırılmalar yaşattığını kaydederek, “Küresel ekonomi tam toparlanamadan Rusya ile Batı Dünyası arasındaki ilişkiler Ukrayna özelinde gerilmeye başladı. Salgın kaynaklı sıkıntılar tam giderilemeden ortaya çıkan bu güvenlik ve enerji arzı krizi gelişmiş ekonomilerin piyasaya sürdüğü likidite ve uyguladıkları düşük faiz politikasının sonunu getirdi.
Başta petrol olmak üzere çeşitli kritik malların fiyatlarının yükselmesiyle birlikte dünya çapında enflasyonist etkiler ortaya çıktı. Ekonomik sistemin tümünde büyük tahribatın yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Türk ve yabancı yatırımcılar ürkekleşti. Risk alıp yatırım yapmak zorlaştı. Türk insanı harcamalarını kısma eğilimine girdi, hayat pahalılığı geçim sıkıntısı yaşanması sonucunu doğurdu” diye konuştu.
‘İHRACAT ODAKLI KALKINMA MODELİNE GEÇİLMELİ’
Başkan Atasoy, Türkiye’nin, 2023 ve 2071 hedefleri doğrultusunda dünya siyaset sahnesinde hak ettiği konuma erişebilmesi ve bölgesel bir güç, büyük bir ekonomi olabilmesi için kalkınma ve ekonomide büyüme yönündeki planlı hamlelerini stratejik bir kararlılıkla sürdürmesi gerektiğini savundu. Türkiye’nin son 15-20 yıllık süreçte alt yapı yatırımlarının, sağlık, eğitim, turizm ve insani yardım konularında birçok önemli adımlar attığını ve kalkınma ve ekonomik büyüme yönünde önemli başarılara imza attığını söyledi. Bu olumlu gelişmelerin bir sonucu olarak Türk halkının insani gelişmişlik seviyesini yükseldiğini belirten Atasoy, yoksulluk oranının yüzde 44’ten yüzde 18’e düştüğünü bildirdi.
Türk toplumunun üst-orta gelir segmentinde yer alan bir ulusa dönüştüğünü dile getiren Başkan Atasoy, “Ekonomi yönetimine halkın güveninin tazelenmesi, ekonomi kabinesinin istikrar programını hazırlaması ve yeni planın kamuoyu önünde tartışılması, nihayetinde ekonomi yönetiminde milli mutabakata varılması gerekmektedir. Bu kapsamda Türk parasının Amerikan dolarına endekslenmesi, enflasyonla mücadele ve istikrar için dengeli bütçe yapısına geçilmesi ile finansal ve bankacılık alanında deregülasyona gidilmesi, ihracat odaklı kalkınma modeline geçilmesi ve makro istikrarın yakalanması hedeflenmelidir” dedi.